Başaran: Direniş olmadan tecrit kalkmaz 2020-02-10 15:28:41 ŞIRNAK – PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin Cizre'de düzenlene panelinde konuşan Avukat Rezan Sarıca, Öcalan’ın kente ilişkin "Kendini yasta bırakmamalı" dediğini belirtirken, HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran ise “Direniş olmadan tecrit kalkmaz" dedi.     Şırnak'ın Cizre ilçesinde, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Örgütü binasında “tecrit” konulu panel düzenlendi. HDP Batman Milletvekili ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca panele konuşmacı olarak katıldı. HDP Şırnak milletvekilleri Nuran İmir ve Hüseyin Kaçmaz ile çok sayıda yurttaş panele dinleyici olarak katıldı.    'ÖCALAN’IN SÖYLEMLERİ TARİHİDİR'    Panelde ilk sözü alan Av. Rezan Sarıca, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yaptıkları görüşme ve onun sağlık durumuna ilişkin bilgiler paylaştı. Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilişinin yıldönümü olan 15 Şubat 1999’dan bu yana yaşananları sıralayan Sarıca, 2011-2019 yılları arasındaki görüşme başvurularının kabul edilmediğine değindi. Sarıca, “Son 4-5 yılda korkunç olaylar yaşandı. 2019 yılında çok kıymetli bir direniş ortaya koydular cezaevindekiler. Bu direniş sonrası görüşme gerçekleştirebildik” diyerek, tecride karşı başlatılan açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.    Tecridin 21 yıldır sürdüğünü kaydeden Sarıca, “Bu tecrit Öcalan’ı hiç geriye götürmedi. O kadar büyük inanıyor ki; bizler dışarıda olmamıza rağmen onun gibi düşünemiyoruz. Kürt sorunu ve halk sorununu bizler nasıl çözeriz diye yeterli sonuçlar elde edemiyoruz. Öcalan’ın söylemleri o yüzden bugün de tarihi söylemlerdir” ifadelerini kullandı.    ÖCALAN: CİZRE KENDİNİ YASTA BIRAKMAMALI   Öcalan’ın görüşmeler sırasında yaptığı tespitlerine değinen Sarıca, şunları aktardı: “Her görüşmede Cizre üzerine konuştu. Halkın sağlığını ve ekonomisini bizden daha iyi görüyor. Melayê Cizîrî’den Ehmedê Xanî’den, Mem û Zin‘den bahsetti. Demokrasi adına söylemleri oldu. ‘Cizre halkı kendini yasta bırakmamalıdır. Yaklaşımını yeni yaşama göre yapmalıdır. İleriye bakmalıdır’ dedi. Bu direnişini 2020’den sonraki dünyada ‘Akıl siyaseti’ yürütmesi gerektiğini söyledi. Gandhi’yi örnek verdi. Açlık grevlerini Gandhi’nin toplumla başarıya götürdüğünü söyledi. ‘Siyaseti güçlendirmeliyiz. Komplolara karşı uyanık olmalıyız. Özgür bir siyaset için üçüncü yolu işlemeliyiz’ dedi. ‘Yaşamım boyunca mücadelemi sürdüreceğim. Tecrit ve bölge ile toplumda yaşananlar birbiriyle bağlantılıdır’ dedi."   ‘DİRENİŞ BÜYÜDÜKÇE GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİ’   Ardından konuşan HDP’li Başaran ise, tecridin halen sürdüğünü ve bunun hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. Ailelerin başvurularına göre değil, devletin isteğine göre görüşmelerin gerçekleştiğine işaret eden Başaran, “Açlık grevi ile görüşmeler gerçekleşti. Dünya tarihinde böyle bir açlık grevi görülmedi. Öcalan’a bağlı olan tutukluların grevi aylarca sürdü. Beyaz tülbentli annelerin direnişi sonuca varınca görüşme gerçekleşti. Direniş büyüdükçe görüşme gerçekleşti. İlk görüşmenin ardından ikinci görüşme olur mu olmaz mı bilmiyorduk. Adalet Bakanı ‘Hukuken bir engel yoktur’ açıklaması yaptı. Bunu söylemesinin ardından sonraki görüşmenin ardından bir daha görüşme gerçekleşmedi” dedi.    ‘KOMPLO İLE HALKLARI BİRBİRİNE KIRDILAR’   Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildikten sonra dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in, “Niye bize teslim ettiler bilmiyoruz” söylemini hatırlatan Başaran, “Bu komplo ile halkları birbirine kırdırmayı hedeflediler. 98’de Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasından bu yana Ortadoğu’da savaş sürüyor. Bu savaş Arap, Kürt ve Türk halklarını parçalamak içindir. Bu komployla bu amacını yürütüyorlar. Bu komplonun sürmesini isteyenler Türk devletine talimatlar veriyor” diye konuştu.    ‘SÖYLEMLERİMİZ TECRİT ALTINDA’   Tecridin sadece İmralı’da değil her yerde uygulandığını kaydeden Başaran, “Bizler burada tecrit altındayız. Bu tecrit devlet siyaseti haline gelmiştir. Bütün halklar tecrit altında bugün. Bugün onların istediği savaşı yükseltmektir. Eskiden halklar kolaylıkla barış diyebiliyorlardı. Bugün bu tecritten kaynaklı insanlar barış dahi diyemiyor. Söylemlerimiz dahi tecrit altındadır. Demokratik siyaset bugün kalmamıştır” ifadelerini kullandı.    ‘DİRENİŞ OLMADAN TECRİT KALKMAZ’   Öcalan’ın fikirleri ile Ortadoğu’nun tamamında yeni bir yaşam kurulabileceğini ifade eden Başaran, şöyle devam etti: “Rojava’da uygulanan sitemi yok etmek istiyorlar. 4 parça Kürdistan halkının tek ses çıkarmasının sonucu bu katliam ve soykırım engellendi. Tecridin amacı büyüktür. Tecrit savaştır, savaşı sürdürmektir. Bugün AKP Ortadoğu’da önümüzdeki yüzyılda da Kürtleri statüsüz bırakmak istiyor. Sayın Öcalan Kürt halkının ve diğer halklarının kurtuluşunu sağlayabileceğini söyledi. Onların istekleri ise bunu yok etmektir.  Müzakere ve görüşmelerde Öcalan her seferinde ‘Ben bu sorunu çözerim’ dedi. Ama sistemin hiçbir zaman istediği bu olmadı. Maksat çözüm olsaydı Cizre bodrumlarında insanlar öldürülmezdi."  "Direniş olmadan tecrit kalkmaz" diyen Başaran, sözlerini şöyle tamalladı: "Bugün bize, dilimize ve kimliğimize saldırılar sürüyor. Tecridi kırmadığımız sürece bu sorunları da çözemeyiz. Bizler coşkulu moralli olarak yeni yaşamı inşa edebiliriz. Onun felsefesine göre yaşamı kurarsak tecridi kaldırırız. Çünkü onun felsefesi direnişi gösteriyor. Bunu başarırsak tecridi kırabiliriz."   Panel soru-cevap şeklinde son buldu.