Urartular'ın 'başkenti işgal' altında 2025-12-03 09:33:43 WAN - Urartu Krallığı’nın ikinci başkenti olarak kabul edilen Toprakkale, zirvesine inşa edilen karakol ve diğer yapılar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.  Wan’ın kuzeydoğusunda bulunan ve Urartu Krallığı’nın ikinci başkenti olarak bilinen Toprakkale’nin (Rusahinili), zirvesine inşa edilen karakol, nöbetçi kulübeleri ve seyir terası tarihi kaleye zarar veriyor. Anıtsal sit alanı olan tarihi yapının üzerine yapılan bu inşaatlar binlerce yıllık arkeolojik alanları da tahrip ediyor.    ARKEOLOJİK KALINTILARIN ÜZERİNE ASKERİ KARAKOL   Urartu Kralı I. Rusa döneminde M.Ö. 735-714 yılları arasında inşa edilen Toprakkale, bölgenin en stratejik noktalarından biri. Yaklaşık 400 metre uzunluğunda, 60-70 metre genişliğinde bir kaya sırtı üzerinde kurulan kale, Wan Ovası’na bakan hakim bir konumda bulunuyor. Rakımı yaklaşık bin 850 metre civarında.    Urartu mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan yerleşim yerinde tapınak temelleri, kaya kapıları, taş döşemeleri ve kabartmalarıyla hem bölgenin önemli kültürel miras alanları arasında yer alıyor. Buna karşın ortaya çıkan son görüntüler, kalenin zirvesine inşa edilen karakol, nöbetçi kulübelerinin yanı sıra bir seyir terasın inşa edilmesi tarihi mekanı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor. Uzmanlara göre, bu tür müdahaleler hem kalenin orijinal dokusunu bozuyor hem de geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açıyor.   BİLİMSEL ÇALIŞMALARI DURDURUYOR   Türkiye envanterinde “anıtsal sit alanı” olarak kayıtlı olan Toprakkale’nin önemli bir kısmı uzun yıllardır askeriye nedeniyle ziyarete kapalı. Tarihi kaleyi görmek için ise özel izin gerekiyor. Arkeologlar, bu durumun hem bilimsel kazıları hem de koruma çalışmalarını doğrudan engellediğini ifade ediyor. Tarihi kalenin üstünde yazılan, "Ne mutlu Türküm diyene" yazısı da dikkat çekiyor.  Toprakkale’de yürütülen arkeolojik kazılar, 1875’ten itibaren Rus, İngiliz, Alman ve Türk araştırmacılar tarafından sürdürülmüş olsa da, askeri alan statüsü ve yeni inşaatlar, kalenin sistematik olarak araştırılmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.    TOPRAKKALE’NİN TARİHÇESİ   M.Ö. 7’nci yüzyılda Urartu Kralı I. Rusa tarafından inşa ettirildiği bilinen Toprakkale, Wan Ovası’na hakim kayalık bir sırt üzerinde yer alıyor. Dönemin en önemli yönetim ve inanç merkezlerinden biri olan yerleşim, tapınak kalıntıları, kaya kapıları, taş döşemeleri ve kabartmalarıyla dünya arkeolojisinde özel bir yere sahip. Kaledeki bazı eserler bugün çeşitli uluslararası müzelerde sergileniyor. Tarihi kale çoğunlukla toprakla kaplı kerpiçten inşa edilmiştir. Türkiye envanterinde “anıtsal sit alanı” olarak kaydı bulunan bölgenin önemli bir kısmı uzun yıllardır askeri alan içinde yer alıyor.  Toprakkale'deki kazılar 1875'ten beri Rus, İngiliz, Alman ve Türk arkeologlar tarafından yürütülmüştür.   Toprakkale'den çıkan en geç tarihli buluntular olan bronz adak kalkanları, kronolojik konumu kesin olmayan geç dönem Urartu kralı Rusa'nın (Erimena'nın oğlu) yazıtlarını taşımaktadır. Kazılarda bronz, altın, gümüş ve fildişinden yapılmış birçok eser bulundu. Önemli buluntular arasında 136 cm yüksekliğinde bronz bir şamdan, adak kalkanları ve kabartmalar yer almaktadır. Haldi Tanrısı'na ait bir sunak bugün İstanbul'da bulunmaktadır. Diğer bazı buluntular Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor. Çıkarılan malzemelerden bazıları Britanya ve Berlin müzelerinde, kısmen de Sankt Petersburg'daki Ermitaj Müzesi'nde saklanılıyor.    MA / Zeynep Durgut