ANKARA - HDP’li Meral Danış Beştaş, 2016 yılında Zap suyunda kaybolan Hamza Adıyaman’ın PKK kampında olduğu iddia edilerek hedef gösterilmesine ilişkin, “Gerçekten hikayeleri yok artık. Yalan üzerine propaganda yürütüyorlar” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 2016 yılında Zap suyunda kaybolan Hamza Adıyaman’ın ailesinin HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde oturtulmasıyla ilgili 26 Ocak tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma nedeniyle iki buçuk ay sonra iktidara yakın medya tarafından hedefe konuldu. Adıyaman’ın PKK kampında olduğunu iddia eden medya, paylaşılan fotoğrafın da Adıyaman’a ait olduğunu ileri sürdü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise geçtiğimiz gün konuyla ilgili Beştaş’ı hedef alarak, Meclis’e fezleke gönderilmesi çağrısı yaptı.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, söz konusu iddialara ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. Beştaş, 26 Ocak’ta partisinin Diyarbakır İl binası önünde oturtulan ailelerle ilgili yapılan bir konuşma, sataşma ve tartışma sonrasında söz aldığını hatırlatarak, yaptığı konuşmada “Siz Zap suyunda kaybolanları bile HDP il binası önünde arıyorsunuz” dediğini anımsattı. Beştaş, “Haberlere ve resmi açıklamalara göre, Zap suyunda kaybolan Hamza Adıyaman söz konusu olan. Aradan aylar geçti Bahçeli’nin konuşması iki buçuk ay sonra oldu” dedi.
‘YALAN SİYASETİNİ REDDETTİK’
Beştaş, 9 Nisan’da Adıyaman ailesinin beyanları olduğu iddia edilen ve PKK kampında olduğunu ileri süren fotoğrafların servis edildiğini belirterek, “Doğrusu bu haberleri de görmedim. Görsem belki mesele nedir diye takibe alırdım. Yandaş basın ‘HDP yalan söyledi, çocuk örgüt kampında çıktı’ diye haberler yapmış, sistematik olarak. Bahçeli’nin sözüyle bir kez daha gündeme geldi. Ben ne söylediğimi ve niye söylediğimi iyi biliyorum. Biz hiçbir açıklamamızı öylesine, bilmeden, araştırmadan ya da delillere dayanmadan söylemeyiz. Bizim parti politikamız da budur. Biz yalan siyasetini hep reddettik. O günkü söylemimde benim söylemim değil, benden önce söylenenlere dayanan bir mesele. Ben resmi açıklamaları esas olarak, ‘Zap suyunda kayboldu’ dedim” diye belirtti.
RESMİ AÇIKLAMALAR
Beştaş, Hamza Adıyaman’ın Zap suyunda kaybolduğu yönünde yapılan resmi açıklamalar ve haberlerin olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elimde bu yönde açıklamaların olduğu sayısız haber var. 9 Mart 2016’ta Hamza Adıyaman’ın okuldan çıktıktan sonra kaybolduğu, sonra Zap suyuna düştüğü yönünde haberler var. Görgü tanıkları var ve bu konuda haftalarca Hamza Adıyaman isimli çocuk Zap suyunda aranmış. Hatta dönemin Hakkari Valisi Yakup Canpolat bizzat resmi açıklamalar yapmış. ‘Arama çalışmalarımız devam diyor, dalgıç ekiplerini istedik’ şeklinde beyanları var. Ailede çalışmalara katılıyor. Hatta bizim o dönem Hakkari il örgütümüz, bu aramalara katıldıklarını, destek verdiklerini söylediler. Elimdeki habere göre o dönemin Hakkari Emniyet Müdürü Resul Holoğlu, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay ve Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran’da Kırıkdağ Köyü’ne gitmiş, geçmiş olsun demiş. Bizzat olay yerinde açıklamalar yapmışlar. Yani Zap suyuna düşüp kaybolduğu yönünde zaten 2016 yılında çok sayıda haber, bilgi ve belge var. Siyasetin ne kadar su istimal ettiği, acıların istismar edildiği üzerinden bir cümle kurmuşum. Bütün olay bu.”
ŞAMİL TAYYAR’IN PAYLAŞIMI
Beştaş, Bahçeli’nin açıklamaları ve iktidara yakın medyanın haberlerinden sonra konuya dair yeni bir araştırma yaptıklarını ifade ederek, “O dönem bizim aldığımız bilgiler sağlam, bunu biliyoruz ama yine de bir araştırma yaptık. Bu araştırmada karşımıza o fotoğrafa ilişkin bir bilgi çıktı. Örgüt mensuplarının giydiği kıyafetlerin üzerinde olduğu üç çocuğun fotoğrafı var ve bu fotoğrafın 2015 yılında zaten sürekli sosyal medya ve basın organlarında yayıldığını gördük. Hatta şuanda da AKP MKYK (Merkez Karar ve Yönetim Kurulu) üyesi olan Şamil Tayyar’da bu fotoğrafı 2015 yılında paylaşmış. Hamza kaybolmadan dolaşımda olan bir fotoğraf. Bu tabloda fotoğrafta doğru değil. Bu kadar açık bir kumpası, yalanı nasıl anlatırım, açıkçası bunu söylemekten de rahatsızlık duyuyorum. Biz bu ülkede bütün ailelerin, insanların demokrasi ve barış içinde yaşamını sağlamak için büyük bir mücadele yürütüyoruz ve bedel ödeyen bir partiyiz. Oradaki annelerin, ailelerin istismar edilmesi canımı yakıyor, bunu doğru bulmuyorum. Bizim siyaset yapma araçlarımız başkadır. Sözümüzle, düşüncelerimizle, doğru yolu çıkarmak zorundayız” şeklinde konuştu.
‘HİKAYELERİ YOK’
Yaşanan ölümlerde bütün siyasi partilerin sorumlu olduğunu dile getiren Beştaş, siyasi partilerin en temel görevlerinin çatışmaların durması ve barışın tesis edilmesi olduğunun altını çizdi. Beştaş, “Bütün meselelerde bir yol haritası ortaya koymak zorundayız. Bu fotoğraf üzerinden çıkarılan gürültü, açıkçası akıllara şunu getiriyor: Gerçekten hikayeleri yok artık. Yalan üzerine bir propaganda yürütüyorlar. Sadece bir propaganda değil, hedef gösterme, karalama ve tehdit aynı zamanda. Bu söylenenlerin doğru olmadığını belgeleriyle, bilgileriyle ortaya koyduk. Bir parti lideri beni işaret ederek, ‘hemen fezlekesi gelmelidir’ diyor. Ne demek bu? Böyle mi siyaset yapılır? Kendi iktidar gücünü diğer muhalefet partileri üzerinde bir sopa olarak kullanıp konuşmak siyaset değildir. Kendilerine gelen o bilgileri bir teyit ettirme ihtiyaçları yok mu? Bir sorsunlar, bu yanlış bilgi ve aklı kim veriyor onlara? Biz onların yöntemini kullanmayacağız, buna düşmeyeceğiz. Biz bu ülkede daha iyi bir yönetim tesis edebileceğimize inanıyoruz” dedi.
MA / Diren Yurtsever