‘Kadın ve çocuğu koruyamayan kanunlara karşı çıkmak zorundayız’

  • kadın
  • 20:33 9 Kasım 2019
  • |
img

İZMİR - Bornova Kadın Dayanışma Derneği, “Haklarımız var, İstanbul Sözleşmesi nedir? Nafaka hakkı neden önemlidir” başlıklı düzenlediği panelde, “Devlet tecavüzleri değil, kadınları ve çocukları korumakla görevli olmalıdır. Kadın ve çocuğu koruyamayan kanunlara karşı çıkmak zorundayız” denildi.

Bornova Kadın Dayanışma Derneği’nin  (BORDAK), “Haklarımız var, İstanbul Sözleşmesi nedir? Nafaka hakkı neden önemlidir” başlıklı panel düzenledi. Doktor Sırrı Aydoğan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panele çok sayıda kadın katıldı.

‘KADININ NAFAKA HAKKI ALINMAYA ÇALIŞILIYOR’

Panelde konuşan İzmir Barosu’ndan avukat Birgül Değirmenci, İstanbul Sözleşmesi’nin kadın mücadelesinin kazanımlarından biri olduğunu söyledi. Değirmenci, sözleşmenin kadınlar açısında pek çok şey ifade ettiğini dile getirerek, medyanın kadın cinayetlerini münferit olarak gördüğünü ifade etti. Kadının nafaka hakkının alınmaya çalışıldığına dikkat çeken Değirmenci, kadının eve ve çocuklara bağımlı kılınarak yoksullaştırıldığı bir toplumda nafaka hakkının kaçınılmaz olarak korunması gerektiğini vurguladı. 2015’te açılan boşanma paketini hatırlatan Değirmenci, çocuk istismarı, erken evlilikler ve nafaka hakkının da içinde bulunduğu paketin kadınların mücadelesiyle geri çektirildiğini hatırlattı.O dönem yasaya giremeyen uygulamaların yeni yargı paketleriyle hayata geçirilmek istendiğini belirten Değirmenci, “Çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi, hadım uygulaması, boşanmanın zorlaştırılması, bunun için arabuluculuk uygulamasıyla aile birliğinin temelini savunması için kadını ikna etmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.

'BOŞANMANIN ÖNÜ KAPATILMAK İSTENİYOR'

Boşanma davalarında mal paylaşımında dava açma sürelerinin de kısaltılmak istendiğini söyleyen Değirmenci, eşin ölümünde kadının mirastan yüzde 50 payını alma hakkının da verilmek istenmediğini söyledi. “Kadını ekonomik hak gasplarına uğratarak boşanmasının önünü kapatmaya çalışıyorlar” diyen Değirmenci, şunları söyledi: “Nafaka hakkının devletin belli bir asgari düzey belirlemesi gerekiyor. Avrupa’daki mahkemeler kadını boşandıktan sonra koruyan pek çok uygulama var. Türkiye de benzer uygulamaları kanunlarına yansıtmalıdır. Kadın kendi ayakları üzerinde durabildiğinde güçlenir.”

 ’DEVLET İSTİSMAR YAŞINI 12’YE DÜŞÜRDÜ’

Çocuk istismarının yargı paketlerinde yer alan düzenlemelerine de değinen Değirmeci, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin imzacısı olan Türkiye’nin hükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu vurguladı. Daha önceki düzenlemelerde ailenin rızasıyla evlenme yaşının 17 olduğunu belirten Değirmenci konuşmasını,  “Çocuk hakları koruma kanununda istismarı önlemek için 103 ve 104 maddelerinde yer alan ‘istismarı işleyene 8-15 yıl arasında ceza verir.15 yaşın altındakileri ailelerin şikâyetiyle, 15 yaşın üstündeyse rıza aranır’. Bu düzenlemenin tepkilerin ardından iptal edildi. Şimdi uygulanan düzenlemede cezaların arttığı görülüyor olsa da istismar yaşını 12 yaşına düşürüldü. Bu yaşın üstündeki çocukların göreceği istismarı yasalardan çıkarıyor. İkinci yargı paketinde çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi yönünde düzeleme de yer alacak. Anayasa’da değişmeyen ‘Türkiye Sosyal Hukuk Devletidir’ ilkesi bu düzenlemelerde görülmüyor. Kadını, çocuğu koruyamayan kanunlara karşı çıkmak zorundayız. Devlet tecavüzleri değil, kadınları ve çocukları korumakla görevli olmalıdır. Bu yasaya karşı çıkmak zorundayız. Bu kadınların göstereceği dirence bağlı” sözleriyle sonlandırdı.

Panel soru cevap bölümü ardından son buldu.