Özkan: İdlib’deki ateşkes askerlerin çekilmesi için yapıldı 2019-09-07 09:01:16 İSTANBUL – İdlib’te yoğunlaşan çatışma ortamından sonra Şam rejimi tarafından ilan edilen ateşkesin, bölgede bulunan Türk askerlerinin geri çekilmesi için uygulandığını söyleyen Ortadoğu uzmanı-gazeteci İslam Özkan, “İdlib sorunu çözülürse Suriye’de müzakere sürecine geçiş büyük ölçüde sağlanacak” dedi. Rusya destekli Suriye rejim güçleri ile Türkiye destekli Heyet Tehrir El Şam (HTŞ/El Nusra) arasında İdlib’de yaşanan çatışmalar, şimdilik hafiflese de kritik bir aşamaya girdi. Yaşanan durumu düzeltmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ikinci gününde Rusya destekli Suriye Ordusu bir kez daha HTŞ’yi vurdu. Bunun üzerine İdlib’te bulunan gruplar, Türkiye’ye karşı ayaklandı. Rusya’nın araya girmesiyle Suriye Ordusu 31 Temmuz’da ateşkes ilan etti. Bu ateşkesin uzun sürmeyeceği konuşulurken Cumhurbaşkanı Erdoğan’da “İdlib yavaş yavaş yok oluyor” çıkışı yaparak, ateşkesin uzun sürmeyeceğini doğrular nitelikte konuştu.    İdlib’te yaşanan bu gelişmeleri değerlendiren Gazeteci-Yazar İslam Özkan, İdlib sorununun çözülmesi halinde Suriye’deki sorunun büyük ölçüde çözülebileceğini ifade etti.   ‘TÜRKİYE’Yİ AŞAN BİR SÖZDÜ’   Türkiye’nin Soçi ve Astana süreçlerinde “terör örgütü” olarak ilan ettiği HTŞ’nin imha edilmesi için yeşil ışık yaktığını söyleyen Özkan, ancak Rusya ve Şam rejiminin saldırı ve bombardımanlarının büyük bir sivil kayba yol açması üzerine bundan vazgeçtiğini dile getirdi.   Soçi’deki tarafların birbirlerine verdikleri sözleri doğrudan olmasa bile dolaylı yollardan hatırlattıklarını kaydeden Özkan, “Burada Rusya’nın Türkiye’ye yönelik suçlaması orada herkesin terör örgütü olarak ifade ettiği ve El Kaide uzantısı olarak gördükleri HTŞ örgütünün temizlenmemesidir. Hatırlarsanız 2018’in Eylül ayında Soçi’de toplantılar yapılmış ve taraflar özellikle de HTŞ’yle ilgili İdlib’in tekrar masaya yatırılması gerektiğini söylemişlerdi. Buraya doğrudan operasyon kararı alınmıştı. Fakat Erdoğan, bu sürece müdahale ederek sürecin müzakereyle çözülmesi gerektiğini söyledi. Bu aslında Türkiye’nin gücünü aşan ve yapamayacağı bir şey hakkında verdiği bir sözdü” diye belirtti.   ‘BEKLENİLENİN TERSİNE BİR SONUÇ ÇIKTI’   Özkan, HTŞ’nin şimdiye kadar kimseyle diplomasi masasına oturmadığına da dikkat çekti. Bu örgütün şimdiye kadar izlediği mücadele yöntemleri arasında silah dışında başka hiçbir mücadele yönteminin bulunmadığını ekledi. Bu nedenle meselenin müzakereyle hallolmasının mümkün olmadığını ifade eden Özkan, “Bu o zamanda da belliydi. Fakat Türkiye anladığım kadarıyla ÖSO’ya bağlı güçleri harekete geçirerek İdlib’te HTŞ’yi ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. Fakat bu da tamamen ters tepti ve tam tersi sonuçlar doğurdu. Ortaya çıkan sonuçlardan birisi de HTŞ’nin İdlib’e bütünüyle hakim olmasıydı. Yani İdlib’te HTŞ eskisinden çok daha güçlü bir hale geldi ve kentin tamamını ele geçirdi” ifadelerini kullandı.   ‘TÜRKİYE İÇİN ATEŞKES İLAN EDİLDİ’   Rusya’nın Türkiye’nin Soçi ve Astana süreçlerinde verdiği sözleri tutmadığını düşünmesi nedeniyle İdlib’e müdahale zamanının geldiği kanaatine vardığını dile getiren Özkan, şöyle devam etti:      “İdlib’te yaşanan gelişmeleri takip edenler eninde sonunda buraya bir operasyon olacağını görüyordu. Kaçınılmaz son bir şekilde gerçekleşti. Türkiye bu süreci sadece geciktirmiş oldu. Sürecin bitirilmesi amacı güden operasyonla Türkiye’nin 12’nci gözlem noktası Suriye’ye bağlı askerler tarafından kuşatıldı. Ardından orada bir ateşkes ilan edildi. Bunun nedeni anladığım kadarıyla orada bulunan Türk askeri birliklerinin kuzey hattına geri çekilmesi içindir. Tabi bir de bu uluslararası bir krize dönüşme potansiyeli de taşıyordu. Çünkü Cilvegözü Sınır Kapısı’na göç akını oldu. Burada Türkiye, Rusya ve Şam rejimi protesto edildi. Dolayısıyla Şam yönetimi böyle bir karar aldı ve ateşkes ilan etti.”   ‘ABD’NİN SALDIRISI BİR MUAMMA’   Şam’ın ilan ettiği ateşkes sonrası bu kez ABD’nin İdlib’te HTŞ’yi bombaladığını hatırlatan Özkan, bu hava saldırısının başlı başına bir muamma olduğunu vurguladı. Özkan’a göre, uzun süredir El Kaide gruplarına yönelik müdahalede bulunmayan ABD’nin bu süreçte böylesi bir müdahaleye girişmesi son derece garip.   Özkan, bu duruma dair “ABD’nin orayı bombalaması oradaki dengelerin kendi lehine değiştirme amacı güdüyor olabilir. Mesela çok ilginç bir şekilde Şam ve Rusya, ABD’yi ateşkesi ihlal etmekle suçladı. ABD oradaki dengeleri yeniden alt üst etme sürecinde” değerlendirmelerinde bulundu.   ‘PROTESTO BEKLENİLEN BİR DURUMDU’   Cilvegözü Sınır Kapısı’nda gelişen Türkiye karşıtı protestoların ise beklenilen bir durum olduğunu ifade eden Özkan, “Zaten Türkiye tarafı da defalarca ifade ediyordu. Yani İdlib’in stratejik konumuna, önemine yapılan atıf dışında ayrıca İdlib’in potansiyel olarak mülteci akınını içerisinde barındırdığı, dolayısıyla bu açıdan da Türkiye’ye tehdit teşkil ettiği ifade ediliyordu. Zaten Türkiye’de duvar örerek, sınırda yapılan geçişleri olabildiğince sınırlandırarak önlemini almıştı. Dolayısıyla bunun beklenmeyen bir şey olmadığını söylemek yanlış olur. Burada sürpriz olan şey, Türkiye ve Erdoğan aleyhine atılan sloganlardı” diye konuştu.   ‘HALEP’TE YAŞANANLAR İDLİB’TE YAŞANACAKLARIN GÖSTERGESİYDİ’   Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "İdlib yavaş yavaş yok oluyor” sözlerini de yorumlayan Özkan, bu sözlere dair “Erdoğan burada Halep’le bir benzetme kurdu. Erdoğan’ın bu açıklaması aslında Suriye’deki sürecin yavaş yavaş nihayete ermeye başlandığı şeklinde okunabilir. Tabi ki Halep’te yaşananlar aslında İdlib’te yaşanacakların bir göstergesiydi. Nitekim de tekrar ediliyor. Bu noktada Rusya’nın kararlılığının çok belirleyici olduğunu düşünüyorum. Yani Rusya, Suriye topraklarının tamamında Şam yönetimi hakim oluncaya kadar bu süreci devam ettirecek gibi görünüyor. Kısaca İdlib meselesi hallolmadan uluslararası anlamda Suriye ile ilgili bir sürecin başlatılması şuanda mümkün görünmüyor. İdlib sorunu çözülürse Suriye’deki sorun büyük ölçüde çözülebilecek” dedi.   MA / Ferhat Çelik