'Erdoğan doğru söylüyor, Öcalan'a sormak lazım'

img

URFA - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın artık özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söyleyen HDP'li Ömer Öcalan,  Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak, “Doğru söylüyor, Öcalan’a sormak lazım” dedi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde tecrit altında tutuluyor. Ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engellenen Öcalan, 22 yılda sadece 442 avukat görüşmesi gerçekleştirebildi. 2011 yılından bu yana geçen sürede avukatlarıyla 2019 yılında sadece 5 görüşme gerçekleştirebilen Öcalan’dan, 25 Mart 2020’den bu yana ise haber alınamıyor. Öcalan, son olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 12 Ocak’ta partisinin grup toplantısında “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” açıklaması ve devamında katıldığı televizyon programında sarf ettiği sözler üzerine bir kez daha Türkiye siyasetinin gündemine oturdu. Grup toplantısı ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Onu aslında Abdullah Öcalan'a sormak lazım” dedi. 
 
 
PKK Liderinin yeğeni ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, tecrit ve Erdoğan'ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. 
 
ÖCALAN ADINA KONUŞMAK 
 
Erdoğan’ın son bir ayda PKK Lideri Öcalan adına iki kez açıklamalarda bulunmasına değinen Öcalan, 26 Haziran 2014’te yapılan PKK Liderinin İmralı Heyeti ile görüşmesinde “Benim adıma hiç kimse konuşmasın. Benim adıma milyonlarca yalan söyleniyor” dediğini söyledi.Erdoğan’ın gazetecilerin sorduğu bir soru üzerine “Öcalan'a sormak lazım” dediğini hatırlatan Öcalan, “Bu cevap doğru bir cevaptır. Erdoğan doğru söylüyor. Evet, Sayın Öcalan’a sormak lazım. Öcalan’ı ilgilendiren tüm konuları Sayın Öcalan’a sormak lazım. Bu gerçek olandır. Bu denklemde Sayın Öcalan adına konuşmak yanlıştır. Tabi ki Öcalan konuşulacak. Muhalefet de konuşacak, iktidar da Ortadoğu’da kendini güç olarak gören herkes de konuşacak. Ancak doğru olmayan Öcalan adına konuşmaktır. Öcalan’ın doğrudan kendi fikirlerini tüm kamuoyu aktarmasının imkanlarının yaratılması gerekiyor. Farklı bir düzlemde, kafa karışıklığı yaratan bir açıklamayı bir aile bireyi olarak da, siyasetçi olarak da kabul etmiyoruz” diye konuştu.
 
KÜRTLER KABUL ETMEZ
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a 23 yıldır ağır bir tecrit uygulandığının altını çizen Öcalan, “Hem tecrit uyguluyor büyük bir hukuksuzluğa imza atıyorsunuz, hem de siyaseten Sayın Öcalan adına konuşuyorsunuz. Kürt halkı bunu kabul etmez. Ülke bir siyasetsizliği, çürümüşlüğü yaşamaktadır. Buradan çıkmak ise İmralı ile mümkündür. Abdullah Öcalan hem Türkiye’ye hem de Kürdistan’a bir model sunmuştur. Siyasetin kapılarını açmış,  yaşama ve yaşatma siyasetine her defasında vurgu yapmıştır. Seçime indirgeyerek siyasal, güncel sorunlara dair Öcalan adına konuşmak ahlaki bir durum değildir. Erdoğan’a çağrımızdır; açık bir şekilde konuşsun. Öcalan ile ilgili, Kürt meselesi, Türkiye’nin siyasi gidişatı ile ilgili ne düşünmekte” diye sordu. 
 
BAŞ MÜZAKERECİ
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” açıklamasına da değinen Öcalan, açıklamanın önemli, ancak yeterli olmadığını kaydetti. “Kürt meselesi”nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan ayrı ele alınamayacağını vurgulayan Öcalan, “Herkes eteğindeki taşları dökmeli. Öcalan politik bir aktör, Kürtler tarafından baş muhatap olarak gösteriliyor. Sayın Öcalan, 35 yıldır süren bir çatışmayı onurlu bir barışla sonlandırmak istedi ve bunun mücadelesini verdi. Bu mücadele sonucunda 2013 ile 2015 yılları arasında kimse yaşamını yitirmedi. Sözler ve düşünceler çarpıştı. Bunun üzerinden bir mücadele sürdürüldü ve herkes fikrini ifade eti" ifadesinde bulundu. Öcalan, tecridin başladığı 5 Nisan 2015'ten bu yana da çatışmalı bir süreç yaşandığını ve bunun sorumlularının halka hesap vermesi gerektiğini dile getirdi. 
 
HUKUKİ TIKANMA VAR
 
PKK Lideri Öcalan’ın Türkiye siyasetinin gündeminde olduğu günlerde Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün istifa ederek, yerine Bekir Bozdağ’ın getirilmesinin dikkat çekici olduğunu belirten Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülke, hukuki anlamda bir tıkanmışlığı yaşıyor. Bu İmralı’da başladı. Şuan bu toplumun her yerine yayıldı. Cezaevleri şuan bir işkence merkezine dönüşmüş durumda. Abdulhamit Gül’ün bu tabloda suçu çok fazladır. Cezaevi yatırımı ile illeri gezdi. Yerine gelen kişi de onu aratmayan bir kişi. Kürt meselesi ve Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit konusunda Bekir Bozdağ’ın da günahları var. Hukuki bir çürüme var. Çözümün tarafı olan Sayın Öcalan’a tarihin en acımasız tecridi uygulanıyor. Sayın Öcalan bu tecride karşı direnmekte.”
 
'ARTIK ÖZGÜR OLMALI'
 
“İmralı kapılarının açılması demek onurlu bir barışın kapılarının açılması demek” diyen Öcalan, devamında şunları söyledi:“Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması yetmez, Sayın Öcalan artık özgür olmalı. Erdoğan’ın bu meseleye yaklaşımı ucuz, devlet ciddiyetinden uzak bir yaklaşımdır. Öcalan’ı konuşan herkesin Öcalan hakikatini ve duruşunu bilmesinde fayda var. Vicdanı ve aklı olan herkesin; ‘Açın kapıları Sayın Öcalan ne demek istiyor, kendisi söylesin’ demesi gerek. Öcalan’ın fikirlerini aracısız doğrudan kamuoyuna aktarmasını talep ediyoruz. Sayın Öcalan’a dönük ana muhalefet ve çeperindeki partilerin yaklaşımı tecride, sorunun çözümsüzlüğüne hizmet etmektedir. Herkes, Kürtlerin Türkiye ve Kürdistan’da denge olduğunu biliyor. Kürt halkının büyük bir siyasi özne olması söz konusudur. Beslendiği kaynakları vardır. 20’inci yüz yılda inkar edilen Kürt halkı 21’nci yüz yılının kazananı olacaktır.” 
 
MA / Emrullah Acar