Temelli: Cumhuriyetin 95’inci yılının fotoğrafı 3’üncü Havaalanı değil Cizre'dir

img
ŞIRNAK - “Cumhuriyetin 95’inci yılının fotoğrafı 3’üncü Havaalanı değil Cizre'dir” diyen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Gelin tecridi kıralım” çağrısında bulundu. Temelli, “31 Mart’ta bütün kayyumları faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk’ün aralarında bulunduğu HDP heyeti, Şırnak'ın Cizre ilçesinde yurttaşlarla bir araya geldi. Temelli ve beraberindekileri, Cizre'de Şırnak milletvekilleri Hasan Özgüneş ve Nuran İmir'in de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi tarafından karşılandı. Yurttaşlarla bir süre sohbet eden Temelli ve Öztürk, daha sonra HDP İlçe Örgütü binasında bulunan salona geçti. 
 
ÖZTÜRK: CİZRE DİRENDİ
 
Burada kısa bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, 3 yıl önce ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan acıları hatırlattı. “Cizre halkı bu saldırıları boşa çıkarmak için direndi. Bedenini, canını ortaya koydu ve direndi” diyen Öztürk, Cizrelilerin mücadele etmeden özgürlüğün kazanılamayacağını bildiğini vurguladı. Öztürk, “Kürt halkı boynunu bükmedi. Diz çökmedi. Aynı Mehmet Tunç’un dediği gibi yaptı" dedi.
 
‘CUMHURİYETİN 95. YILININ FOTOĞRAFI CİZRE'DİR'
 
 Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, yasak sırasında mahsur kaldıkları bodrumlarda hayatını kaybeden Cizre Halk Meclisi eşbaşkanları Asya Yüksel ve Mehmet Tunç’u anarak konuşmasına başladı. Cizre'ye her geldiklerinde güç aldıklarını vurgulayan Temelli, Türkiye Cumhuriyeti'nin 95'inci yıl dönüm kutlamalarını değindi. Temelli, "Cumhuriyetin 95’inci yılı nasıl anlatılır, nasıl tasvir edilir denilirse, bunu anlatacak olan fotoğraf Cizre’dir. 95 yıl sonunda Cumhuriyetin geldiği yeri açıklayan fotoğraf Cizre’dir. Cizre abluka altındadır. Cizre’de iki mahalle arasında size GBT yapıyorlarsa işte Cumhuriyetin 95’inci fotoğrafı burasıdır. Başka açıklaması yoktur. Zulümdür Cumhuriyetin 95’inci yılı Cizre’de. Kayyumdur” dedi.  
 
Bugün İstanbul'da 3'üncü Havalimanının açılışının yapıldığını hatırlatan Temelli,  “3. Havalimanı ile anlattığınız şey bir illizyondur. Bir yanılsamadır. Bu ülkenin halklarından çaldıklarınızdır. Türkiye halklarının bugün içinde bulunduğu durum, Kürt halkının içinde bulunduğu durum ve kadınlarının içinde bulunduğu durum 3. Havalimanını açarken söyleyeceğiniz sözlerde saklı değildir. Gerçeklik Cizre’dedir. Botan’dadır” diye konuştu.
 
‘YAN YANA MÜCADELE' ÇAĞRISI
 
Mevcut iktidarın, ikbali ve iktidarını sürdürmek için zulmü her yere taşıdığına dikkat çeken Temelli, Cizre'deki yasak sırasında yaşananlara işaret ederek, şunları söyledi: “Zulüm artık sadece Cizre’de değildir. Zulüm artık her yerdedir. Cizre’de, o bodrumlarda zulüm yaşanırken sırtını buraya dönenler ve burayı görmezden gelenler bugün bu iktidardan dert yanıyorlar. O gün dedik ki; bu zulüm, savaş ve şiddet gün gelir sizin de kapınızı çalar. Eğer gelip bu gidişata dur demezseniz, faşizmin kurumsallaşmasına, faşizme dur demezseniz bu zulüm gelir sizi de bulur. Bir gün gelir sizin de evlatlarınızı sizden alıp götürür.”
 
Bunlardan kaynaklı iktidara karşı yan yana mücadele edilmesine gerektiğinin altını çizen Temelli, “Ortak vatanda Demokratik Cumhuriyeti inşa etmeliyiz. Bundan başka yol yoktur. Başka yol arayanların çarpacağı duvar işte bu rejimdir. Bakın bu rejim değişikliği ile partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile bu ülkenin geldiği yer sorunlar yumağıdır” diye konuştu.
 
‘EKONOMİYİ KARA DELİĞE SÜRÜKLÜYORLAR’
 
Türkiye’de yaşanan, ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlara konuşmasında değinen Temelli, “Ne dış politikada, ne iç politikada itibar kalmamıştır. Ekonomik krizi zaten en iyi bilen bizleriz. Çünkü bu krizin yükü bizim omuzlarımıza yüklenmeye çalışılıyor. Biz emekçi halkın sırtına bu yükü yükleyip, kendi iktidarlarını var etmeye çalışıyorlar. Ülkenin 64 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşsizlik her yerde. Ekonomiyi kara bir deliğe sürüklüyorlar” dedi.
 
‘ANCAK BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ'
 
Tüm bu sorunlar karşısında verdikleri mücadelenin barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesi olduğunu vurgulayan Temelli, bu mücadeleyi sadece Kürt halkının omuzlarına yüklemenin doğru olmadığını ifade etti. “Ancak birlikte başarabiliriz” diyen Temelli, “Bu mücadeleye nerede olursanız olun, hangi kimlik ile olursa olsun, gelin ve katılın. Ancak birlikte başarırız. Bizim başarmamız sadece bu topraklara değil, Ortadoğu’ya da barış getirecektir” çağrısında bulundu.
 
'DERDİ ÇÖZÜM DEĞİL PAY ALMAK'
 
Tüm bu yaşanan zulmün tüm Ortadoğu’ya yayıldığını kaydeden Temelli, Suriye'deki gelişmeler hakkında ise şunları belirtti: "Suriye’deki savaş bunun örneğidir. Suriye’de çözümün Suriye’deki halkların iradesinden geçtiğini defalarca söyledik. Afrin Afrinlilerindir dediğimizde bizi suçlayanlar gitsin Afrin’e baksın. Bugün Afrin’deki şiddet, Afrin’deki zulüm bütün dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Orada talan var, işkence var. Orada kadın pazarı var. Kimdir bunlar. ÖSO çeteleri. ÖSO çetelerine arka çıkmış, IŞİD ile işbirliği yapmış bir zihniyet Suriye’nin en barışçıl yerini bu hale çevirdi. Şimdi İdlib meselesi var. Silahsız bölgeden bahsediyorlar. Sonrasının ne olacağı belirsiz. Bunlar nereye gidecek, ne yapacak belirsiz. Silahları bırakıp bırakmayacakları belirsiz. Bu kadar suç işlediler. Peki, yargılanmayacaklar mı? Bu da belirsiz. Ama bir şey belli. O da pazarlık. 'Suriye’nin yeniden inşasında nasıl yer alırız' aklıyla Suriye’yi cehenneme çevirmiş bir siyasi iktidar var karşımızda. İstanbul’da 4’lü zirve yaptılar. İran kalkmış masadan, Almanya ile Fransa oturmuş masaya. Hepsinin derdi Suriye’den nasıl pay kapabiliriz. Defalarca söyledik. Çözüm bulamazlar orada. Karşılaşacağınız şey çözümsüzlüktür. Bu iktidar kendini çözümsüzlük üzerinden var ediyor. Derdi çözüm değil. Derdi pay almak.”
 
‘KAYYUMLARI SÜPÜRÜP ATACAĞIZ’
 
Demokratik cumhuriyet için yetkinin halka verilmesi gerektiğini belirten Temelli, bölgede belediyelere atanan kayyumlar üzerinde de durarak, şöyle devam etti: “31 Mart günü bütün kayyumları faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız. Bu kayyumcu zihniyet bunu bildiği için korkuyor. Bunu bildiği için kaygılı. O nedenle sabah akşam bize saldırıyor, bizleri suçluyor ve tehdit ediyor. Tüm toplumu terörize ediyor.”  
 
‘GELİN TECRİDİ KIRALIM’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki devam eden tecrit uygulamasına da değinen Temelli, son olarak şunları söyledi: “Biz demokratik cumhuriyet, demokratik ulustan bahsederken, aslında bir fikriyattan bahsediyoruz. Bir arada yaşama iradesinden bahsediyoruz. Öyle ülkelerin sınırlarına takılarak, bir ülkenin sınırları üzerinden değil, tam tersine bir arada yaşama iradesinden bahsediyoruz. Bugün bu iradeyi yok sayanlar aslında savaştan beslenenler, çözüm sürecini tıkayanlar ve çökertme planlarını yapanlardır. İşte bu yüzden bu ülkede tecrit var. Bu yüzden İmralı’da tecrit var. Bu yüzden Sayın Öcalan’a tecrit uyguluyorlar. Biz de madem demokrasi mücadelesi veriyoruz; O zaman bu tecridi de kırmak bizim boynumuzun borcu olsun. Çünkü bu tecrit sadece ve sadece İmralı’da uygulanan mutlak bir tecrit değildir. Bu tecrit her yerdedir. İktisadi olarak da, siyasi olarak da toplumsal olarak da böyle. Bu ülke barışını arıyor. Barışın yolu İmralı’dan geçiyor. Gelin bu tecride son verelim. Bu mutlak tecridi kaldırın. Bizim bu çağrımız Türkiye halklarınadır. İktidardan bir beklentimiz yok. İktidar kendi ikbalinin, kendi servet biriktirme anlayışı içinde çürüyüp gitmiştir. Bu ülkeye demokrasi gelecekse önce yerel seçimlerden başlayarak, demokratik mücadele adımlarını hep beraber atalım.”