Başaran: Çocuklarınızın dağda olmasının nedeni iktidarın ısrarla yürüttüğü savaş siyasetidir

img
VAN - Kayyum protestosunun 19'uncu gününde konuşan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran,  HDP Diyarbakır İl binası önünde oturan ailelere seslenerek, "Bilinmelidir ki bugün o çocukların dağda, cezaevinde olmasının, binlerce gencin, kadının bu topraklarda katledilmesinin sebebi iktidarın ısrarla yürüttüğü savaş siyasetidir" dedi.
 
Van, Mardin ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına karşı Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu İlçe binası önünde yapılan Demokrasi Nöbeti 19'uncu gününde. Eyleme HDP'li milletvekilleri Muazzez Orhan, Ayşe Acar Başaran, Pero Dündar, Murat Sarısaç, Alican Önlü, belediye meclis üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. "Eşbaşkanlık kadın özgürlük sistemimizdir gasp ettirmeyiz" pankartının açıldığı eylemde "Eşbaşkanlık mor çizgimizdir", "Kayyum kaç kadınlar geliyor" dövizleri taşınarak, "Amed, Van, Mardin ya me ye" sloganları atıldı.
 
BAŞARAN: 'SİZ SEÇSENİZ DE, YÖNETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ' DİYORLAR
 
Eylemde konuşan HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Diyarbakır, Van, Mardin başta olmak üzere iktidarın yürütmüş olduğu sivil darbeye karşı alanlarda olduklarını belirtti. AKP ve MHP ittifakının son 5 yıllık siyasetinin savaş, gasp ve asimilasyon politikaları olduğunu dile getiren Başaran, kayyumların da savaş siyasetinin bir parçası olduğunu vurguladı. Türkiye ve özelde Kürt halkına bir mesaj vermek istenildiğini ifade eden Başaran, "2016 yılında kayyumlar atandığında 'siz seçilseniz bile, kendi kendinizi yönetmenize izin vermiyoruz' dediler. Partimize yapılan operasyonda eş genel başkanlarımız, milletvekillerinin de aralarında olduğu binlerce insanı rehin alındı. Bugün de 19 gün önce 3 büyükşehrimize aynı siyasetin sonucu olarak 'siz seçseniz de, biz yönetmenize izin vermiyoruz' diyorlar. Bu sömürge valileri işe ilk geldiklerinde yaptıkları ilk faaliyetler Kürt dili, tarihi ve kültürünün  yok edilmesiydi. Kayyumlar belediyemizden çıkana kadar, sömürge toprakları yaklaşımlarından vazgeçene kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.
 
'DİYARBAKIR'DA FARKI BİR SENARYO DEVREYE KONULDU'
 
Bu dönemde iktidarın yaptığı siyaseti ne Türkiye'ye ne de dünyaya anlatamadığını söyleyen Başaran,  bunu anlatamadığı için de Diyarbakır'da başka bir senaryo devreye koyduğunu belirtti. Başaran, "Diyarbakır il binamızın önünde oturan ailelerin acılarını tabi ki anlıyoruz. Sadece onların değil, yaşamını yitirmiş bütün çocukların, gençlerin yaşaması için mücadele ediyoruz. Bilinmelidir ki bugün o çocukların dağda, cezaevinde olmasının, binlerce gencin, kadının bu topraklarda katledilmesinin sebebi iktidarın ısrarla yürüttüğü savaş siyasetidir. Hiç bir sorumluluğu yokmuş gibi bu aileleri acıları kışkırtılarak, manipüle edilerek il binamızın önüne gönderiliyorlar. Tıpkı Rojava'da, Başurê Kürdistan'da yaptıkları gibi Kürtleri bir birine düşürme ve kırdırtmaya çalışıyorlar" diye konuştu. 
 
'ÇÖZÜMÜN ANAHTARI SAYIN ÖCALAN'DIR'
 
Yaşanan savaşın sebebinin saraylarda oturanlar olduğunu söyleyen Başaran, şöyle devam etti: "Sarayları ve iktidarları var olsun diye askeri, polisi, gerillayı ölüme sürüklüyorlar. Şu anda muhatabın kendisi o sarayda oturan şahıstır. Bu manipülasyonlarla üzerimize geleceklerine bu meseleyi çözmenin yol ve yöntemlerini arasınlar. Bakın 2013 yılında başlatılan çözüm süreciyle Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeden sonra bu topraklarda umut yeşerdi. İnsanlar geleceğe, yeni bir yaşamın umuduyla yaşadılar. Fakat birileri savaş rantçısı olduğu için, ölüm üzerinden siyaset yaptığı için 2015 Nisan'ında Sayın Öcalan ile görüşmeleri kesip ülkeyi uçuruma sürüklediler. İşte kayyum siyaseti ve savaş siyaseti birbirinden bağımsız değil. Çünkü kayyum siyasetinde de bir halkın yok edilmesi planlanıyor. Savaş siyasetinde de müzakeresiz, görüşmesiz 'ya diz çökeceksiniz ya yok olacaksınız' siyaseti yürütülüyor.  Buradan kamuoyuna ve özellikle ailelere sesleniyoruz. Bu ülkede canı yanan bütün ailelerin sorunları HDP'nin sorunlarıdır. Gelin esasında doğru muhataba karşı hep beraber ses yükseltelim. Başarmamız için bir neden yok. Bu çözümünün anahtarı İmralı'dadır. Anahtarı Sayın Öcalan dır."