HDP Kadın Meclisi: Mücadelemizi yükselteceğiz

img

ANKARA – HDP Kadın Meclisi, 3 kentte 4 belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınması kınadı.Kadın düşmanı politikalara karşı mücadele edeceklerini belirten Kadın Meclisi, "Mücadelemizi yükselterek, umut olmaya devam edeceğiz" dedi. 

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, Nusaybin, Hakkari, Yüksekova ve Erçiş belediye eşbaşkanlarına yönelik yapılan gözaltı operasyonuna ilişkin yazılı açıklama yayımladı.Eşbaşkanlık sistemine dönük saldırıların kadın kazanımlarına tahammül edilememesinin sonucu olduğunun belirtildiği açıklamada, “Daha önce Van, Diyarbakır ve Mardin olmak üzere 3 büyükşehir belediyemize kayyım atandı. Yine Kulp ve Karayazı belediyelerimizde eşbaşkanlarımız tutuklanarak, belediyelerimize kayyım atandı. Belediye eşbaşkanlarımıza dönük operasyonlara hız verilmiş bir şekilde neredeyse her gün eşbaşkanlarımız gözaltına alınıyor. Dün de 3 ilde, 4 belediye eşbaşkanımız gözaltına alındı” denildi.
 
'DEMOKRATİK MÜCADELE BASTIRILMAK İSTENİYOR'
 
Sadece belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmadığını aynı zamanda il, ilçe yöneticileri, meclis üyelerine yönelik de gözaltı ve tutuklama operasyonlarının geliştiğinin vurgulandığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bir kez daha belirtiyoruz, bu gözaltı ve tutuklama furyası dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan siyasi soykırım operasyonlarıdır. Operasyonlar, iktidarın oyuncağı haline getirilmiş yargı eliyle, partimizin bütün çalışanlarına yönelik rehin alma politikasıyla partimizi çalışamaz hale getirmek, Kürt halkı başta olmak üzere halkların demokratik mücadelesini bastırmak amacıyla gerçekleştirilmektedir.
 
‘KAYYIMLAR ELİYLE KAZANIMLARIMIZ ÇALINMAKTA’
 
Özellikle; belediyelerimize kayyım atanması, eşbaşkanlarının gözaltına alınması Kürdün en ufak bir kazanımına tahammül edemeyip gasp etme politikasıdır. Siyasi iktidar, kayyımlar eliyle kazanımlarımızı çalmaktır. Burada el konulan belediyelerimize dönük gaspçı kayyım politikası da, Rojava halklarına, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesine dönük işgal ve savaş da artık tüm dünyanın net bir biçimde ifade ettiği Kürt düşmanlığının göstergesidir. Kürdün en ufak bir kazanımına tahammül edemeyip gasp etme politikasıdır.
 
‘KÜRTLERİN KAZANIMLARINA EL KOYMA SİYASETİ’
 
Sadece ülke içinde ve Rojava’da değil, Güney Kürdistan’da da Kürtlerin kazanımlarına el koyma siyaseti yürütülüyor. Bakın AKP hükümeti, Japonya’da Kürtçe dil kursunun verilmesine bile tahammül edemeyip bunu durdurmak için diplomatik girişimlerde bulundu. Yani Somali’de bir Kürt bir dükkân açsa bunu kapattırmak için bile çekinmeden uğraşacak bir hükümet var karşımızda. AKP hükümeti ile tarihin en saldırgan ve en pervasız Kürt karşıtlığıyla karşı karşıyayız. Hükümetin bu gaspçı ve işgalci politikalarını ve Kürt karşıtlığını perdelemek için Kürtleri kriminalize etmeye çalışması artık nafile bir çabadır. Özellikle belediyelerimize kayyım atanması ve Rojava topraklarına saldırısı AKP’nin maskesini bir kez düşürmüştür. Tüm dünya kamuoyu da AKP’yi ‘Kürt düşmanı’ olarak iyice tanımış ve her gün dünya basına bu manşetlerle çıkmaya başlamıştır.
 
‘EŞBAŞKANLARIMIZ SERBEST BIRAKILSIN’
 
Bizler bu politikaları kabul etmiyoruz. Buradan bir kez daha gözaltına alınan tüm belediye eşbaşkanlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Eşbaşkanlarımızı gözaltına alıp tutuklayarak, belediyelerimize kayyım atayarak Kürtlerin mücadelesinden vazgeçmeyeceğini tarih herkese öğretmiştir. Binlerce kez denenen bu yöntemler Kürtlerin mücadelesini kırmak bir yana, bu mücadeleyi yükseltme gerekçesi olmaktadır.
 
‘UMUT OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
Bugün cezaevlerinde yüzlerce kadın siyasetçi rehin alınmış durumdadır. Eş genel başkanlarımız, kadın vekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız, meclis üyelerimiz kısacası siyasetin her kademesindeki kadınlar, görevleri olan şeyi, yani siyaset yaptıkları için rehin alındılar. Bugün Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak’ın Malatya’da mahkemeleri var, duruşmaları olacak.  Diğer tüm yargılamalar gibi bunun da hukuki bir yargılama değil, siyasi, bir cezalandırma olduğu açıktır. Siyasetçi kadınlara dönük bu saldılar AKP’nin Kürt karşıtı siyasetinin yanı sıra kadın karşıtı siyasetinin devamıdır.
 
Fakat nasıl ki Kürtlerin, eşit ve demokratik bir yaşamı savunan halkların mücadelesi bu politikalar karşısında dimdik duruyorsa, biz kadınların mücadelesi de, kadın düşmanı bir iktidarın müdahalesiyle son bulmayacak, aksine mücadelemizi yükselterek, umut olmaya devam edeceğiz.”