Kadınlar, Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi İstanbul'da da 8 Mart'ı kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye’de kadınlar bu yıl özellikle artan kadın katliamları, şiddet, ekonomik krizin kendilerine yansıması ile mücadele sonucu kazanılmış haklarının gaspına karşı sokağa çıkacak. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2019 yılı raporuna göre 474 kadın, erkek şiddeti sonucu öldürüldü. Bu cinayetlerin 115’i “şüpheli ölüm” olarak kaydedilirken, 218 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 27’si ekonomik bahaneyle, 114’ü boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, arkadaşlık isteğini reddetmesi gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Bu yılın sadece ilk ayında ise 27 kadın öldürüldü. 

 

Kadınlar hem cinayetlere, hem de erkek-devlet şiddetine karşı 8 Mart ve öncesinde İstanbul’un her noktasını eylem alanına çevirecek. 8 Mart gecesi ise gelenekselleşen İstiklal Caddesi buluşması gerçekleştirilecek. 

 

‘ŞİDDET EN ÇOK AİLE İÇİNDE ARTTI’

 

8 Mart öncesi mikrofon uzattığımız kadınlardan doktor Mihriban Yıldırım, 8 Mart’ın uzun yıllar süren kadın mücadelesinin birlik ve dayanışma günü olduğunu belirterek, “Erkek egemenliğine, kadınların emeklerini sömüren kapitalizme ve bedenlerini tahakküm altına alan patriarkal sisteme karşı isyanı ve öfkesini dile getirdiği en güçlü gündür” ifadelerini kullandı. 

 

Son bir yılda Türkiye’de kadın katliamları ve şiddetinin kat be kat arttığına dikkat çeken Yıldırım, şiddet ve katliamın özelikle aile içinde arttığını söyledi. Yıldırım, buna rağmen katliam ve şiddetin önleyicisi olan İstanbul Sözleşmesi’nin revize edilmesi noktasında tartışmalara girişilmesine de tepki gösterdi. Yıldırım, ayrıca baskıcı politikalar ve ekonomik krizin en çok kadınları etkilediğini belirterek, bu yılki 8 Mart’ta işsizlik ve güvencesizliğe karşı sokaklara çıkacaklarını söyledi. 

 

YAŞANILIR BİR ÜLKE İÇİN 

 

Kadın Savunma Ağı Üyesi Sezen Özkan da Türkiye’de kadınların her gün öldürüldüğüne dikkat çekerek, “Artık yeter” dedi. Özkan, 8 Mart’a giderken, “Çıkalım zıvanadan kuralım hayatı yeni baştan” sloganıyla alanlarda olacaklarını belirterek, hayatın her alanında hayatı yeniden kurmak istediklerini söyledi. Özkan, “Çünkü biz yaşamak istiyoruz. Geleceğimize dair kendi kararlarımızı biz almak istiyoruz. Türkiye’de kadınların mücadele sonucu elde ettiği kazanımlar da yok edilmek isteniyor. Yasalar uygulanmıyor. Bu 8 Mart’ta gasp edilen ve edilmek istenen kadın haklarına karşı alanlara çıkacağız. İstanbul’da kadın emeğinin sömürülmesi ve işsizliğe karşı yaşanılır bir ülke için alanlarda olacağız” dedi.   

 

'İSYAN GÜNÜ OLMALI'

 

Şengül Kılıç da bu yıl onlarca kadının katledildiği bir ülkede 8 Mart’ın anma ve isyan etme günü olarak geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Kadınların gülmesinin ve sokağa çıkmasının neredeyse yasak hale getirildiğini vurgulayan Kılıç, şöyle dedi: “Kadın cinayetleri ciddi oranda arttı. Bir an önce bu katliamların son bulmasını istiyoruz. Kadınları koruyan yasalar uygulanmalıdır. Bunların uygulanmıyor olması kadınların isyan gerekçesi olmalıdır. Kadın ölümleri karşısında kravat takıp iyi hal indirimi isteyen erkeklere caydırıcı cezalar verilmelidir. Bu durum korkunç bir şey, kabul etmiyoruz. Bu yılki 8 Mart’ta alanlarda isyanı haykırmalı, haklarımız için sesimizi yükseltmeliyiz.” 

 

‘EŞİTLİK VE ÖZGÜLÜK TALEBİYLE ALANLARA’

 

Tüm kadınların 8 Mart’ını kutlayan Sevgi Abay ise Türkiye’de kadınlara değer verilmediğini, her gün en az 5 kadının ölümüyle uyandıklarını söyledi. Abay, iktidarın kadın katliamlarının önüne geçmesini isteyerek, ancak böyle bir ülkede gerçek bir 8 Mart’ı kutlayabileceklerini dile getirdi, kadınların 8 Mart’ta özgürlük ve eşitlik talebiyle alanlarda olması gerektiğini belirtti. 

 

‘TÜRKİYE’DE 8 MART ÖNEMSENİLMİYOR’

 

Öğretmen Lale Akverdi de kadınların kendi demokratik haklarıyla ilgili alanlarda taleplerini dile getirmesi sonucunda bile kolluk kuvvetlerinin baskısı ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Akverdi, 8 Mart’ta tüm kadınların şiddet ve katliamlara karşı alanlarda olması gerektiğini ifade etti. 

 

MA / Semra Turan