Dörtlü Zirve sonrası ortak açıklama

img

HABER MERKEZİ – İstanbul’da gerçekleşen Suriye konulu dörtlü zirve sona erdi. Zirve sonrası ortak açıklama yapıldı.

İstanbul'da yapılan dörtlü Suriye Zirvesi sona erdi. Vahdettin Köşkü'nde Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel katıldı.

Zirve sonrası liderler ortak açıklama yaptı. Açıklamadan satır başları şöyle:

Erdoğan konuşmasında, "Bir siyasi çözüm ile ülkede istikrarın sağlanması için neler yapılabilir bunun üzerinde durduk. Küresel bir sorun olmamasının nedeni uluslararası toplum önem vermemiştir. Artık bu kayıtsızlığa bir son verilmesi gerekiyor. İnisiyatif alınmadığı takdirde durum kötüye gidecektir. Verimli ve samimi istişareler yaptık. İdlib konusundaki ilerlemeyi teyit ettik." dedi.

ROJAVA’YA OPERASYON SİNYALİ

"Fırat'ın batısında olduğu gibi doğusunda da milli güvenliğimize yönelik tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdüreceğiz" diyen Erdoğan, "Türkiye, ne sınırlarında ne de Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına müsamaha göstermeyecektir" diye konuştu.

Erdoğan açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Anayasa komisyonunun yılsonu itibari ile tamamlanması gerektiği çağrısında bulundu. İşbirliğinin artırılması konusunda mutabık kaldık. Bugüne kadar DEAŞ, PYD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda şehitler verdik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatını gerçekleştirdik. Bugün ülkemizin güvenli hale getirdiği Suriye şehirlerinde huzur vardır. Geri dönüşlerde sayının artacağını düşünüyoruz. Suriye halkına insani yardımın sürdürülmesi konusunda mutabık kaldık. Geri dönüş sürecinin gönüllük esasına göre BM ile eşgüdümlü yürütülmemiş için fikir birliğine vardık. Terörün palazlanmasına izin vermeyeceğiz. Çabalarımızı artıracağımıza inanıyorum. Bu attığımız adımlardan ve görüşmelerden İran'ı da bilgilendireceğiz. Bu kararlılık Suriyeli kardeşlerimize karşı boynumuzun borcudur"

 PUTİN: SURİYELİLER KENDİ KADERİNİ KENDİ TEYİT ETMELİ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de siyasi ve demokratik çözümün mümkün olabileceğini ifade etti. Putin, Suriyelilerin kendi kaderlerini tayin etme haklarının olduğunu söyledi.

Putin’in açıklamaları şöyle:

"Suriye topraklarının büyük bölümü teröristlerden arındırıldı. Siyasi ve demokratik yollarla çözüm mümkün olabilir. Birlik ve egemenliğine saygı duyulması mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderini kendi teyit etmeli. Bize son derece ciddi ve titiz bir çalışma bekliyor. Suriye'deki şiddet unsurları ciddi biçimde azaldı. Bu caniler bizim toplumlarımızdaki insanlara aşılayabilir bu durumu. İdlib'deki gibi çatışmasızlık bölge oluşturulması lazım. Türk partnerimiz bunun için elinden geleni yapıyor. "

MACRON: BU DURUM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Basın toplantısında Macron konuştu. Macron'un konuşmasının satır başları şöyle:

"Türkiye'ye bizi ağırladığı için teşekkür ediyoruz. Amerikan halkına taziye dileklerimi iletmek isterim. Buradaki zirve Suriye meselesi ile ilgili olarak birçok formatın birbirine yaklaştırılması oldu. Bir yıla aşkın bir süre önce birbirine yaklaşması gerektiğini söylemiştim. Bugünkü zirve de bir adım oldu. Bugünlük önceliğimiz terör ile mücadeleydi. İdlib ile ilgili olarak çok açık bir şekilde demiştik, askeri harekat insani yardım engellenmemeli. İdlib'de kalıcı bir ateşkesin olmasına önem veriyoruz. Türkiye ve Rusya'ya katılıyoruz. Konuyla ilgili kimyasal silahların kullanılmasını kabul etmiyoruz. Siyasi süreç konusuna da değindik. Suriye'de iki savaş sürüyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Tüm Suriyelilerin ülkelerine dönmesini sağlayacak bir siyasi çözümün olması gerekiyor. Soçi toplantısından 10 ay sonra anayasa komitesi henüz bir toplantı yapılmadı. Bu konu ile ilgili irademiz tamdır. Suriye halkı kendi geleceği hakkında söz sahibi olmalı. Bu konuda elle tutulur bir jest görülmemiştir. Sene sonuna kadar bu toplantı yapılması hayati bir önem taşıyor. Rusya ve Türkiye ile çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Konu ile ilgili tüm paydaşların insani yardım konvoylarının ulaştırılması için yardımcı olması gerekiyor. Uzun yıllardır bu ülkeler sorumluluklarını yerine getirerek sığınmacıları barındırıyorlar. Bu kişiler rejimin gasplarından kaçan kişiler. İdlib ile ilgili yaptıklarımızı ülke için yapmazsak yeni göç dalgası olacak. Gönüllü bir şekilde sığınmacıların geri dönüşünü sağlamalıyız. Bir takım alt yapıların oluşturulması gerekiyor. Bu zirve yararlı bir aşama oldu. Bizlerin de sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Bugün görüştüğümüz konular teyakkuzda olmamızı gerektiriyor" dedi.

MERKEL: BM İLE SIKI İŞBİRLİĞİ YAPILMALI

Toplantıda son olarak konuşan Merkel ise "Son derece üretken bir zirve toplantısı olduğunu düşünüyorum. Ortak bir iradeye sahip olduğumuzu göstermektedir. Burada sadece askeri açıdan değil siyasi açıdan da bir çözüm bulmak gerekliydi. İdlib'de başarılı olunmuştur. Kesinlikle kimyasal silah kullanılmaması gerekiyor. Sonuç itibari ile anayasa komitesi toplantısının ardından oy kullanması gerekmektedir Suriyelilerin. Anayasa komitesinin sene sonuna kadar toplanması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. BM ile sıkı bir işbirliği yapılması gerekiyor. Belli insani alt yapının oluşturulması gerekiyor. Suriye'nin artık halkı için tamamen güvenli olması gerekmektedir. Bu açıdan siyasi sürecin bu zamanda bulunması çok çok önemli. İnsani bir felaket olmadan barışçıl bir çözüm olması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

SORU CEVAP BÖLÜMÜ

Liderler, konuşmalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, Kaşıkçı cinayetine ilişkin "İkili görüşmelerimizde bu konuyu ele aldık ve gerekli bilgileri kendilerine verdim. 18 kişiyi Türkiye'ye kimler gönderdi? Bunun cevabını Suudi yetkililerin vermesi gerekir. Emniyet, istihbarat ve yargı teşkilatımızın çalışmaları bitmedi, aynı hassasiyetle sürüyor. Bir açıklama Suudi Arabistan'ın yetkili mercilerinden geldi. O da Türkiye'deki yerli iş birlikçilere cesedin teslim edildiğine dair veya onlarla farklı bir iş birliğine girmek suretiyle böyle bir adımın atıldığı söylendi. O zaman bu yerli iş birlikçi kimdir, bunu da yine bu açıklamayı yapan kişi veya kişilerin ortaya koyması gerekmektedir" dedi.

ESAD'IN DURUMU NE OLACAK?

Erdoğan, "Esad'ın durumu ne olacak?" şeklindeki soruya, "Buradaki irade kişilere ait olan bir irade değildir. Esed'in durumunu belirleyecek olan irade Suriye halkının iradesidir. Bize göre Esed, 1 milyona yakın vatandaşının maalesef hayatına kast etmiş bir insan konumundadır. Bize göre muteber bir konumda değildir. Hala oradaki katliamlar aynen devam etmektedir. Temennimiz odur ki artık bu süreç bitmiş olur ve Suriye'de insanlar hayatını nasıl devam ettirecek sorusunda bir cevap bulmuş olur. İdlib'de 3.5 milyon insan yaşıyor. Onlar da oraya Halep'ten kaçarak geldiler. Oradan nereye kaçacaklardı? Türkiye. Türkiye'den başka sığınacakları bir yer yoktu. Suriye'de yıkılan binaları gördüğümüzde, tabii bizler siyasetçiler olarak 'Acaba bunun bedelini nasıl ödeyeceğiz' diye düşünmek durumunda kalıyoruz" dedi.

Erdoğan, tutuklu Almanlara ilişkin soruya da, "Tutuklu Alman ile ilgili Türk yargısının kararına saygı duyulması gerekmektedir" şeklinde yanıt verdi.

"Esad'ı nasıl ikna edeceksiniz?" sorusuna Putin de "Ben sizlere metodları sayacak olursam herhalde bu yapıcı olmaz. Bu çalışmanın ilerlemesi içinde saygı içinde olması gerekmektir. Suriye'nin mevcut hükümetine saygı duyulması gerekmektedir. Biz her zaman yapıcı olmaya çalışıyoruz. İlgili şartlar oluşursa anayasa komitesi faaliyetlerine başlayacaktır. İran olmadan bu sorun çözülemez" şeklinde cevap verdi.

Macron, Cemal Kaşıkçı'ya ilişkin ise yaptırımların somut olması gerektiğini söyledi. Macron, Esad'ın durumuna ilişkin soruya da "Suriye devletinin yapısıyla ilgili karar vermek, Esad'ın iktidarda kalıp kalmayacağı meselesi bize düşmez. Suriye halkının egemenliğine saygı göstereceğiz" dedi.

CEMAL KAŞIKÇI OLAYI

Merkel, "Cemal Kaşıkçı ve Alman vatandaşının tutuklanmasına ilişkin ikili görüşme yaptık. Suudi Arabistan'a herhangi bir silah satışı yapılmayacağını ifade ettik. Kimlerin fail belli olduğunda gerekenlerin yapılacağını söylemek isterim" ifadelerini kullandı. Merkel, Esad'a ilişkin soruya ise "Kapanış bildirgemizde bunu açıkça vurguladık. Suriye halkının tamamı gelecekteki siyasi sistemle ilgili serbest seçimlerde kendileri karar vermelidir. Kaçmak zorunda kalan Suriyelilerin de bu karar aşamasına katılması gerekiyor" yanıtını verdi.

‘TÜRKİYE'NİN ÇABA SARF ETMESİNİ ÜMİT EDİYORUZ’

Putin, toplantının bundan sonra yapılıp yapılmayacağına yönelik soruya ise "Suriye meselesinin çözümünde katılımcıların artırılması faydalı olabilir. Zirvenin tekrarı için henüz karar almadık. İdlib'den ağır silahların çekilmesi için Türkiye'nin çaba sarf etmesini ümit ediyoruz. Suriye'de önceliğimiz barış. Teröristler yok edilmeli" sözleri ile yanıt verdi.