'Kuzey Suriye'yi içine alarak Şengal'e ve oradan Güney Kürdistan'a uzanan bir plan' 2019-11-06 09:21:00 DİYARBAKIR - Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırısını, "Kuzey Suriye'nin bütünü içine alan Şengal'e kadar uzanan ve Güney Kürdistan'a kadar sarkan çok kapsamlı bir plan" olarak değerlendiren HDP Milletvekili Musa Farisoğulları, "Tabii bu planı bozan oradaki direniştir" dedi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, Türkiye'nin adına "Milli Suriye Ordusu" (MSO) dediği paramiliter güçlerle Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik başlattıkları saldırıyı, buna ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) tutumunu ve Kürt ulusal birlik çalışmasını Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.   Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Rusya'nın Türkiye'nin saldırısını onayladığını dikkati çeken Farisoğulları,"Hava sahası açılıyor. Hedef bir bütün olarak Kuzey Suriye’nin bütünü içine alan Şengal'e kadar uzanan ve Güney Kürdistan'a kadar sarkan çok kapsamlı bir plan olduğu açığa çıktı. Tabi bu planı bozan oradaki direniştir" ifadesini kullandı.   'KÜRTLERE KURULAN BİR TUZAKTI'   Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırının, 2014'te DAİŞ'in Kobanê'ye saldırtılmasıyla devreye konulmak istendiğini vurgulayan Farisoğulları, "Fakat hiçbir gücün beklemediği o muazzam direniş onların o dönemdeki planlarını boşa çıkardı" değerlendirmesinde bulundu.Türkiye'nin saldırı sonrası ABD ile Türkiye arasında yapılan ateşkesin göstermelik olduğunu kaydeden Farisoğulları, "Komplo içerisinde komplo var. Ateşkes, Kürtlere kurulan bir tuzaktı" yorumunda bulundu.   'KOMPLONUN DEVAMIDIR'   Amerika ve Rusya arasındaki anlaşma kapsamının bilindiğini ifade eden Farisoğulları devamla, "Bu güçler aynı zamanda kuzey Suriye’den Şengale uzanan o hattı işgal etme ve arkasında petrol kuyularını kendi denetimleri altında alma ve diğer taraftan da ileride İran’a yönelik yapılabilecek operasyonda bu güçleri kullanma amacı taşımaktadır" dedi. QSD'nin 3'üncü yol çizgisinin uluslararası güçleri rahatsız ettiğinin altını çizen Farisoğulları, "Bu durum uluslararası hegemonik güçleri rahatsız etmiş olacak ki böyle bir plan devreye sokuldu. Bunu aynı zamanda komplonun devamı olarak okuyoruz ve öyle yaklaşıyoruz" dedi.    'PLAN HALEN DEVAM EDİYOR'   Türkiye'nin Kürt düşmanlığının devam ettiğini belirten Farisoğulları, "Kürtlerin 21. yy sonlarına doğru gelirken bir statüye, bir geleceğe sahip olmasına izin verilmeme yaklaşımı var. Uluslararası güçlerinde dâhil olduğu çok daha geniş bir komplo olduğu anlaşılıyor. Aslında onların planlarının en uygun meziyeti Kürt düşmanlığı olarak biliniyor. Bunu devreye sokmaya çalışıyorlar. Uluslararası güçlerin komplosunu yerine getirecek en uygun devletin Türkiye olduğu anlaşılmıştır. Plan halen devam ediyor. Fakat bu güçlerin hesaplamadıkları muazzam bir direniş ortaya çıktı" diye konuştu.    'DEVLETİN KARARIDIR'   Uluslararası devletlerin saldırıya tepki gösterdiğini ancak pratik adımlar atmadığını belirten Farisoğulları, ancak dünyanın dört yanında ayağa kalkan Kürtler ve dostları sürdürülmek istenen komplo planını boşa çıkardığının altını çizerek, "Kürtler ve dostları pratik sahada kazanmıştır" dedi. Saldırıyla birlikte ittihak ve terakki zihniyetinin açığa çıktığını vurgulayan Farisoğulları, "Devletin bir bütün olarak kararı olarak okuyoruz. Bu sadece AKP-MHP faşizminin aldığı bir karar değil. Bu aynı zamanda iktidarın arkasında duran güçlerin yani ittahak ve terakki zihniyetinin dışa vurumudur. Bu nettir" ifadelerini kullandı.     'TÜRKİYE KAYBETMİŞTİR'   Kürt halkının imhasının Türkiye halklarına bir kazancının olmadığını vurgulayan Farisoğulları, tam tersine Türkiye'ye kaybettirdiğini vurguladı. Saldırıyla birlikte Türkiye'nin yalnızlaştırıldığına dikkat çeken Farisoğulları, "Her ne olursa olsun Türkiye, bu saldırıyla kaybetmiştir. 3 -4 milyon nüfuslu Rojava alanı dünya halklarının merkezi haline geldi. Yani bugün Rojava’yı tanımayan,Kürtlerin direnişini duymayan ve görmeyen kimse kalmadı. Dünya devletleri de bunu gördü" şeklinde konuştu.    'CHP İKTİDARIN KOLTUK DEĞNEDİR'   Farisoğulları, saldırının 30 Ekim'de 2014'te Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından Kürtlere dönük "çöktürtme planı"nın devamı olduğunun altını çizdi. CHP'nin de saldırıya onay verdiğini belirten Farisoğulları, savaş ile birlikte ortaya çıkan birlikteliği ise "İkinci Yenikapı ruhu" olarak tanımladı. CHP'nin iktidarın değneği haline geldiğini kaydeden Farisoğulları, "CHP’nin aslında son çeyrek asırdır tutumu yaklaşımı budur. En son sanırım Ecevit döneminde 40’lara ulaşan bir potansiyel yakalamışlardı. Sonrasında da hep böyle bir koltuk değneği rolünü oynadılar. Kılıçdaroğlu, Afrin’de vahşet uygulayan bu çetelerin yaptıklarını görmezden gelerek,  ‘orada iyi işler yapılıyor’ diyorsa bunun anlamı bu imha ve kıyım politikalarına sonuna kadar destek verdikleridir. CHP’nin bu tavrını Kürtler kendi cephesinde değerlendirecekler. CHP’nin bu en lanetli pozisyona kendisini düşürmesi CHP’nin hiçbir dönemde bir güç olamayacağını da işaretini vermiş oluyor. Sözkonusu Kürtler olunca aynı strateji içerinde yer alacağını açıkça ifade ediyorlar" ifadelerini kullandı.    'BİRLİĞİMİZİ ULUŞTURSAK ENGEL KALMAZ'   Tarihi bir süreçten geçildiğini kaydeden Farisoğulları son olarak, "Kürt halkının kendi içerisindeki bu dağınıklığı, bu parçalanmış durumunu gözden geçirmesi gerekiyor.Kendi birliğini, ulusal birlik çerçevesinde artık dar ve parçalanmış siyasi parti eksenli değil bundan ziyade ulusal birlik ekseninde bir araya gelmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Tam da bu noktada bütün bu kesiminin Kürtlere karşı topyekûn saldırı pozisyonuna karşı topyekûn bir savunma ve direniş hattının Kürt birliği üzerinden oluşturulması gerekir. Birliğimizi oluşturursak kazanmamak için önümüzde hiçbir engel yok" diye konuştu.