8 Mart’ın startı Gülistan Doku’nun arandığı köprüde verildi

  • kadın
  • 15:32 27 Şubat 2020
  • |
img

DERSİM – 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin startı, 54 gündür kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku için arama çalışmalarının yapıldığı Dinar Köprüsü'nde verildi. 

 
Dersim Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenecek etkinliklerin startını, 54 gündür kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun arama çalışmalarının yapıldığı Dinar Köprüsü'nde verdi. Yapılan açıklamaya, Gülistan Doku’nun ailesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dersim Dağ, Züleyha Gülüm, Dılşat Canbaz, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Rosa Kadın Derneği, bölge kentlerinden kadın örgütleri temsilcileri ve Munzur Üniversitesi öğrencileri katıldı. “Gülistan Doku Nerede?” yazılı pankart açılırken, “Hepimiz birer Gülistan’ız” ve “Anaların feryadı mezarınız olacak” sloganları atıldı.
 
AYGÜL DOKU: KIZ KARDEŞİMİN HAKKINI HERKESTEN ALACAĞIM
 
Açıklamada konuşan Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku, kız kardeşinin kaç gündür bulunamadığını ve her hangi bir gelişme yaşanmadığını söyledi. Kız kardeşinin bulunması için elinden geleni yapacağını dile getiren Aygül, arama çalışmalarının sonuçsuz kaldığını belirtti. Kardeşinin barajda olmadığını kaydeden Aygül, Zainal Abarokov’un üvey babası emekli polis Engin Yücel’e seslenerek, “Ben kız kardeşimin hakkını herkesten alacağım. Engin Yücel sanmasın bu durumun peşini bırakacağımı. Siz bir anneye ‘kızım ölü de olsa bulunsun, en azından toprağına sarılayım’ dedirttiniz. Ben Gülistan’ı bulana kadar Dersim’den ayrılmayacağım. Herkes bunu bilsin” dedi.
 
‘NEFES ALACAĞIMIZ BİR ÜLKE YARATALIM’
 
Platform adına açıklama yapan Duygu Kurban da, kadınların karşı karşıya kaldığı topyekun saldırının tüm dünyada ve aynı zamanda Dersim’de artarak devam ettiğini söyledi. Kadınların emeği, bedeni ve kimliği için sürdürdüğü mücadelede her gün yeni bir engelle karşılaştıklarını dile getiren Kurban, Gülistan Doku’nun kaybolması kadınları sıkıştırmaya çalıştıkları bu cenderenin adeta sembolü olduğunu belirtti. “Gülistan Doku nerede?” diye soran Kurban, konuşmasına şöyle devam etti: “Tekrar söz veriyoruz. Gülistan bulunmadan bu işin peşini bırakmayacağız. Dersim’de ve Türkiye’de kadınlar, kız kardeşimiz Gülistan’ın akıbetini sormaktan vazgeçmesin. Bizler biliyoruz ki hak kazanılan bir şeydir ve hakkın kullanımı ancak mücadeleyle mümkündür. Bu yüzden bizler gücümüzü birleşerek açığa çıkaralım. Gülistan Doku isminde simgeleşmiş bu cendereyi parçalayalım, nefes alabileceğimiz bir ülkeyi kendimiz yaratalım.”  
 
‘ASLİ SORUMLU MÜLKİ İDARE AMİRLERİ’
 
Gülistan Doku’nun ailesinin endişeli olduğunu ifade eden HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise, bu süreci başından beri takip ettiklerini dile getirdi. Dersim’in küçük bir kent olduğunu ve herkesin birbirini tanığını dile getiren Koçyiğit, “Böyle bir kentte öğrenci kayboluyorsa buradaki asli sorumlunun mülki idare, bakanlıkların olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu sorumluluğu duyan bir yerde yaklaştıklarını düşünmüyoruz. Sorunun kendisini sonuç üzerinden değerlendirmemek gerekiyor. Gülistan’ı kaybolmaya sürükleyen nedenler neydi, bütün bunlara bakılması gerekiyor. Tüm yetkililer ısrarla Dinar Köprüsünden atladığını söylüyor. Bunu teyit edecek bir bulgu yok. Kayboldu mu? Kaybedildi mi? Gülistan Doku meselesini de Dersim fotoğrafının küçük bir parçası olarak görmek gerekiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Dersim’in her sokağını mobese ile takip eden, her adımı takip eden bir sistem var. Buna rağmen iki aya yakın zamandır Gülistan Doku bulunamıyor. Kamuoyuna sağlıklı bilginin yansıtılmamış olması, çabaların yetersiz olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
 
‘GÜCÜMÜZÜ MÜCADELEMİZDEN ALIYORUZ’
 
Her gün sokaklarda kadınların tacize maruz kaldığını ve tecavüz sanıklarının aklanmaya çalışıldığını söyleyen Koçyiğit, “Cinsiyetçi savunmaların yapıldığı, bu ülkenin en yetkili ağızlarının kadınlara dair fetva yayınladığı bir süreçten geçiyoruz. Yurttaşını koruması, kadına karşı şiddeti, tacizi, tecavüzü engellemesi gereken devletin aslında zihniyeti açıkça görünüyor. Kadına itaat etmesi gerektiği söyleniyor. Şuandaki hükümetin, AKP zihniyetinin bu küçük bir yansımasıdır. Böyle bir zihniyet var. Biz kadınlar buna karşı her gün sokaklarda mücadele ediyoruz. Anayasal hakların, 6284 sayılı kanunun, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması gerekiyor, uygulayacaksınız.  Kadınlar olarak bu toplumun, ülkenin yarısıyız. Devlet aygıtlarının kanunlara uymasını bekliyoruz. Biz gücümüzü mücadelemizden alıyoruz. Bir şekilde faili meçhul kalmasına razı olmadığınızı, Gülistan Doku’yu bulana kadar takipçisi olacağız” dedi.