ANKARA - HDP ziyaretinde konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “HDP kendi açıkladığı programını halka anlatması için seçtiği yol ve yöntem en temel hakkıdır. Biz de karşılaşma alanlarında olacağız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), "Demokratik Mücadele Programı" kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse ve Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan’ın yer aldığı heyeti, İHD Genel Merkezi’nde İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Genel Sekreteri Osman İşçi, Genel Saymanı İsmail Boyraz ile Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Nuray Çevirmen karşıladı.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, partisinin başlattığı kampanyaya dair bilgi verdi. Bakırhan, “Hükümet pandemiyi bir fırsata çevirdi. Ortak mücadele ve söz üretimini engelleyecek bir yönetim tarzı yürüttü. Başlatacağımız kampanyayı tekrar halkla beraber bir duyarlılık oluşturmak için fırsata çevirebiliriz. Önümüzdeki günlerde karşılaşacağımız zorluklara karşı duyarlılık oluşturmaya çalışıyoruz, sizin de desteklerinizi bekliyoruz” dedi.
‘HDP’NİN YÖNTEMİ EN TEMEL HAKKIDIR’
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise insan hakları ve demokrasi mücadelesi yürüttüklerini söyledi. Türkiye’nin demokrasi ve insan hakları noktasında aşılması gereken en önemli zorluğun Kürt sorunu olduğunun altını çizen Türkdoğan, “Türkiye ulus-devlet anlayışından vazgeçmemekte ısrar ediyor. Türkiye 8’inci ateşkes dediğimiz çözüm sürecini iyi değerlendiremedi. HDP bu süreç içerisinde ciddi anlamda demokrasi ve barış mücadelesi veren bir parti. Geldiğimiz aşamada Türkiye giderek otoriterleşti. HDP programını halka anlatması için seçtiği yol ve yöntem en temel hakkıdır. Toplumsal çevrelerin de desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz de karşılaşma alanlarında olacağız” diye belirtti.
‘BARIŞ ÖNCELİKLİDİR’
Türkiye’nin Suriye, Irak, Libya’da sıcak bir savaşın içerisinde olduğuna değinen Türkdoğan, “Bu nedenle bizim için barış hakkını savunmak ve barışı getirmek önceliklidir. Barış gelmeden başka temel demokrasi taleplerin olmayacağını biliyoruz. Türkiye bu nedenle ciddi anlamda çelişkiler yaşıyor. Türkiye'deki toplumsal muhalefetin de barış sorununu öncelemesi gerekiyor. Bu şekilde ülkenin daha fazla yürütülemeyeceğini anlatmak gerekiyor. Pandemi süreci, hükümetin savaştan çok sağlığa daha fazla para ayırması gerektiğini gösterdi. İşsizlik ödeneklerini daha çok artırması gerektiğini gösterdi. Bu kaynağın halka harcanmasını sağlamamız gerekiyor. Burada da yine barış politikalarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. İHD demokrasi ve barış mücadelesi yürütenlerle hep yan yana olmuştur” ifadelerini kullandı.