Güven: Öcalan’ın felsefesi İmralı duvarlarını aştı, tüm dünyaya yayıldı 2020-01-27 13:43:10   ANKARA –  İmralı’da uygulanan tecrit politikasına değinen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, "Onun felsefesi İmralı duvarlarını çoktan aştı, tüm dünyaya yayıldı. Bunu artık kısmaları mümkün değil” dedi.   İç Anadolu Kürtleri Platformu, Ankara'da bir kafede Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestescioğlu’nun katılımıyla etkinlik düzenledi. İç Anadolu Kürtlerinin katılım gösterdiği etkinlikte İç Anadolu Kürtleri Platformu adına Ufuk Erdem açılış konuşması yaptı. Erdem, katliam, sürgünlerle dolu bir tarihten geldiklerini ve kültürlerini korumak için olağanüstü bir mücadele yürüttüklerini belirtti. Tüm baskı, asimilasyon politikalarına rağmen İç Anadolu Kürtleri olarak bir araya geldiklerini söyleyen Erdem, “Kürtler artık imha ve inkar politikalarını tarihin çöplüğüne atmıştır. İçinden geçtiğimiz sancılı günler ise sadece yeni bir hayatın doğuşunun doğum sancılarıdır” dedi.   ‘EGEMENLER KALICI OLMAKTA ISRAR EDİYOR’   DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürtçe konuşmanın önemine dikkat çekerek, söze başladı. Önemli zamanlardan geçildiğine dikkat çeken Güven, “Sadece Kürtler değil, Ortadoğu halkları değil tüm dünya bu değişimden geçiyor. Değişimin ana aktörü egemenlerin kendi sisteminde ısrar etmesi ve halklarında buna gelmemesi. Halklar artık, ulus devlet ve tekçi sistemlerle yönetilmek istemiyorlar. Dolayısıyla bir değişim kendisini ciddi anlamda dayatıyor. Bu değişimin öncülüğünü de Ortadoğu’da en politik, en dinamik olarak Kürtler yürütüyor. Ortadoğu’da en dinamik güç olan Kürtler ulus devlete hayır, demokratik ulus ve birlikte yaşam ilkesine, demokrasi çıtasının yükseltildiği herkesin kendini özgürce ifade edebileceği bir dünya olacağını haykırıyorlar. Bunun en somut örneği de kadın öncülüğünde Rojava’da gerçekleşen devrim. Bu yeni yaşamda sen kim olursan ol, inancın ne olursa olsun sen kendini ifade edebilirsin. Rojava’dan böyle bir ışık ve umut yayılır durumda bunun karşısında bu umudu istemeyenler var. Egemen güçlerin başını çektiği eskide ısrarla birlikte tüm silahlarını Ortadoğu’da halklar üzerinde deneyerek, kalıcı olmakta ısrar ediyorlar. Ancak buna karşı halklara umut olan Rojava Devrimi tüm dünyaya yeni bir yaşamın mümkün olduğunu haykırıyor” diye konuştu.   TESLİM OLMAYAN BİR KÜRT GERÇEKLİĞİ    Kürtlerin 40 yıldır bir inkar ve imha politikasında ısrar eden bir devletle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Güven, “Çok büyük acılar yaşadık. Bu büyük acılar içerisinde en fazla kadın ve çocuklar olmak üzere herkes nasibini aldı. Tarihten ele aldığımızda Dersim İsyanı’ndan Ağrı İsyanı’na, Zilan Katliam’ından Roboski Katliamı’na kadar gelen bir silsile var. Her katliam karşısında da bir direniş olmuştur. Asla sisteme teslim olmayan bir Kürt gerçekliği var. Bu direniş ruhu bizi belli bir noktaya getirdi” dedi.   Güven, açlık grevi sonrasında İmralı ile yapılan görüşmeye dair de şunları söyledi: “Sayın Öcalan bir kez daha Türkiye’nin tıkandığı nokta da yeniden bir nefes oldu. Gene dedi ki, ‘devlet aklı devreye girerse bu sorunu bir haftada çözeriz’, bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ne kadar riyakar olduğunu ne kadar yalan yanlış içerisinde olduğunu, ne kadar toplumu manipüle ettiğini açığa çıkardı. Onlar diyordu ki ‘PKK savaşta ısrar ediyor’ ama öyle değil. Devlet aklı çözüm sürecini devam ettirmiş olsaydı bugün biz başka bir noktada olurduk, binlerce insan yaşamını yitirmemiş olacaktı. ‘Ceylanpınar’da iki polisimizi öldürdüler’ diyen Davutoğlu ne yapıyor şimdi parti kurmuş diyor ki, ‘O dönem ben yapmadım, o yaptı’ birbirlerinin üstüne atıyorlar. Ama çözüm sürecini kendilerinin  bozduğu aşikardır. Ceylanpınar’da öldürülen polislerin MİT’in kendi tarafından yaptığı çok nettir. Ortaya çıktı.”   'YOLUMUZ MEŞAKATLİDİR'   Bugün İmralı’da tecridin yeniden devreye konulduğunu aktaran Güven, “Nedeni dünyadaki ve Ortadoğu’daki değişimde söz sahibi, bilgi sahibi olan sayın Öcalan’ın sesini kısmaya çalışıyorlar. Onun sesi çıktığında Rojava’da durum böyle gelişmeyecek. Ne Rusya, ne Amerika, ne İran şuanda yürüttükleri politikayı yürütemeyecek. Sayın Öcalan bu konuda aklıselim projeler geliştirerek, bu işe dur diyecektir. Onun için onun sesini kısıyorlar. Onun felsefesi İmralı duvarlarını çoktan aştı, tüm dünyaya yayıldı. Bunu artık kısmaları mümkün değil. Belki bugün sesinin dışarıya çıkmasını engelliyorlar ama onun felsefesi başta Rojava olmak üzere her yerde hayat buluyor ve bulacaktır da. 21’inci yüzyılda Kürtler artık bir statü sahibi olacaktır bu sorun bizden de çıkmıştır. Artık Kürt sorunu uluslararası bir sorundur. Yolumuz uzun, meşakkatli olabilir ama onurlu bir yoldur” ifadelerinde bulundu