Temelli Batman’dan seslendi: Türkiye’nin barışı Kobanê’den geçiyor 2018-10-31 13:05:46   BATMAN – Batman’da konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kobanê’ye yönelik başlanan taciz atışları dolayısıyla AKP’yi bütün bölgeyi savaşa sürükleme sevdasından vazgeçmemekle suçladı. “Türkiye’nin barışı Kobanê’den geçiyor” diyen Temelli, yerel seçimlerin bu savaş seçeneğine son verme günü olacağını vurguladı.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, yerel seçim çalışmaları kapsamında yaptığı ziyaretlerine dün Şırnak’tan sonra bugün Batman’la devam etti. Temelli’ye ziyaretlerinde Batman milletvekilleri Feleknas Uca ve Nejdet İpekyüz ile partililer eşlik etti.    İlk olarak geçtiğimiz günlerde tutuklanan İl Eşbaşkanları Nizamettin Toğuç’un ailesini ziyaret eden Temelli, daha sonra HDP’ye dönük operasyonlar kapsamında yakınları tutuklanan kimi ailelere ziyaretlerde bulundu. Programını partisinin İl Örgütü’nü ziyaret ederek sürdüren Temelli, burada basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.    ‘ELLERİNDEN GELSE HEPİMİZİ GÖZALTINA ALACAKLAR’   Kentte son dönemde yapılan ev baskınları ve gözaltılar üzerinde duran Temelli, “Bu operasyonlar iktidarın seçim kampanyaları haline geldi. Bu yöntemle seçim kazanacaklarına inanıyorlar. Ellerinden gelse bir tane bile HDP’li dışarda kalmayacak, hepimizi gözaltına alacaklar. Özgür ve demokratik bir seçimi kazanamayacaklarını biliyorlar ki, yegane yöntemleri olan haksız fezlekelerle arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar” dedi.   Türkiye’nin temel sorununun demokrasi sorunu olduğunu vurgulayan Temelli, “İktidar demokrasi ve adaletten kaçmak için, demokrasi ve adaleti gömmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. HDP’yi düşmanlaştırmak, arkadaşlarımızı tutuklamak dışında bir şey yapılmıyor. Türkiye artık bu oyuna gelmeyecektir. 24 Haziran bunun en önemli kanıtıdır. Yerel seçimlerde sandığa irademiz yansıyacaktır. Umduklarını değil, sandıklarda buldukları ile yaşayacaklardır. Halkın demokrasi ve barış mücadelesini bulacaklar. Mücadelemiz bu anlamda kesinlikle sürecektir. Hiçbir tehdide pabuç bırakmayacağız. Huylu huyundan vazgeçmiyor, yine ağızlarında savaş naraları. 24 Haziran seçimlerine giderken Erdoğan ve arkadaşları, sabah akşam Kandil’i anlattılar. Bu şekilde seçime gittiler. Toplumu terörize ederek, bizi baraj altında bırakmayı, 400 milletvekili hedefine ulaşmaya çalıştılar. Biz barajı geçtik, onlar 400 vekil alamadılar. Bizim barajı geçmemiz Türkiye’nin umududur. Onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Ülkeyi demokratikleştireceğiz. Önümüzde hangi barajı koyarlarsa yıkacağız” diye konuştu.   ‘BÖLGEYİ SAVAŞA SÜRÜKLEME SEVDASINDAN VAZGEÇMİYOR’   Temelli, bu sözlerinin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün grup toplantısında dile getirdiği Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon hazırlıkları üzerinde durdu.     Temelli, bu konuda şunları söyledi: “Fırat’ın doğusunda, Rojava’da Türkmeni, Arabı, Êzidîsiyle halklar bir arada yaşıyorlar. Burada Kürtlerin ortaya koyduğu demokratik çözüm ile halkların bir arada yaşamasını hayata geçiriyor. Afrin’de barış hafızasının olduğu yerde ÖSO çeteleri cirit atıyor. Halkların demokratik yaşamı kalmadı. Aynı şeyi Rojava’ya yapmaya çalışıyorlar. Halk demokrasisi içinde, adı demokrasi olup, demokrasi ile alakası olmayan bir rejim istemiyor. Burayı düşmanlaştırıyor, hedef haline getirerek, Suriye’deki çözümsüzlük üzerinden Türkiye’de iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Meşru olmayan anlayışa bütün bölgeyi savaşa sürükleme sevdasından vazgeçmiyor.”    ‘YEREL SEÇİMLER, SAVAŞ SEÇENEĞİNE SON VERME GÜNÜ’   Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye’nin İstanbul’da bir araya geldiği Suriye Zirvesi üzerinde duran Temelli, “İstanbul’da masa kurdular ama Suriyeliler yok. Militarist olmayan çözümler diyorlar. Ertesi gün karşımıza Suriye krizi çıkıyor. İçerde, dışarda toplumsal barış istiyoruz. Kürt düşmanlığı üzerinden kendini var etmeye çalışan iktidar istemiyoruz. Yerel seçimler bu savaş seçeneğine son verme günüdür. Tüm Türkiye halkları, yan yana gelerek, Türküyle, Kürdüyle bu topraklarda nefes alan tüm halklar barış iradesini ortaya koyarak, demokrasi inşasında güçlü bir adım atabilirler” dedi.     ‘TÜRKİYE’NİN BARIŞI KOBANÊ’DEN GEÇİYOR’   Temelli,1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ne ilişkin ise “Yarın 1 Kasım Dünya Kobanê Günü, bugün Kobanê’ye taciz atışları yapıyorlar. ‘Kobanê düştü, düşecek’ diyenler, Kobanê düşmeyince bize saldırmaya başladılar. Eğer bunu başaramamış olsaydık, Kobanê düşseydi, bütün Ortadoğu’da, Türkiye’nin önemli bir bölümünde IŞİD cirit atıyor olacaktı. Bu çetelerin yenilmesi anlamında Kobanê en kritik cephelerden biriydi. Türkiye’nin barışı Kobanê’den geçiyor. O dönem insani koridoru açın, IŞİD koridoruna yer vermeyin dedik. Türkiye’yi cehenneme sürüklediler” ifadelerini kullandı.   ‘SAVAŞA SON VERMENİN ZAMANI GELDİ’   HDP’nin tutuklu bulunan önceki eş genel başkanları ve partili bazı milletvekillerinin Kobanê’den dolayı yargılandıklarını anımsatan Temelli, sözlerine şöyle devam etti:    “Ülkede barış ve demokrasi mücadelesi vermek, suç haline geldi. O fezlekeleri Kobanê düşsün diye dört gözle bekleyen FETÖ’cü savcılar yazdı. Kobanê düşmedi, Suriye’nin ortaya çıkacak çözümü açısından en önemli adım atıldı. Türkiye çok önemli bir IŞİD saldırısından kurtulmuş oldu. Kobanê meselesi o denli önemli ki, Suruç’a bakın, Ankara katliamına bakın karşınızda IŞİD’i görürsünüz. 2018’in sonuna geldik, 2019’da seçime gidiyoruz. İktidar yine Fırat’ın doğusunu gösteriyor. Buna izin vermemeliyiz. Bu sadece HDP’nin değil, Türkiye’deki bütün muhalefet, demokrasi güçlerinin, kadınların sorumluluğudur ve görevidir. Herkesi bu dayanışmayı göstermeye çağırıyoruz. Savaşa karşı ses çıkarmaya, oyuna gelmemeye çağırıyoruz. Birlikte çözemezsek, iktidar ülkeyi uçurumdan aşağı atacaktır. Önemli olan iktidarın karşısına barış talebiyle çıkmaktır. Savaşa artık son vermenin zamanı gelmiştir. Çözüm, Suriye’de Suriye halklarının iradesiyle, Türkiye’de ise Türkiye halklarının iradesi ile mümkündür.”    ‘YARIN SEÇİM SEÇENEĞİ BİLE KALMAYABİLİR’   Bu noktada yerel seçimlere işaret eden Temelli, “Yerel seçiler büyük bir öneme sahiptir. Bu anlayışımızla toplumun yan yana gelmesini sağlamak için güçlü adımlar atacağız. Çalışmalar bu yönde sürüyor. Doğal ittifaklar büyük öneme sahip. Türkiye halklarının geleceğine, demokrasiye sahip çıkmak ancak böyle olur. Bunları hayata geçirmeliyiz. Kendi adaylarımızı dayatarak değil, halkın iradesine saygı göstererek, adaylar konusunda Türkiye’nin her yerinde dayanışma gösterebiliriz. Önemli olan faşizmin kurumsallaşmasından kurtulmaktır. Başaramazsak, yarın bir seçim seçeneği bile kalmayabilir. O kadar acizler ki halka verecekleri tek şey, ‘seçimleri kaybedeceğiz ama halkın iradesini yok sayıp kayyum atayacağım’ demek oluyor. Ben gelip burada seçim kazanacağım, size projelerim var diyemiyor. Projeleri yok, kazanacağı seçim de yok. Yerel demokrasi ile büyük dönüşüm yapacağımız adımı atacağız. İktidarın halka verdiği tek şey kayyum. Öyle bir süpürüp, atacağız ki bir daha kayyum diyemeyecekler. Sadece kayyumların olduğu yerlerde değil, Türkiye’nin her yerine demokrasi ve barışı taşıyacağız” dedi.    REKTÖR YORUMU   Temelli, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın’ın katıldığı bir TV programında ‘İslami olarak Cumhurbaşkanı'na itaat etmek farzı ayn'dır. Karşı gelmek de harpten kaçmak manasına gelir haramdır’ sözlerine de yanıt verdi.   Temelli, “Bir rektör çıkıyor açıklama yapıyor, AKP’liler bile isyan ediyorlar. Fakat bir üniversiteyi, rektörü ya da üniversiteleri bu hale getiren sizin zihniyetiniz. Üniversitelerin bilim hakkına sahip çıkan, liyakatla oraya gelmiş, barıştan demokrasiden yana insanları KHK’lerle uzaklaştırırsanız, bu türden açıklamaları çok duyarsınız. Basına konuşmayan rektörler ne yapıyor, bilmiyoruz. Bu zihniyet üniversiteleri ele geçirdikten sonra toplumun barış hakkı gasp edilir. Eğitimin içine girdiği durum rektörün açıklamasıdır. Türkiye’deki vahim durum budur. Oysa Türkiye’de var olan eşitsizliklerin çözümünün en önemli çözücüsü eğitim alanıdır. Vahim bir durumla karşı karşıyayız. En vahim tablo ayrışmadır. Bu yüzden bunlara karşı bir arada yaşama irademizi ortaya koyacağız. Bunu başarabiliriz. Kendi anadilimizde eğitim göreceğiz. Kürtçede olacak Türkçe de olacak, Arapça da olacak. Bir arada yaşama iradesini var edeceğiz. Bu zihniyete karşı ortak vatanda demokratik cumhuriyeti var edeceğiz” diye belirtti.    ‘2019 BÜTÇESİ SAVAŞ BÜTÇESİDİR’    Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerine de değinen Temelli, “Savaştan beslenen iktidar, aslında kendisi ve çevresindeki yandaş gruplarına haksız servet yarattı. En son örneği 2019 bütçesidir. 2019 bütçesi bir yanıyla bir kez daha savaş bütçesidir, israf bütçesidir. Cumhurbaşkanlığı bütçesine bakın. Bütün halkın kaynakları bu alanlara yönlendirilirken, diğer yanda işsizlik ve yoksulluk arıyor. Bu kötü yönetimin ve iktidarın yanlış politikalarının bedeli halkın sırtına yükleniyor. Bütçe hakkımıza sahip çıkmalıyız. Bu şekilde çarçur edilmesine engel olmalıyız. Halkın kürsüsü olarak gördüğümüz meclisteki kürsümüz herkese açtık. Hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz. Sesinizi sözünüzü Meclis’e taşıyalım. Kürsülerimizi halkın kürsüsü haline getirelim” dedi.    Temelli, bu açıklamalarının ardından partililerle birlikte basına kapalı yapılan toplantıya geçti.