'Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi tüm cinsler için gerekli'

img

MERSİN – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projeleri’nin, YÖK’ün ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın hedefleri arasından çıkarılmasına tepki gösteren kadınlar, "Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadınlar için değil, tüm cinsler için gereklidir” diyerek, ders olarak okutulmasını istedi.

Kadın hareketinin yürüttüğü mücadele sonucunda 1985 yılında “Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi”ni (CEDAW), 2011 yılında ise “İstanbul Sözleşmesi Kadına Karşı Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni” imzalayan Türkiye, sözleşmelerden kaynaklı yükümlülüklerinin gereğini yapmak üzere kimi adımlar atmaya başladı. Bu adımlardan biri ise, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) aracılığıyla eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi (ETCEP) oldu. 
 
2014 yılında başlatılan proje, 162 okulda eğitim emekçilerine verilen eğitim sürecinin  tamamlanmasının ardından hayata geçmek üzere iken MEB Bakanı Ziya Selçuk döneminde iptal edildi.
 
MEB'in yasağından hemen sonra YÖK, toplumsal cinsiyet kavramının “Türkiye'nin toplumsal değerleri ve kabulleriyle mütenasip (uygun) olmadığı” gerekçesiyle projeyi bu yılın başında durdurdu. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projeleri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hedefleri arasından da çıkarıldı.
 
Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü'nün 2019- 2020 programında 26 hedef arasında yer alan ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, 11 Eylül 2019 tarihinde programdan çıkarıldı. Resmi gazetede yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle de MEB Sosyal Hizmetler Yönetmeliği’nden 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' tüm etkinlik alanlarından çıkarıldı.
 
Kadınlar ise, bu duruma öfkeli. Eğitim Sen Adana Şubesi Yöneticisi Seher Kılıç, atılan bu adımın AKP'nin politikalarından bağımsız olmadığını dile getirdi. 
 
'KADINLAR ÖZ GÜCÜNÜ ORTAYA KOYMALI'
 
AKP döneminde kadın haklarına yönelik ciddi saldırıların olduğunu söyleyen Kılıç, "Hükümetin politikaları kadının cinsel hakkına saldırıdır. Uygulanan politikalar birbirinden bağımsız değil. Gittikçe muhafazakarlaşan bir süreçten bahsedebiliriz. Kadınlar haklarını kendileri belirler yasalar değil. Kadının örgütlenmesi öz gücünü, öz savunmasını ortaya koyması gerekir. Her türlü cinsiyetçi politikalara karşı durması gerekir" ifadelerini kullandı. 
 
‘TOPLUMSAL CİNSİYET EĞİTİMİ TÜM CİNSLER İÇİN GEREKLİ’
 
Eğitim Sen Mersin Şube Sekreteri Elif Yaşar da, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece kadınlar için değil, tüm cinsler için gerekli olduğunu ifade etti. Yaşar, “Toplumsal cinsiyet eşitliği anaokulundan itibaren çocuklara verilmiş olsa, çocuklar kendi bedenleriyle ilgili haklarını buradan doğru bir savunma alanı, bir bilinç geliştirmesi sağlayacak ve bilinçle yetişen o insanlar bu saldırılara daha keskin ve bilinçli bir şekilde cevap verebilecekler” dedi.
 
Yıllardır savundukları toplumsal cinsiyet eşitliğinin ayrı bir ders olarak okutulması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Her eğitim-öğretim yılı içerisinde kendi üyelerimize bir ders saatinin bu konuya ayrılarak; ilkokulda, ortaokulda ve lisede ders olarak anlatılması gerektiğini söylüyor ve savunuyorduk. Ancak toplumsal anlamda eşitliği kendi alalını daraltan bir yer olarak gören erk zihniyetinin ve var olan sistemin anlayışıyla hareket eden insanların çabası sonucunda kaldırıldı” diye konuştu. 
 
“Toplumsal cinsiyet eşitliği anaokulundan itibaren çocuklara verilmiş olsa, çocuklar kendi bedenleriyle ilgili haklarını buradan doğru bir savunma alanı, bir bilinç geliştirmesi sağlayacak ve bilinçle yetişen o insanlar bu saldırılara daha keskin ve bilinçli bir şekilde cevap verebilecekler” diyen Yaşar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tekrardan ders olarak okutulmasıyla ilgili dava açtıklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti.
 
‘AMAÇ KADINLARI İKİNCİ PLANDA TUTMAYI SÜRDÜRMEK’
 
Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Öykü Aşcıoğlu da, bireyin aklının erdiği yaştan itibaren toplumsal cinsiyet eşitliği dersini alması gerektiğini ifade etti.  Aşcıoğlu, “Dersin müfredattan kaldırılmasının nedeni kadınları ikinci planda tutmayı sürdürmek. Kadınlara fırsat verilirse ülkece daha güzel şeyler yapabiliriz” dedi.