Seyyidhan Kömürcü ödülünü Poyraz’a armağan etti

img
İZMİR - Metin Altıok Şiir Ödülü’nü alan şair Seyyidhan Kömürcü, ödülünü, Deniz Poyraz’a armağan etti. 
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı Behçet Aysan ve Metin Altıok Şiir Ödül Töreni Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi. Madımak Katliamı'nın 28'inci yıldönümünde düzenlenen ödül törenine Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan ve Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok'un yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Eren Aysan ve Zeynep Altıok’un sunumlarıyla başlayan programda Madımak Katliamı’nda yaşananlar ve hukuki süreç anlatıldı. 
 
DEMOKRATİK DÜŞÜNCE YAKILDI
 
Ödül töreninde konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Ali İhsan Ökten, yazar Yaşar Kemal’in katliam ardından yaptığı konuşmayla sözlerine başlayarak, “2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta sadece aydınlar, yazarlar, insanlarımız yakılmadı. O gün özgür düşünce, özgür akım ve vicdanlar yakıldı. Laiklik, kardeşlik, demokratik düşünce yakıldı. Ne orada kalan kardeşliğimizi, canlarımızı ne de o yangını günden güne çoğaltarak bugüne getirenleri unutacağız” dedi. Ökten, karanlıklara karşı barışı, demokrasiyi, laikliği, özgürlüğü, kardeşliği, sanatı ve sözü yeniden yaşatacaklarını dile getirdi. 
 
Yapılan konuşmalar ardından ödüller sahiplerine verildi. 
 
ÖDÜLLER
 
Törende, geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle ödülleri sunulmayan kişiler de yer aldı. Metin Altıok Şiir Ödülü’nü 2019 yılında “Giderken öpmeseydin keşke” adlı kitabıyla kazanan Gökçenur Ç., 2020 yılında “Öpülmemiş şehlâ” adlı kitabıyla kazanan Hıdır Işık’a ve 2021 yılında “Kendinin ağacı” kitabıyla kazanan Seyyidhan Kömürcü’ye ödülleri takdim edildi. 
 
Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü 2020 yılında “Boşuklara doğru ilerleyelim” eseriyle kazanan Didem Gülçin Erdem ve 2021 yılında “Doğu duvarı” eseriyle kazanan Faris Kuseyri’ye ödülleri takdim edildi. 
 
'CANIMIZA BATIYOR'
 
Metin Altıok Ödülü'nü İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun elinden alan Seyyidhan Kömürcü, ödülünü Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’a armağan etti. Kömürcü, hem heyecanlı hem de kederli olduğunu söyleyerek,“Bu anlamlı büyük buluşmada yer aldığım için hem çok heyecanlıyım hem de çok kederliyim. Heyecanlıyım, çünkü kıymetli bir ödül aldım. Kederliyim, çünkü şöyle bir şey oldu: Bir kadın bir sabah uyandı. Çalıştığı iş yerine gitti. Kahvaltıya domates, yanına zeytin koydu. Üzerine kekik!  Karton bardağa, demlediği çaydan doldurdu, oturdu kahvaltıya. Bir erkek bir sabah uyandı. Silahı vardı erkeğin. Silahları olurdu bazı erkeklerin. Silahını beline koydu. Elinde bir çantayla taksiye bindi, indi taksiden. Bir kapının ziline bastı. Çalan kapıyı kahvaltı yapan bir kadın açtı, buyurun dedi. Buyurun! Erkek buyurdu. Erkek, belindeki silahı çekerek o kadını öldürdü. O sabah bir erkek, yurdunu çok sevdiğini zannettiği için o sırada kahvaltı yapan bir kadını öldürdü. Biz öyle anladık; ama tam olarak öyle olmadı tabii. Katil, yurdunu çok sevdiği için, planlayarak, çalışarak gerçekleştirdiği bu katliamı kapı ziline basmasına gerek kalmadan yaptı. Kapı açıktı. Açık kapıdan içeri girdi. İçeri girdiği an, mümkün olduğu kadar orada çok insan olsun, hepsini öldürsün istedi. Sivas’taki yangın da öyleydi. O otelde ne kadar insan varsa o kadar iyi olacaktı. On beş yaşındaydım. Derik’teydim. Çok renkli bir televizyondan aklımda ben büyüdükçe büyüyen bir yangın, ‘Sivas’ı dökülmüş bir ülke’ kaldı. Bir katili ‘ismin ne abicim?’ diyerek karşılamanın sunduğu konfor canımıza batıyor.
 
‘YEPYENİ UTANMA DUYGUSU LAZIM’
 
Bu cümleyi canımızdan çıkarmamız lazım. Bize yepyeni bir insan, yepyeni bir utanma duygusu, yepyeni bir yurt bilgisi lazım. Sabahları, uyanıp bir insanı öldürmeye gitmeden, yurdumuzu sevmenin bir yolunu bulmalıyız. Sabahları, birilerini öldürmek için uyananların yurdumuzu sevmesine artık müsaade etmemeliyiz. Hiç görmediğim; ama çok tanıdığım şair Metin Altıok’tan aldığım bu kıymetli ödülü, gözlerimizin önünde değil, gözlerimizin içinde katledilen; hiç görmediğim ama çok tanıdığım kız kardeşim, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’a armağan ediyorum. Sivas Katliamı’nda can verenleri,  Deniz’i ve hepinizi sevgiyle selamlıyorum.”
 
Ödül Töreni Sinan Uzun’un yönetmenliğini yaptığı Behçet Aysan ve Metin Altıok’un hikayesinin anlatıldığı “İki Yol Arkadaşı” belgeseliyle devam etti. 
 
Tören, sanatçı Leman Sam ve Ruhi Su Dostlar Korosu’nun sahne almasıyla sona erdi.