WAN - Wan'da Kürt Dil Bayramı etkinliklerini sürdüren sivil toplum örgütü temsilcileri, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması gerektiğini vurguladı.
Kurdistan'da 2006'dan bu yana her 15 Mayıs "Kürt Dil Bayramı" olarak kutlanıyor. Bu yıl 9 Mayıs'ta açıklanan bir deklarasyonla startı verilen etkinlikler birçok kentte devam ediyor. Dil bayramı dolayısıyla bugün birçok kentte yürüyüş, panel, açıklama ve şölen gibi etkinlikler düzenlenecek. Wan’da etkinliklere öncülük eden sivil toplum örgütü temsilcileri, Kürtçenin eğitim dili olmasını istiyor.
BABAT: KÜRTÇE EĞİTİM DİLİ OLMALI
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şubesi Örgütlenme Sekreteri Lokman Babat, "Bir dilin eğitim dili olmaması insan hakkı ihlalidir. Bir insanın kendi anadilinde eğitim görmesi kadar doğal bir şey yok. 21’inci yüzyılda olmamıza rağmen hala Kürtlerin kendi anadilinde eğitim talep etmesi devletin en büyük eksikliği ve ayıbıdır” dedi.
Kürtlere dönük inkar ve asimilasyon politikalarının sürdüğünü ifade eden Babat, "Kürtler bu süreçte önce varlık-yokluk mücadelesi verdi ve kendilerini kabul ettirdi. Şimdi de anadilleri için mücadele veriyor. Anadilde eğitim için, dilin resmi olarak bir statüye kavuşması için mücadele ediyoruz. 15 Mayıs sadece bir kutlama değil, aynı zamanda dil mücadelesi için önemli bir eşiktir. Kürt halkı kendi anadilini günlük yaşam dili haline getirmelidir. Nerede olursa olsun kendi anadilinde konuşmalı, kendi anadilinde yazmalı ve kendi anadilinde düşünmelidir” diye konuştu.
KUTEVİ: MAHKEME ÖNERİMİZİ REDDETTİ
Wan Barosu Dil Komisyon Sözcüsü avukat Kadir Kutevi, mahkemelerde Türkçe dışında hizmet verilmemesinden kaynaklı yaşanan sorunlara değindi. Kutevi, Kürtçe savunmaların tercüman aracılıyla yapıldığına işaret ederek, “Kürtçe savunma yapanların bu savunmaları tam anlamıyla Türkçeye çevrilmiyor. Bu konuda sürekli sorunlar yaşanıyor. Daha da ötesi mahkeme anadilde savunma yapacak biri için tercümanlık ücreti alıyor. Ancak bir Arap, Fars ya da bir Afgan için bu ücret alınmıyor. Bu bir çiftte standart ve hukuksuzluktur. Buradaki temel amaç Kürtleri kendi anadilinde savunma yapmaktan vazgeçirmek ve asimilasyonu daha da derinleştirmektir. Mahkemeler tercümanlık için de farklı zorluklar çıkarıyor. Oysa kendi anadilinde savunma yapmak bir haktır" ifadelerin kullandı.
Wan Barosu olarak tercümanlık için eğitimler vermek istediklerini ve bu durumu mahkemeye bildirdiklerini aktaran Kutevi, "Mahkeme bunu kabul etmediği gibi açtığımız kursa gelenleri de engelledi. Kurslarımız tamamen ücretsiz olacaktı. Mahkemenin bunu kabul etmemesi, Kürtlere yönelik yüzyıldır devam eden asimilasyonun bir parçasıdır. Tercümanların savunmayı iyi çevirmesi ve doğru ifade etmesi için baro olarak bu talebimizi tekrar mahkemeye sunacağız” dedi.
ÇOLAKOĞLU: ANADİLDE SAĞLIK HAKTIR
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi Eşbaşkanı Figen Çolakoğlu, dili, kimliği ve dini fark etmeksizin her hastanın kendi anadilinde sağlık hizmeti görme hakkının olduğunu vurguladı. İnsanların hastalıklarını anadilinde ifade edemediği için zorlandığına dikkati çeken Çolakoğlu, “Anadilde sağlık hakkı sorununun çözülmesi için defalarca başvuru ve açıklamalar yaptık. Bu yönde çalışmalarımız da oldu. Ancak şuana kadar bir sonuç alamadık. Ama bunun uygulanması için mücadelemiz sürecek” dedi.
ÇAPA: KÜRTÇE RESMİYET KAZANMALI
SES Şubesi Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Ümit Çapa ise, kent sakinlerinin birçok yerde farklı bir dil bilmemelerinden kaynaklı kendilerini ifade edemediklerini söyledi. Çapa, "Türkçe bilmeyen bir yurttaş hastaneye gittiğinde yanında Türkçe bilen birisini de götürmek durumunda kalıyor. Bu durum gerçekten utanç vericidir. Yıllardır sendika olarak bunun mücadelesini veriyoruz ve bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bir an önce Kürtçenin resmiyet kazanmasını istiyoruz” diye belirtti.