Diyarbakır’daki Kadın Buluşması’ndan ortak mesaj: Parçalı değil, ortak mücadele

  • kadın
  • 09:03 5 Şubat 2020
  • |
img

DİYARBAKIR - TJA'nın Diyarbakır'da düzenlediği 3'üncü Kadın Buluşması'nda bir araya gelen kadınlar, özgürlük mücadelesinin parçalı değil Türkiye ve dünyada ortaklaştırılması gerektiğini vurguladı. 

Diyarbakır’da hafta sonu  Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’dan 700’ü aşkın kadının katılımıyla 3’üncü Kadın Buluşması gerçekleştirildi. Buluşmanın öncülüğünü üstlenen TJA’ydı. Buluşmada yürütülen tartışmalara ve kadınların ana gündemlerine geçmeden önce, kısaca TJA’dan bahsetmek istiyorum.
 
TJA, yani; Tevgera Jinên Azad, Türkçe adıyla Özgür Kadın Hareketi, Kongreya Jinan Azad’ın (KJA) Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasının ardından 20 Kasım 2016 tarihinde kuruldu. TJA’nın kuruluşu Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde ilan edildi. Her gün bir kurumun kapatıldığı, seçilmişler başta olmak üzere gözaltı ve tutuklamaların had safhada olduğu böylesi bir dönemde TJA örgütlenme kararı aldı. Ve en önemli sloganı ise, “Her yerde kesintisiz direniş” idi. Aradan geçen 3 buçuk yılın ardından kadınlar, koşullar ağırlaşsa da 3’üncü kez bir araya geldi. 
 
Nedir bu ağırlaştırılmış koşullar? Zaten, OHAL dönemini aratmayan uygulamaları bir kenara bırakarak söylüyorum; evet insanlar korku duvarını yıktı, sokaklara çıkabiliyor, nefes alabilecekleri alanlar oluşturuyorlar, kapatılan kadın derneklerinin yerine yenileri açıldı gibi. Ancak; Kürt kadın mücadelesi yürüten kadınlar, “terörist” damgası yemekten geri durmuyor. Bu damgayı yiyen kurumlardan biri de kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınların bin bir emekle yarattığı TJA. Özellikle; son dönemde iktidara yakın basın tarafından aktivistleri hedef gösterildi. Bu hedef gösterilmeyi talimat olarak algılayan savcılar, hemen harekete geçti ve TJA’yı kriminalize eden operasyonların düğmesine bastı. 
 
ŞİDDETE KARŞI ORTAK MÜCADELE
 
Böylece; Türkiye’nin her yerinde TJA aktivisti kadınların evleri basılarak, kimi zaman çocuklarının gözü önünde başlarına silah dayatılarak gözaltına alındılar. Gözaltındayken erkek aklının cinsiyetçi tutum ve davranışlarına maruz kaldılar. Peki, nedir bu kadar çok erkek iktidarı endişelendiren durum? Çünkü, TJA’lılar; Türkiye’nin birçok yerinde kadına yönelik şiddete karşı mücadele yürütüyor, İmralı tecridine karşı sesini yükseltiyor, bunun için de eylemlerin öncülüğünü yapıyor, kayyımcı zihniyeti teşhir ediyor, Ortadoğu’da savaşın değil, barışın tesis edilmesini esas alıyor, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşama geçirilen demokratik ve kadın özgürlükçü paradigmayı dünya kadınlarına anlatıyor, kalemlerini kadınların özgürleştirilmesi adına kullanıyor. Kısaca; toplumda erkek zihniyetinin iktidarına son verecek dönüşüm yaratıyor, kadınlara bu bakımda umut veriyor. 
 
İşte böylesi koşullarda bir araya gelen kadınların heyecanı ve coşkusu “Buradayız, varız” mesajı niteliğindeydi, yürütülen tartışmalar önemliydi. Kürt kadınları, tam da buluşmanın, “Kadınız, özgürlüğümüz için varız, değişim için ayaktayız” sloganına uygun tartışmalar yürüttü. Kadına yönelik şiddet, nafaka hakkı ve İstanbul Sözleşmesi’nin gaspı, çocuklara yönelik istismarın yasallaştırılmak istenmesi, eşbaşkanlık sisteminin hedef gösterilmesi, Ortadoğu’daki savaş, İmralı tecridi başlıca gündemlerdendi.  
 
Buluşmadaki kadınların, moral düzeyinin yüksek ve umut verici olması oraya gelen birçok kadın gibi Avrupalı kadınları da etkiledi. İngiltere’den gelen gazeteci Emily Apple, Kürt kadınlarının mücadelesinden ilham aldıklarını ve bunu kendi ülkelerinde anlatacaklarını söyledi. Yine; Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce de, bir Arap olduğunu ve Kürt kadınlarının mücadelesinden güç aldıklarını vurguladı. 
 
TECRİDE KARŞI HER YERDE EYLEMSELLİK 
 
Kürt kadınlarının ana gündemlerinden biri PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 22 yıldır devam eden ağırlaştırılmış tecride karşı verecekleri mücadeleydi. Öyle ki, Öcalan’ın ismi zikredildiğinde coşku daha da artıyordu. Kadınlar, artık tecridin kaldırılmasını değil, Öcalan’ın özgür olması gerektiğinin tartışılması ve buna dair mücadele verilmesi gerektiğine dair görüş belirtti. TJA’nın Sözcüsü seçilen Ayşe Gökkan, yaptığı açılış konuşmasında Öcalan üzerindeki tecridin Kürt halkına ve Türkiye toplumuna yönelik şiddet olduğu tespitinde bulunarak, “Bu nedenle Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için kadınlar olarak her yerde ayakta olacağız” diye belirtti. 
 
KADIN MÜCADELESİNİ BİRLEŞTİRMEK
 
Özellikle; kadınların parçalı mücadelesinin nasıl ortaklaştırabileceklerine dair yeni ve özgün yöntemler belirlemek gerektiği, buluşmanın önemli bir gündem maddesiydi. Parçalı bir kadın mücadelesinin erkek egemen sisteme karşı sonuç alıcı olmayacağı ve bu nedenle dünya kadınlarını da kapsayan bir mücadele hattı örülmesi gerektiği çokça dile getirildi. 
 
Buluşma sonunda, kadınların hep birlikte haykırdığı, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı önümüzdeki süreçte erkek iktidarlara karşı verilen bir mesaj gibiydi.
 
MA / Zuhal Atlan