Koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte yönetememe krizi daha da görünür hale gelen AKP iktidarı, yaşadığı bu krizi muhalif belediyelerin hizmetlerini engelleyerek örtmeye çalışıyor. Bu politikanın en önemli ayaklarından olan kayyım atamaları, salgın döneminde de hiç durmadı. HDP’li 8 belediyeye geçtiğimiz 23 Mart’ta kayyımlar atandı. 31 Mart seçimlerinin üzerinden geçen bir yılda HDP’nin kazandığı 65 belediyeden 40’ına kayyım atandı. 

 

AKP iktidarının muhalif belediyelere dönük baskı ve yönelimleri bununla da sınırlı kalmadı. Muhalif belediyelerin ücretsiz ekmek ve dayanışma kolileri dağıtımlarından sahra hastaneleri kurmalarına yasak getirilmesinin yanı sıra yardım kampanyaları başlatan CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin başkanları hakkında soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, muhalif belediyelerce başlatılan dayanışma kampanyalarının yasaklanması ve açılan soruşturmalar üzerinden iktidara yüklendi.

 

AKP DIŞINDA HERŞEY YASAK!

 

Salgınla birlikte ortaya çıkan olumsuzlukların bir parti meselesi olmadığını söyleyen Kaya, ancak AKP’nin bugün kendi propagandası dışında hiçbir şeye izin vermediğini dile getirdi. Kaya, “Bu bir ülke meselesi ve bir insanlık sorunu. Dolayısıyla bu süreçte hiçbir siyasi parti kendi adını öne çıkartacak bir iş yapmamalıdır. Kamu kuruluşları eliyle koronavirüse karşı ortak bir mücadele yürütülmek zorunda” diye konuştu. 

 

ERDOĞAN’A KENDİ SÖZLERİYLE YANIT

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkanlığı dönemlerinde belediye başkanlarının halka hizmet için var olduğunu, dolayısıyla bunun asla engellenemeyeceği ve engellenmemesi gerektiği şeklindeki sözlerini hatırlatan Kaya, şunları söyledi: “Bugün gün geldi devran döndü. Şimdi 11 büyükşehir ve 10 il belediyesi CHP belediyeleri. Bu belediyelerde parti amblemi taşımadan, belediye başkanlarının propagandası yapılmadan hizmet ediyor. Özellikle maske dağıtımı, ilaçlama, ekmek dağıtımı konusunda ve genel yardımlar konusunda hiçbir yardım kolisi üzerinde ne belediye başkanını fotoğrafı var ne de bir siyasi partinin logosu ve amblemi var. Belediyeler, kamu kuruluşları halktan aldığını halka geri vermek zorunda. Bugün bu yardımlar yapılmayacaksa belediyeler niçin var? Bunun önüne engel olmaya çalışılıyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Eğer Erdoğan Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa yapması gereken iş tüm belediyelere tüm insanlara partili, partisiz her kesime eşit davranmak. Hem bir siyasi partinin genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı olarak bir çalışma yürütürseniz, siyasi parti anlayışını da önde tutarsanız bu ülkede birlik ve beraberliği sağlama şansınız olmaz. Ama tüm bunlara inat hem Ankara, hem İstanbul hem de diğer belediyelerimiz halka hizmet için yarışıyorlar.”

 

‘TEK ADAM’ REJİMİ

 

CHP’li Kaya, bir yıl önce gerçekleşen seçimde halkın seçtiği belediye başkanlarının salgına rağmen görevden alınmasını ise, “Halkın iradesine ipotek koymak” olarak değerlendirdi. Kaya, “Kimi yerlerde belediye başkanlarını görevden alıp kayyım atıyor, kimi yerlerde de belediyelerin hizmet vermesinin önünde engel olmaya çalışılıyor. Bu aslında halkın iradesine ipotek koymadır. Bu demokrasilerde olmaz, olsa olsa tek adam rejimlerinde olur. Benim dediğim dedik, çaldığım düdük anlayışından vazgeçmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

MASKE BİLE DAĞITAMADILAR 

 

AKP’nin salgına karşı önlem olarak bir maske dağıtımını dahi başaramadığını söyleyen Kaya, “Adana Büyükşehir Belediyesi bir sahra hastanesi yaptı. Yapılan yer bir fuar alanı. Bunu Adana İl Sağlık Müdürlüğü kullanabilir. Belediye başkanı ‘Ben yapayım, ben kullanayım’ demiyor. ‘Yaptım buyurun hizmetinizdedir’ diyor. Şimdi İstanbul’da Atatürk Havalimanında 2 milyar liraya mal olmuş pisti yok ederek bir sahra hastanesi yapmaya çalışıyorlar. Ama Adana belediyemiz yaklaşık 15 günde yaptı. ‘Biz bunu 45 günde ya da 2 ayda yapacağız, siz niye 15 günde yaptınız’ der gibi bir engelleme ile karşı karşıya kalındı” diye konuştu.

 

KAMPANYALAR ŞEFFAF VE ALENİ

 

Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri başkanlarına yönelik dayanışma kampanyaları nedeniyle açılan soruşturmalara da tepki gösteren Kaya, kampanyaların şeffaf ve aleni bir şekilde yürütüldüğünü, kaynakların başkanların şahsi çıkarları için değil, halka hizmet için kullanıldığını vurguladı. Kampanyalarının hukuka aykırılık teşkil etmediğini söyleyen Kaya, “AKP, belediye başkanlarının elini kolunu bağlayarak hizmetten yoksun kılmaya çalışıyor. Ne Mansur Yavaş ne Ekrem İmamoğlu bu soruşturmalara boyun eğecek insanlar değil” dedi.

 

Kaya, iktidarın salgın sürecinde büyüyen yönetememe krizine ilişkin ise “Şu anda ne yazık ki maskesiz markete giremeyenler, devletten maske bekliyor. Bunu eğer çözemiyorsan o zaman hiçbir şeyi çözme şansın yok. Yaşadıkları yönetememe krizini muhalif belediyelere saldırarak aşmaya çalışıyorlar. Ama bunu halk görüyor ve ters tepiyor” diye konuştu. 

 

MA / İdris Sayılgan