Kadının edebiyattaki yeri tartışıldı

img

DİYARBAKIR – TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, kendini demokrat olarak tanıtan birçok yazarın hala eserlerini cinsiyetçi bir yaklaşımla yazmalarını eleştirerek, "Bu kadına hakarettir, edebiyat değil" dedi.

Kürt Edebiyatçılar Derneği, Amed Okuma Grubu ve Mezopotamya Kadın Kalemi Platformu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Kürt Edebiyatçılar Derneği'nde, "Edebiyat ve Kadın" konulu panel düzenledi.

Şair ve yazar kadınların katıldığı panelin moderatörlüğünü Ayşe Kuran üstlenirken, panele Özgür Kadın Hareketi (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan, yazar Roza Metina konuşmacı olarak katıldı.

'ÖZGÜRLÜK İÇİN YAŞAMLARINI YİTİRDİLER'

Panelist TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, kadınların ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldiğini söyledi. Sayısız kadının bu mücadelede yaşamını yitirdiğini ve 8 Mart’ın bedelinin büyük olduğunu ifade eden Gökkan, "Biz bu mücadelenin devamını Ortadoğu’da yürütüyoruz. Yürütülen bu mücadeleye rağmen hala cinsiyetçi bakış açısı ile karşı karşıyayız. Mesela edebiyatta birçok yazar hala cinsiyetçi yaklaşımlarla eserlerini yazıyor. Kadını iktidar mantığı ile yazanlar, kadının yerine düşünüyor, yerine karar alıyor. Bu yazarlar kendilerini demokrat ve eşitlikçi gösteren yazarlar. Bu kadına hakarettir edebiyat değildir" ifadelerini kullandı.

'KADININ ROLÜ EDEBİYATTA NASIL İŞLENİYOR?'

Gökkan, edebiyatta kadın karakterlerin, olay örgüsü içindeki yeri ve sunumunu eleştirerek, "Kadının rolü edebiyatta nasıl işlenmiş? Kadın sürekli erkek emri altında, çocuklarına bakan, ailenin işlerini yapan ve sürekli topluma yaranmaya çalışan birey olarak gösterilir. Kadın popüler olarak gösterilmek isteniyor. Yüzbinlerce kadın mücadele ediyor. Ancak yazar, onların içinden sadece bir örmek alarak eserinde işliyorsa bunun altında başka nedenler aramak lazım. Üstelik yine kadınlar romantik ve cinsel olarak işleniyor" diye konuştu.

'KADIN EMEĞİ GÖRÜLMÜYOR'

Kadınların her alanda emeklerinin sömürüldüğünü vurgulayan yazar Roza Metina da "Günümüzde kadın nasıl sömürülüyorsa edebiyat alanında da aynı şekilde sömürülüyor. Mesela tarihten örnek verirsek Cemila Celil, Casımê Celil ve Celilê Celil gibi tanınmıyor. Oysaki Cemila Celil birçok Kürtçe edebiyat metnini kaybolmaktan kurtarmış. Sadece bu örmek üzerinden bile edebiyatın kadına ve kadın emeğine nasıl yaklaştığını görebiliriz" dedi.

Dengbejlik geleneğinin bu günlere gelmesinde kadınların öncülük ettiğine dikkat çeken Metina, "Urmiye Radyosu’nda ilk klam söyleyen İran Xanım'dır. Klamları ile kadına ve dengbejliğe öncülük etmiştir. İran Xanım'ın birçok eserlerinin olduğunu ve kaybedildiğini biliyoruz. Bu nedenle, şiir ve edebiyat alanında çalışma yapan kadınları tanıtmak bize düşüyor. Bizim kendi aramızda iyi bir örgütlenme yapıp kadın sanatçıların ve edebiyatçıların eserlerini hatırlatmamız gerekiyor" diye belirtti.

Panel, soru ve cevap ardından sona erdi.