Stranlarıyla kültürünü koruyan bir sanatçı: Hozan Serhat

img

AĞRI - Kürt halkının belleğinden silinmeyen Süleyman Alpdoğan'ın (Hozan Serhat) yaşamını yitirişinin üzerinden 20 yıl geçti. Hozan Serhat, "Bizim güçlü bir kaynağımız var" sözleriyle Kürt kültürünün yok olmasına karşı stranlarıyla mücadele etti. 

Seslendirdiği stranlar ile Kürt halkının belleğinde unutulmayacaklar arasında yer alan Süleyman Alpdoğan'ın (Hozan Serhat) yaşamını yitirişinin üzerinden 20 yıl geçti. 
 
Hozan Serhat, babası Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde memurken, 24 Temmuz 1970 yılında dünyaya gelir. Henüz 1 yaşındayken babasını kaybeder. 5 kardeşin en küçüğü olan Hozan Serhat, babasının yaşamını yitirmesi üzerine ailesiyle Patnos'a yerleşir. Çocukluk ve gençlik yıllarını burada geçiren Hozan Serhat, ilk ve ortaokul ile liseyi ilçede tamamlar. Meraklı kişiliğiyle sürekli farklı şeylere kafa yoran Hozan Serhat, 7 yaşındayken kendisinden 5 yaş büyük olan ağabeyi Arif Alpdoğan'ın bağlamasına merak sarar ve kendince tıngırdatmaya başlar. 
 
İLK SANAT ÇALIŞMASI
 
Hozan Serhat, birçok defa ağabeyinin tepkisiyle karşılaşsa da tutulduğu büyüyü bırakmaz ve kısa zaman sonra bağlamadan melodiler çıkarmaya başlar. Zamanla bağlamaya daha hakim olmaya başlayan Hozan Serhat'a, bu defa yeteneğinin farkına varan ağabeyi de destek verir. 16 yaşına geldiğinde ülkede başlayan çocuk sanatçı furyasına katılan Hozan Serhat, İstanbul'a gider ve Murat Esen adıyla ağabeyinin aranjmanlığını yaptığı "Gülo" isimli ilk kasetini çıkarır. Ancak bir süre sonra ekonomik zorluklar nedeniyle Patnos'a geri dönmek zorunda kalır.
 
AZERİ ESNTRÜMANI TAR ÇALAR
 
18 yaşında İzmir Ege Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Bölümünü kazanan Hozan Serhat, bağlama yerine, bir Azeri enstrümanı olan çift hörgüçlü tar üzerine eğitim alır. Bunun yanında kaval, gitar, bağlama, klavye de çalmaya başlar. 
 
KÜRTÇE MÜZİK SEVGİSİ 
 
Konservatuar öğrencisi olan ağabeyi Arif Alpdoğan'ın kendisini Ege yöresine ait türkülere yönlendirme çabalarına karşı Hozan Serhat, "Aynı makamların Kürtlerde de var olduğunu, hatta özellikle hicaz parçalarda biraz daha otantik, güzel ve duygusal işlendiğini" söyleyerek, ağabeyinin yönlendirmelerini reddeder. Farklı enstrümanlar kullanarak daha zengin bir müzik kültürünün ortaya çıkacağı inancını taşıyan Hozan Serhat, Botan ve Serhat yöresine ait parçalar üzerinde çalışmaya başlar ve değişik enstrümanlar ile batı sazları kullanarak, "Batmane Batmane" parçasını yorumlar. 1991 yılının Şubat ayına gelindiğinde sanatın ulusal ve halkçı yönlerini daha iyi kavrayan Hozan Serhat, aynı zamanda politik bir genç olarak ülke sorunlarının ele alındığı tartışmalarda yerini alır.
 
Hozan Serhat, 1991 yılında hayatını birleştirdiği üniversitede tanıştığı eşi Yıldız Alpdoğan ile birlikte 1 Temmuz günü yönünü dağlara çevirir. Farklı gruplara ayrıldıktan sonra Yıldız Alpdoğan Cizre'de tutuklanarak 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılır ve Amasya Cezaevi’ne gönderilir. Hozan Serhat ise PKK saflarında yerini alır. Müzik eğitimindeki yetkinliği göz önünde bulundurularak Avrupa’da kültür-sanat faaliyetleri için Hünerkom’a gönderilen Hozan Serhat, 4 yıl burada çalışma yürütür. Kendini yalnızca müzik ile sınırlandırmayan Hozan Serhat, aynı zamanda tiyatro ile de ilgilenmeye başlar. 
 
‘ÜLKEYE DÖNMEK GÖREVDİR'
 
Avrupa'da teknik açıdan gelişmiş enstrümanlar ile tanışıp kendini geliştirse de, "Bir devrimci için ülkeye dönmek bir görevdir" diyen Hozan Serhat, ısrarla Kürt müziğine, kültürüne ve folkloruna karşı var olan tehlikelere dikkat çeker. "Bizim güçlü bir kaynağımız var. O kaynağa dönüş, özellikle orada Kürt kültürünü ortaya çıkarmak, bize düşüyor. Bugüne kadar dengbêjler belli bir noktaya getirdiler, biz bunlara el atmazsak yok olacak. Kürt kültürü ve sanatı Türkleştiriliyor. Eski parçalarımızı çıkaralım, okuyalım, geleceğe aktaralım, bunlar kaybolmasın" değerlendirmesi yapan Hozan Serhat, 1996 yılında çok sevdiği topraklarına döner. Hewlêr’de bulunan Mezopotamya Kültür Merkezi’ne (MKM) giden ve sonrasında burada sayısız sanat etkinliğine katılarak müziğini icra eden Hozan Serhat, 1997 yılında KDP peşmergelerinin MKM'yi ablukaya alarak bazı sanatçıları öldürmesiyle yönünü tekrar Botan'a çevirir. Hozan Serhat, 20 yıl önce 22 Temmuz 1999'da Beytüşşebap'ta girdiği bir çatışma sonucunda yaşamını yitirir. 
 
Birçok Kürtçe şarkı seslendiren Hozan Serhat'ın 12 parçanın okunduğu “Hewlêr” albümünde Kürtçenin Kurmancî, Kirmançkî ve Soranî lehçesinde okunmuş “Mîzgînê”, “Ax Kurdistan”, “Bîranîn”, “Wunken”, “Hewlêr”, “Payîzê”, “Şêre şêre”, “Ağrı’nın isyan kızı”, “Beyadî”, “Vorê varo” ve “Sîpanê Xelatê” eserleri bulunuyor.