Kürt Film Festivali 2’nci gününde

img
İSTANBUL – İstanbul Kürt Film Festivali 2’nci günü Kürt sinemasının tarihinin tartışıldığı söyleşiyle devam etti. Söyleşinin ardından festival film gösterimleriyle devam ediyor. 
 
İstanbul Kürt Film Festivali 2’nci gününde Beyoğlu’nda bulunan Mezopotamya Sahne’de, sinema sektöründe yaşanan zorlukların tartışıldığı söyleşisiyle başladı. Çok sayıda kişinin katıldığı söyleşide söz alan senarist Hüseyin Kuzu, Türkiye’de 1980 başlarında yaklaşık 2 bin 500 sinema salon olduğunu şimdi ise bu salonların 300’e kadar gerilediğini ifade etti. Teknolojinin gelişmesi birlikte film sayısında ise artışın olduğunu aktaran Kuzu, filmlerin içerik olarak kalitelerinin düştüğünü söyledi. 
 
Kürt sinemasının tarihini anlatan yönetmen Haşim Aydemir de, Yılmaz Güney’in yaptığı filimleriyle Kürt sinemasını önemli bir katkı sağladığını söyledi. “Dört parça Kürdistan’a Yılmaz Güney’in referans gösterilmesi bunun kanıtıdır” diyen Aydemir, “Sınırlar yalnızca sinema alanında değil, yazarların ve şairlerinde ilgilendiği bir alan olmuştur. Kürtler aslında 5000 yıl boyunca bu topraklarda özgür yaşadılar bunu en iyi Ahmet Arif’in 33 kurşun şiirindeki  ‘pasaporta ısınmamış içimiz, budur katlimize sebep suçumuz’ mısralarında görebiliriz. Kürt sineması da bu çerçevede gelişim gösteriyor. Bahman Ghobadi ‘Sarhoş Atlar Zamanı’ ve ‘Kamlumbağalar da Uçar’ filmlerinde yurtsuzluğu çok iyi işler. Halil Dağ filmlerinde özgürlüğü ve sınırları çok işler. Özellikle ‘Kadınlar Sevdiği Zaman’ filminde bunu çok iyi bir görselliğe döker. Yurtsuzluk, özgürlük ve sınır eksenin de gelişen bu filmleri Yılmaz Güney’in filmlerinde de görebiliyoruz” diye konuştu. 
 
Söyleşinin ardından festival film ve tiyatro gösterimleriyle devam etti. Festival kapsamında bugün gösterilecek filimler şu şekilde: Nêçîrvanê Naşî (Acemi Avcı), Kêm (Eksik), Mij (Sis), Her mal dibistanek (Her ev bir okul), Evsaneya Qralê Kirêt (Çirkin kral efsanesi).
Film gösterimlerinin ardından “Tenê Ez” tiyatrosu oynanacak.