‘Tebeşir’ filminin yönetmeni: İnatla biz varız dedik

img

İSTANBUL – KHK ile ihraç edilen öğretmen Özge Astan'ın çektiği “Tebeşir” filmi Kürt Film Festivali'nde gösterilecek. Asıl amacının seslerini duyurmak olduğunu söyleyen Astan, “Bize ‘siz öğretmenlik yapamazsınız’ dediler. Bu filmi çekerken de inatla biz varız dedik” dedi. 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 7 Şubat 2017'de öğretmenlik mesleğinden ihraç edilen Özgen Astan’ın yönetmenliğini üstlendiği “Tebeşir” kısa metrajlı belgesel filmi 8 Mart’ta İstanbul Kürt Film Festivali'nde izleyiciyle buluşacak. Astan'a filmin çekim aşamalarına kendisi gibi ihraç edilen öğretmenler Aynur Barkın ve Seher Darılmaz da eşlik etti. Astan’ın öğrencisi olan Burhan Ağbaba da öğretmenine destek olmak için görev yaptığı Antep’ten kamerasıyla birlikte gelip, film setinde görev aldı.
 
Filmin çekim ekibinde çoğunlukla kadınlar görev üstlenirken, ilk gösterimi ise geçen sene 24 Kasım’da yapıldı. Yönetmen Özge Astan, filmin çekim sürecini anlattı. 
 
‘CESARET EDİP SENARYO YAZDIM’
 
Öğretmen olduğunu ve sinemayla ilişkisinin bu filme kadar izleyici konumunda olduğunu dile getiren Astan, "Beni o noktaya getiren şey gecenin bir yarısı öğretmenlik mesleğimden atılmam oldu. 7 Şubat 2017’de internetten ihraç edildiğimi öğrendim. İhracımın haberinden sonra uzunca bir süre hiç konuşamadım. Kimseye anlatamadım” dedi. Daha sonra ise KESK’li arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’un 3 noktasında eylem yapmaya başladıklarını ifade eden Astan, “Ama sesimiz bir türlü çoğalamadı. Çünkü; korku öyle hakim olmuştu ki toplumda sesimiz duvarlara çarptı. Bizler de Fox Tv, ATV, Cumhuriyet, Milliyet gazetesinin önüne gittik ve buralarda açıklamalarımızı yaptık. Bu süreçte de Belgesel Sinemacılar Birliği'yle tanıştım. STÖ'lere dönük bir atölye çalışması düzenliyorlardı. Eğitimin sonunda da katılımcıların yazdığı bir senaryo desteklenecek ve filmi çekilecekti” dedi. 
 
Eylemlerinin basında pek yer bulmamasından kaynaklı sosyal medyayı kullandıklarını ve buraya daha etkili videolar  yüklemek için atölyeye katıldığını söyleyen Astan, “Etkili video çekimini öğrenmek istediğim için bu atölyeye katılmak istedim. Çok verimli, güzel bir atölye çalışması geçirdik. Sonunda da bende cesaret edip bir senaryo yazdım” diye belirtti. 
 
‘YAZDIĞIM SENARYO KENDİ HİKAYEMDİ’
 
Kendi hikayesini senaryoya döktüğünü dile getiren Astan şöyle devam etti: “İşinden atılan bir öğretmenin merdiven altı bir kurumda çalışmasını anlatıyor. Aynı zamanda sokaktaki eylemliği anlatıyordu. Senaryo kabul görüldü ve proje desteklendi. Bunun sonunda biz de alandaki arkadaşlarımla birlikte filmi çekmeye başladık. Aynur arkadaşıma 'Yapabilir miyiz?' diye sordum. Aynur hemen kamerayı eline aldı ve kurcaladı. Birkaç gün içinde kamerayı çözmüştü. Resim öğretmeni arkadaşımız Seher ihraç edilen öğretmenlerden. Filmde bir rüya sahnesi vardı. Rüya sahnesinde çizim yapmaya karar vermiştik. Çizebilir misin diye sorduk. O da çizmeye başladı. Kurgucumuz da Deniz, o da KHK ile ilgili daha önce bir film çekmişti. O da filmin kurgusunu yaptı. Bu şekilde bir çekim geçirdik.” 
 
‘AH DEĞİL FİLM ÇEKİYORUZ’
 
Filmi çekmekteki asıl amaçlarının kendi dertlerini anlatmak ve seslerini duyurmak olduğunu dile getiren Astan, “Bizi ihraç ederek; ‘siz öğretmenlik yapamazsınız, siz hiçbir eğitim öğretim kurumunda çalışamazsınız. Yurt dışına çıkamazsınız. Burada ekmek yiyemezsiniz’ dediler. Bu iş aynı zamanda varoluş yani işe yaradığımızı göstermek çabasıydı. Bir taraftan da ayakta kalma çabasıydı. Yani bu filmi çekerken inatla ‘biz varız’ dedik. Hatta film için slogan bile bulduk ‘Ah çekmiyoruz film çekiyoruz’ diye. Bu Hashtag ile film çekim çalışmalarını paylaştık” ifadelerini kullandı.
 
8 MART'TA GÖSTERİLECEK 
 
Filmde kadınların yaratıcılığının ön planda olduğunu kaydeden Astan, bu kapsamda Kürt Film Festivali'nde de 8 Mart'ta gösterileceğini belirterek, herkesi filmi izlemeye davet etti. 
 
MA / Sadiye Eser