Erdoğan: Çok başlılığa giden bir süreç var

img
ANKARA – AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, "Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramların tanımında zorlanıyorum" dedi. 
 
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen Danıştay Sempozyumu’nda konuştu. Erdoğan, "Yeni sistemin en önemli özelliği yürütmede çift başlılığı sona erdirmektir. Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramların tanımında zorlanıyorum. Özellikle başlık çok çok güzel, hakikaten şura-i devlet anlamı içeriğiyle, Danıştay o da bir başka. Bu işleri iyi anlayanlara sorsak Şura-i devlet nedir? İçinden çıkamaz. Şura-i devlet devletin danıştığı organ” diye konuştu. 
 
İzmir Limanı ihale sürecini de hatırlatan Erdoğan, “Bazı uygulamalar görüyorum ki maalesef çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa doğru giden bir süreç var. Şura-yı Devlet devletin danışması veya danıştığı organ. Karar icra kimin? Bu da yerindelik anlamı ile idarenindir. Burayı iyi anlamamız lazım. İzmir Limanı'nın ihalesini yapıyoruz ve Danıştay'da İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor. 2 yılsonunda burayı alacak olan kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Şimdi bunu bana Danıştay neyle izah edecek, 1 milyar doların hesabını kim verecek? Seri olarak bize ne düşünüyorsan bildirirsin biz de kararımızı veririz” diye belirtti. 
 
Yargıtay’a da tepki gösteren Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarırken Danıştay'dan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım ya” dedi.
 
Erdoğan, “Kuvvetler ayrılığını tanımı içerisinde aynen uygulamamız gerekiyor. İşimize geldiği gibi uygularsak neticeye varamayız” diye ekledi. 
 
Erdoğan, MHP ile arasında krize neden olan Danıştay’ın “Öğrenci Andı” kararı için de şu ifadeleri kullandı: “Şimdi Andımız kararı... 5 yıl sonra ant ile ilgili karar veriyor Danıştay. 2018'e kadar neden şimdi verilmedi de şimdi veriyor. Şimdi mi aklınıza geldi? Kusura bakmayın da bunu sormak da bizim hakkımız olsun. Biz alkışlanması gerektiği zaman yargımızı alkışlarız. Ama yanlış olduğu zaman da bunu söylemek zorundayız. Çünkü millet tokadı atması gerektiği zaman bana atıyor. Size atmıyor. Meydanlara çıktığımız zaman yuhalaması gerektiği zaman bizi yuhalıyor. Onun için biz de sizden gecikmeyen adil kararlar bekliyoruz."