Ankara Kadın Platformu: İstismarı aklamanıza izin vermeyeceğiz

  • kadın
  • 20:03 25 Nisan 2019
  • |
img
ANKARA - İstanbul’da 5 yaşındaki çocuğun cinsel istismara maruz bırakılmasını protesto eden Ankara Kadın Platformu, “Tacizciler, tecavüzcüler, istismarcılar cesareti AKP'nin çocuk ve kadın düşmanı politikalarından alıyor. İstismarcıları aklama derdine düşenlerin karşısında biz varız” diyerek hesap soracaklarını kaydetti.
 
Ankara Kadın Platformu, İstanbul’da 5 yaşında bir çocuğun cinsel istismara maruz bırakılması ve artan taciz ve tecavüze dikkat çekmek amacıyla Sakarya Caddesi’nde eylem gerçekleştirdi. Eyleme çok sayıda kadının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de katıldı. “Çocuk İstismarına Ses Çıkar” pankartı arkasında bir araya gelen yüzlerce kadın, “Bir çocuğun çıkarmadığı ses olmak zorundasın”, "Tacize, tecavüze, isyan”, “Ak’lama yargıla, faili tutukla”, “Ensar rejimini yıkacağız” ve “ Ben susmayacağım sen utanacaksın” dövizleri taşıdı. Kadınlar eylem boyunca sık sık, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Jin jiyan azadî”, “Çocuk susar sen susma”,  “Tecavüzcü devlet hesap verecek” ve “Failleri değil, mağdurları koru” sloganları attı.
 
‘OLAYIN ARDINDAN YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ’
 
Ardından platform adına Nur Aytemür açıklamayı okudu. 5 yaşındaki kız çocuğunun evinin önünden kaçırılarak karakola bir dakika uzak bir bölgede cinsel istismara maruz bırakıldığını hatırlatan Aytemür, infial yaratan olayın ortaya çıkmasıyla birlikte Kanarya halkının sokaklara döküldüğünü ifade etti. İstismara uğrayan çocuğun Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'nde tedavi altına alındıktan sonra taburcu edildiğini aktaran Aytemür, “Olayın hemen ardından konu ile ilgili yayın yasağı da getirildi. Bu türden gizlilik kararlarının, çocuğun üstün yararına kullanılmasından daha çok kamuoyu tepkisini azaltmak, basının takibini zorlaştırmak, faillerin yargılanıp yargılanmadığını, yargı sürecinin nasıl geçtiğini kamuoyunun bilmesini önlemek, yalnızca faillerin değil devletin sorumluluğu olduğu gerçeğinin üstünü örtmek için kullanıldığını da pek çok örnekten ne yazık ki biliyoruz" dedi.
 
‘İSTİSMARCILAR CESARETİ AKP'NİN POLİTİKALARINDAN ALIYOR’
 
Bu olayın, sadece münferit bir vaka olmadığına dikkat çeken Aytemür, şöyle konuştu: “Her güne bir taciz, istismar, tecavüz ya da şiddet haberi ile uyanıyoruz. Artık bu haberler canımıza tak etti. Yetkililer ise failleri cezalandırmak yerine bu duruma tepki gösteren kadınları baskılamayı tercih ediyor. Taksim’de konu ile ilgili oturma eylemi yapan kadının gözaltına alınması bunun en yakın örneği. Biliyoruz ki tacizciler, tecavüzcüler, istismarcılar cesareti AKP'nin çocuk ve kadın düşmanı politikalarından alıyor. 9 yaşında çocuk evlenebilir diyen Diyanet, Ensarcıları koruyan devlet, çocukların evlilik yaşını tartışan hükümet ve erkek adalet yaşananların asıl sorumlusudur. Erken evlilik adı altında istismarcıları aklama derdine düşenlerin karşısında biz kadınlar varız, buradayız. “
 
‘10 YILDA ÇOCUK İSTİSMARI YÜZDE 700 ARTTI’
 
Son 10 yılda çocuk istismarının yüzde 700 arttığını ve Adliye'de görülen her 4 tecavüz davasından birinin çocuklara ilişkin olduğunu vurgulayan Aytemür, yargı organlarının tacizcilere, tecavüzcülere, şiddet uygulayan erkeklerle karşı etkili ve adil bir soruşturma yürütmediğini ve faillerin adeta cezasızlıkla korunduğuna dikkat çekti. Aytemür, “Türkiye’de kadınların yüzde 26’sı 18 yaşından önce evlendiriliyor, yüzde 10’u ilk çocuğunu 18 yaşından önce kucağına alıyor. Son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirildi.  Türkiye, çocuklara karşı cinsel istismar, taciz ve tecavüz olaylarında dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Yılda ortalama 8 bin çocuk istismara uğruyor. Cinsel istismarın çocuklar üzerinde bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal açıdan çeşitli etkileri bulunmaktadır. Çocuğun üstün yararı ile gelişme hakkını yok sayan 'evlilik affı' adı altında anılan aslında 'çocuk istismarı yasa tasarısı' olan tasarıdan acilen vazgeçilmelidir. Hiçbir çocuk bir yetişkin ile zoraki cinsel ilişkiye zorlanamaz. Çocuk istismarı meşrulaştırılıp, süreklileştirilemez. Cinsel istismarda cebir şiddet ve rıza tartışması yapılamaz. Burada çocuğun rızası değil bir yetişkinin istismarı vardır. İstismarcıları koruyan değil, çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, güvenli bir ortamda büyüme hakkı gibi yükümlülüklerini yerine getiren düzenlemeler hayata geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.
 
‘ADALET SİSTEMİNDEN HESAP SORUYORUZ’
 
Bugün Tarsus’ta, 12 yaşındaki kız çocuğunu istismara maruz bırakan cami imamının yargılandığı davanın duruşmasının görüldüğünü söyleyen Aytemür, failin ceza aldığını belirterek bunun kadınların mücadelesi ile gerçekleştiğini kaydetti. Aytemür, “Bizler çocuk istismarına, tacize, tecavüze karşı tüm kadınları mağdurlar ile dayanışmaya ve bu olayların peşini bırakmamaya çağırıyoruz" dedi.
 
‘FAİLLERİ DEĞİL, MAĞDURLARI KORUYUN'
 
Cinsel saldırı ve istismar suçlarının soruşturma, kovuşturma ve cezalandırma aşamalarında en özensiz yürütülen, çocukların ve kadınların adli süreçlerde ikincil haksızlıklara tekrar tekrar maruz kaldıkları bir suç tipi haline gelmiş durumda olduğuna dikkat çeken Aytemür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cinsel suçlar çoğunlukla yargı aşamasına gelmeden örtbas ediliyor. Şikayet edildiğine, polis, savcı, mahkeme şikayetleri ciddiye almıyor, başvuruda bulunan kadına ve çocuğa ön yargılı bir bakış sergileniyor, delil toplanmıyor ya da faili tutuklama tedbiri uygulanmıyor. Adil olmayan yargı sistemi, cezasızlık, iyi hal indirimleri yeni cinsel suçlara teşvik edici bir döngüye sebep oluyor. Bu örneklerden biliyoruz ki cinsel şiddetle mücadelede ceza yaklaşımının kendisi bu toplumsal sorunu çözmüyor. Buradan devlete sesleniyoruz, yükümlülüklerinizi derhal yerine getirin. Failleri değil, mağdurları koruyun. İstismarı aklamayın, önleyin. Cinsel şiddete karşı kadınları ve çocukları gözeten, cinsiyet eşitliğini temel alan politikalar üretin.”
 
‘KADINLARIN ÖZGÜR OLDUĞU SOKAKLAR İSTİYORUZ’
 
Kadınların özgür olduğu sokaklar, okullar ve  işyerleri istediklerini vurgulayan Aytemür, 16 yıldır AKP tarafından topluma ilmek ilmek işlenen cinsiyetçi uygulamaların ve söylemlerin sona ermesini istediklerini belirtti. Aytemür, “Tacizcileri, tecavüzcüleri, istismarcıları aklayanların, koruyanların yakasından elimizi çekmeyeceğimizi buradan tekrar ediyoruz. Gerçek adalet sağlanana kadar, sanıklar gereken cezayı alana kadar ve cinsiyet eşitliği sağlayana kadar bu davaların da, erkek yargının da, erkek egemen sistemin de peşinde olacağız” ifadelerini kullandı.
 
Son olarak, 17 Mayıs’ta Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek Şule Çet davasına çağrı yapıldı. Eylem alkış ve zılgıtlarla son buldu.