‘Uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına izin vermeyeceğiz’

img

ŞIRNAK - Uyuşturucunun özellikle bölgede normalleştirildiğini belirten HDP Gençlik Meclisi üyeleri, uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. 

Son yıllarda hem Türkiye metropollerinde hem de bölge illerinde uyuşturucu kullanımı ve satışı giderek yayılıyor. Özellikle toplumun dinamik kesimi olan gençler arasında yaygın olarak kullanılan uyuşturucuya karşı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyeleri çeşitli kampanyalar yürütüyor. Artan uyuşturucu madde kullanımına karşı dikkat çekmek ve halkı bilinçlendirmek için Eylül ayında HDP Gençlik Meclisi, “Bağımlılığı kıralım, özgür yaşamı kuralım” şiarıyla bir kampanya başlattı. HDP’li gençler, kampanyanın yanı sıra organize ettikleri panel ve spor turnuvaları gibi etkinliklerle bağımlılığa karşı mücadele ediyor. 
 
KİRLİ SAVAŞ YÖNTEMLERİ
 
Çalışmalarını değerlendiren HDP Gençlik Meclisi Üyesi Serhat Yirdan (19), bağımlılığın sistemin dayatması olduğunu belirterek, uyuşturucu madde kullanımının gerek Türkiye illerinde gerekse de bölge illerinde “normalleştirildiğini” ve bundan en büyük zararın gençlerin gördüğünü ifade etti. Yirdan, uyuşturucu bağımlılığıyla birlikte bir toplumun yok edilmek istendiğine dikkat çekerek, metropollere bakıldığı zaman özellikle Kürt nüfusunun yoğunluklu olduğu yerlerde uyuşturucu kullanımının daha da yaygın olduğunu söyledi. Yirdan, “Kapımızın önünden geçen kuştan haberi olan devletin bu satıcılar ve kullanıcılardan mı haberi yok? Bu duruma habersizmiş gibi yaklaşması dikkatlerden kaçmıyor. Bunun bilincindeyiz. Bu durumu gençlere bilerek dayatıyorlar. Çünkü gençlikten korkuyorlar. Gençlik halkın, toplumun öncüsüdür. Gençliğe zarar verebilecek tüm sistemleri devreye sokmuşlar. En kirli savaş yöntemlerini gerek Türkiye illerinde gerekse de bölge illerinde Kürt gençleri üzerinde uyguluyorlar. Tüm bunlara karşı gençliğin, toplum için bilinçlenmesi ve örgütlenmesi gerekiyor” dedi.
 
Sistemin oyunlarından kaçmanın yeterli olmayacağına değinen Yirdan, gençliğin ayağa kalkarak bağımlılığa karşı sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.
 
MÜCADELE VURGUSU
 
HDP Gençlik Meclisi Üyesi Mehmet Gültekin (26) de, uyuşturucu maddenin yayılmasını önlemek için büyük bir mücadele verilmesi gerektiğini dile getirerek, "Bir kişi uyuşturucu kullanmaya başladığı zaman nasıl olsa düşmüş, bunun yolu bellidir deniliyor. Gençler uyuşturucu maddeyle teselli bulmaya çalışıyor. Gençlerin bu maddenin yarın bir gün ciddi anlamda kendisine zarar vereceğinin farkında olmuyor" diye konuştu.
 
'AĞABEYİM BAĞIMLIYDI'
 
Bir zamanlar ağabeyinin de uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu ifade eden Gültekin, yaşadıkları zorlu süreci ise şöyle anlattı: “Aile olarak çok zor süreç geçirdik. Abim her banyoya veya tuvalete girdiği zaman onu baygın bir şekilde bulurduk. Maddeyi temin etmek için bazen hırsızlık yapabiliyordu veya evde değerli bir şeyi alabiliyordu. O an maddeyi almak için canı pahasına ne gerekiyorsa her şeyi yapardı. Onu o şekilde görmek veya günün birinde ölü halde onu göreceğini düşünmek çok zor bir durum. Sürekli korkuyla yaşıyorduk. Çalışırken bir telefon geliyordu, ‘abiniz şurada baygın’ diye. Mecburen kalkıp gidiyorduk. İster istemez evde sorunlar çıkabiliyordu. Yaşananlar sonrasında tutuklanması için polise şikayet ettik. Çünkü her gün bir yerde bayılmasındansa veya bir gün bir yerde ölmesindense cezaevine girmesini çare olarak gördük. Sonunda cezaevine düştü. 7 buçuk yıl ceza aldı. Cezaevine girdiği zaman tedavi oldu. Etrafında ona madde verecek kimse olmayınca de bıraktı.”
 
‘SORUMLULUK ALMALIYIZ’
 
“Saçta tek bir tel bile temiz kalsa bile onun için mücadele etmek gerekiyor” anlayışıyla hareket etmek gerektiğini belirten Gültekin, şunları kaydetti: “Uyuşturucu bataklığına insanlar düşebilir ama bunu bırakmayacağı anlamına gelmiyor. Kesinlikle pes edilmeden mücadele edilmesi gerekiyor. Burada en büyük iş ailelere düşüyor ama toplum olarak da sorumluluk almalıyız. Bu duruma düşen insanlara el uzatmalıdır. Biz de çalışmalarımızla uyuşturucunun yaygınlaştırılmasına izin vermeyeceğiz.”  
 
MA / Ömer Akın