HDP'li Kaçmaz: Bu kanun sizi iktidardan edecek 2022-03-30 22:35:35   ANKARA- Seçim kanunun ikinci bölüm üzerine konuşan HDP’li Hüseyin Kaçmaz, “Masa başındaki siyaset mühendisliğiyle iktidarda tutunmanız mümkün değil. Emin olun bu kanun sizi iktidardan edecek” dedi. AKP ve MHP ortaklığıyla getirilen “Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin maddelerinin görüşmeleri Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. Birinci bölümde yer alan 7 maddenin AKP ve MHP oylarıyla kabul edilmesi ardından ikinci bölüm üzerine partiler değerlendirmelerde bulundu. Muhalefet partilerinin eleştirdiği kanun teklifini AKP ve MHP savundu. İkinci bölümün geneli üzerine yapılan konuşmalarda ilk olarak İYİ Parti söz aldı. İYİ Parti milletvekili Ayhan Erel, hukuki hile ve tuzaklarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Sandığın içine giren irade ile açıklanan iradenin farklı olmasını sağlanmaya çalışıldığını kaydeden Erel, “Siz seçim kazanmak derdindesiniz, millet ise ekmek kazanmak derdinde. Yani, sizin derdiniz seçim, vatandaşın derdi geçim. Mutfak enflasyonu yüzde 77'lere çıkmış, yoksulluk sınırı 16 bin lira. Bu tablonun sebebi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi. Bu durum ne AK PARTİ'yi ne de mevcut sistemi kurtarmaya yetmez” dedi. KÖTÜYE YÖNELİK DÜZENLEMELER Halkların Demokratik Partisi (HDP) grubu adına Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuştu. Seçim kanununda 1960’dan bu yana her zaman kötüye yönelik düzenlemeler yapıldığının altını çizen Kaçmaz, “Antik Yunan'da seçimler demokratik değil, seçilenlerin iktidarlarını sürekli kılması riskine binaen demokrasiye tehdit olarak algılanırdı. Bu cümleleri ilk okuduğumda şaşırmıştım ancak bu paradoksal gerçeğin ardındaki kaygının bugün de geçerli olduğunu görüyoruz. Demek ki çoğunluktaki partinin, seçim kurallarını kendi menfaatine göre değiştirip sonraki seçimleri manipüle etmesi ve iktidarını daim kılması her zaman için olasıymış” diye belirtti. ‘CUMHUR İTTİFAKI OYUNBOZANCI’ Cumhur İttifakı’nın oyun kurucu olmaktan çıktığına dikkati çeken Kaçmaz, şunları söyledi: “Mevzuatın teknik ayrıntılarına ve iktidarın hırsına kapılanlar fark etmeyebilir ama sıradan vatandaş mesajı aldı, mesaj şudur: Cumhur İttifakı seçimi kaybedeceğini anladı ve oyunun kuralarını değiştirmeye çalışıyor. Halk diliyle söylemek gerekirse aslında Cumhur İttifakı oyunbozanlık yapıyor, tabiri caizse mızıkçılık yapıyor. İfade etmek isterim ki halkımız mızıkçıları, oyunbozanları pek sevmez. Görmek isteyene tarihte aslında bunun nice örnekleri de vardır. Bildiğiniz üzere Adalet Partisi 1957'de Seçim Yasası değişikliği yaptı, seçmen kütükleriyle oynadı yani tam da dediğimiz şekilde, mızıkçılık yaptı ancak sonucunda ne oldu? Oylarında yüzde 10 gibi bir erime oldu. Seçmen kütüklerine müdahale eden İçişleri Bakanı Namık Gedik tarihe ‘kütük bakanı’ olarak geçti. ANAP DENEDİ, YOK OLDU Turgut Özal'ın Seçim Kanunu değişikliği hadisesine baktığımızda da yüzde 45'le tek başına iktidar olan ANAP, 12 Eylül darbecilerinin eski siyasetçilere getirdiği yasağı referandum konusu yapmıştı ancak oradaki hesap da tutmadı, oradaki hesap da çarşıya uymadı ve ANAP, oylarının eridiğini de hissedince apar topar bir Seçim Kanunu değişikliği yaptı, seçim çevresini daraltarak milletvekili sayısını lehine olacak şekilde arttırdı ama tüm bunlara rağmen gerilemeyi, erimeyi durduramadı, sonrasında da bu erime durmadı, sonunda ANAP da yok olup gitti iktidar ve ortağının da yok olup gideceği gibi. YSK’YE İLİŞKİN DÜZENLEME GETİRİLMELİ Yakın dönemde tartışma konusu olan hangi kurul var diye baktığımızda, karşımıza aslında YSK çıkıyor. İlle de getirilecekse, YSK üye seçimine ilişkin düzenlemede değişiklik getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. YSK ne mi yaptı? YSK birçok şaibeli karara iktidarın kontrolünde ve lehinde olmak üzere imza attı; KHK'li oldukları iddiasıyla, seçilmiş belediye başkanlarının mazbatasını vermedi, halkın iradesini yok saydı, iktidar istedi diye sandık taşımada birleştirme kararları verdi, milyonlarca mühürsüz oy pusulasını hukuka aykırı bir şekilde geçerli saydı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini yalnızca iktidar istedi diye iptal etti. Yetmiş iki yıldır tartışılmayan bir kanunu hiçbir gerekçe sunmadan değiştirmeye çalışıyorsunuz kıymetli milletvekilleri. 2016'dan itibaren görevden aldıklarınızın yerine atadıklarınızla birlikte, bugün görev yapan yargıçların yüzde 60'ını adil ve objektif olmayan, liyakate dayanmayan bir yöntemle atadınız. Şimdi de il ve ilçe seçim kurulu başkanını bunların içerisinden belirlemek istiyorsunuz. KÜRT HALKININ İRADESİ YOK SAYILDI 2019'daki yerel seçimlerde -komisyonda da belirttim- ahıra dahi seçmen kaydedildi, iktidar ahıra seçmen kayıt etti, 52 yatak kapasiteli öğretmenevine 450 kişi kayıt etti, 200 yatak kapasiteli polisevine 2800 polis kaydetti, 3 bin seçmen sayısı olan ilçeye 4 bin kolluk gücü getirdi yani bunları da karşımızda gördüğümüzde aslında iktidarın demokrasiden uzaklaşması karşısında söz konusu yasanın da yine kaybetmesine rağmen kazanmaya yönelik bir durum olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Bugün, Kürt coğrafyasında, Kürt halkının iradesinin yok sayılması aslında ülkenin demokrasisinin bugün geldiği durumu da gözler önüne seriyor. ŞIRNAK’TA DEMOKRASİ YOKSA ANKARA’DA DA OLMAZ Bu ülkenin demokrasisi bizlerden sonraki nesiller için, gelecek nesiller için çok kıymetlidir ancak sürekli ‘terör’ kavramı içerisine sıkıştırılarak bir halkın iradesinin yok sayılmasının -anayasal, aslında yasal- bu ülkenin yasalarının da ayaklar altına alınmasının, aslında bir defa hukukun dışına çıkılmış olmasının bu ülkenin tümüne de nasıl bir maliyetinin olduğunu hepimiz gördük. Yıllarca söyledik ve tekrar ifade ediyoruz: Şırnak'ta baskıcı politikaların uygulanması hâlinde Şırnak'ta demokrasi yoksa Ankara'ya da demokrasinin gelmediğini net bir şekilde görüyorum.” ‘DÜŞEN OYLARINIZA KARŞI ÇİFT OY KULLANILMASI YAPILACAK?’ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu adına söz alan Gülizar Biçer Karaca da, ikinci bölümde yer alan düzenlemeleri değerlendirdi. Karaca, “Seçmen kütüklerini düzenliyorsunuz, seçim kurullarını düzenliyorsunuz, sandık görevlilerini düzenliyorsunuz ve en kıdemli hâkim uygulamasının yürürlüğünü hemen, üç ay içerisinde hayat geçiriyorsunuz. Oysa o sandık seçmen kütükleri dışında seçim kurullarındaki hâkimler daha 2022 Ocak ayında belirlendi, 2024'te görev süreleri dolacak; hemen bunu hayata geçirmek istiyorsunuz. Başka ne yapıyorsunuz? Başka, Cumhurbaşkanını seçim sathında toplumun kesesine ortak etmeye çalışıyorsunuz. Seçmen listelerinde oynama yaparak, mükerrer oy ve çift oy kullanmayı mı meşru yapmaya ya da bunu mu devşirmeye çalışacaksınız? Düşen oylarınızı çift oy kullandırarak mı telafi etmeye çalışacaksınız?” diye sordu. ‘BU KANUN SİZİ İKTİDARDAN EDECEK’ Getirilen kanun teklifiyle Cumhurbaşkanlığı’ndan umudun kesildiğini dile getiren Karaca, şöyle devam etti: “Vatandaş sizin ayaklarınızdan tuttu, vatandaşın gönlündeki iktidarınız son buldu. O tırnaklarınızı seçimde söke söke o koltuklardan çıkartacak, buna emin olun. O nedenle bu, masa başındaki siyaset mühendisliğiyle iktidarda tutunmanız mümkün değil. İktidar, milletin gönlünde bitmiştir. Millet gönlünde bitirdiği iktidarınızı gelecek ilk seçimde sandıkta bitirmek için heyecanla o günü bekliyor. Bu Seçim Kanunu artık sizin yapboz tahtasına çevirdiğiniz Seçim Kanunlarınızın sonuncusu olacak. Emin olun bu Kanun sizi iktidardan edecek.” ‘HERKES EŞİTLİK, ADALET ARIYOR’ Partilerin konuşmaları ardından şahıslar adına milletvekilleri konuştu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da iktidarın seçim kanunu teklifini eleştirdi. Saray rejiminin ucube bir sistemle her şeyi ve herkesi esir aldığını söyleyen Şık, “Her adımı, kendinizi ve açgözlü bir azgın azınlığı semirmek için attınız. Ülkenin neresine dokunduysanız kuruttunuz. Memlekette herkes adalet, eşitlik arıyor. ‘Barınamıyoruz’ diyen öğrenciler, ‘Yaşamak istiyoruz’ diyen kadınlar, ‘Geçinmek istiyoruz’ diyen işçiler, ‘Açız’ diyen işsizler, umutsuzluğa sevk edilen gençler… Suçlusu kim? Öğrenmek istiyorsanız aynanın karşısına geçip, kendinize, ‘Bizler nasıl insanlarız?’ sorusunu sormanız. Bakalım ne yanıt bulacaksınız. O yanıtın altından kalkabilecek misiniz? Ama yanlışın, yalanın, riyanın yanında durmaya devam edeceğiniz için örttüğünüz her şeyin altında kalacaksınız. Bu yüzden size vicdanınız, dürüstlüğünüz, adaletiniz ve hakkaniyetiniz kadar ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. ‘DEVRİNİZ BİTTİ’ “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olsaydı hapiste, eşitlikçi adil bir cumhuriyet olsaydı siyasetin çöplüğünde olmaları gerekenler maalesef iktidarda” diyen Şık, sözlerini şöyle noktaladı: “Sizi siyasetin çöplüğüne göndereceğiz. Yıllardır uyguladıkları şiddete, baskıya, zulme rağmen kendilerine boyun eğmeyen milyonlarla birlikte göndereceğiz. İktidarın karanlığa boğduğu sokakları aydınlatan kadınlarla; gökkuşağının her renginden, her kimliğinden LGBTİ+’larla; her Newroz’da yeni bir umut ateşi yakan Kürtlerle; okullarından hukuksuzca atıldıkları halde bilim üretmeye devam eden hocalarımızla; üniversitelerinin işgal edilmesine direnen gençlerle; beyaz yakalısıyla, kuryesiyle, fabrikada çalışanlarıyla emeğinin sömürülmesine isyan eden tüm emekçilerle; bedenleri ve ruhları vahşice sömürülen göçmenlerle; pandemi boyunca her türlü fedakarlığı yapan, ancak bugün ülkeden gönderilmeye çalışan hekimlerimizle; polis ve jandarma şiddetine rağmen ağacını, doğasını, deresini korumaya çalışan halkımızla birlikte sizi iktidardan göndereceğiz. Yasayı istediğiniz gibi değiştirin, biz yan yanayız, güçlüyüz ve hesap sormaya geliyoruz. Sizin devriniz bitti. Saray çökecek, saltanatınız bitecek.” YARIN DEVAM EDECEK İkinci bölüm üzerine yapılan konuşmalar ardından Genel Kurul’a yarın devam etmek üzere ara verildi. Yarın yapılacak görüşmelerde seçim kanununda yer alan 8’inci maddelerden 15’inci maddeye kadar olan kısım görüşülecek.