Aksaçlılar: Demokrasi güçleri bir araya gelmeli 2020-07-23 09:15:23   İSTANBUL - "101 Aksaçlı" tarafından yayımlanan bildiride yer alan çağrıcılar, olumlu tepkiler aldıklarını belirterek, muhalefetin sorunları çözmekte yetersiz kalmasından dolayı demokrasi güçlerinin bir araya gelmelerinin önemine vurgu yaptı.    Aralarında aydın, yazar, şair ve sanatçıların bulunduğu "101 Aksaçlı" ülkenin içinde bulunduğu kötü koşullara dikkati çekerek başta gençler olmak üzere toplumun her kesimini demokrasi ittifakında buluşmaya davet ettikleri bildirinin yankıları sürüyor. Ekonomik krizden etnik ve inançsal tahakküme varan çok yönlü sorunlara değinilen bildiride adil ve özgür bir topluma ulaşmak için bütün muhalefet güçleri demokrasi ittifakında gecikmeksizin buluşulmaya çağırıldı. İktidara ve muhalefete ayrı ayrı eleştirilerin yöneltildiği bildiriyi imzalayan aydınlar, bildiriyi imzalama nedenlerini ve gelen tepkileri anlattı.    Yazar Eşber Yağmurdereli, bildiride siyasi iktidarın karşısında muhalefetin durumu ve gençlerin mevcut durum karşısında kendilerini organize etmeleri konularına ağırlık verdiklerini ifade etti. Esas önemli olanının muhalefetin durumu olduğuna dikkati çeken Yağmurdereli, AKP döneminde toplumun yüzde 50’sinin yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edildiğini, muhalefetin bu konuyu gündemine alması gerekirken, cılız sesler çıkarmaktan öteye gitmediğini söyledi.    MUHALEFET SORUN ÇÖZECEK DURUMDA DEĞİL   Muhalefet derken Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) ayrı tuttuğunu vurgulayan Yağmurdereli,  “Muhalefete baktığımızda özünde de ana muhalefet partisinde ve diğer partilerde ciddi bir dağınıklık var. Tabii bunu söylerken de HDP’yi ayırıyorum çünkü onun durumu farklı. O bir varoluş mücadelesi veriyor. Dolayısıyla muhalefet derken, görevini yapmayan muhalefet anlamında konuşurken, diğer muhalefet partilerini söylüyorum. Bu Millet İttifakı ve diğer partileri söylüyorum. En önemli sorunlar karşısında bunu merkeze alan bir muhalefet durumları yok. Yani yoksulluktan bahsediyorum. Zaman zaman değiniyorlar ama esas itibariyle salcı politikaları izliyorlar. Dolayısıyla muhalefette siyasi iktidara bu temelde bir karşı çıkış yok. Dolayısıyla da Türkiye’de bir seçim olma ihtimaline ve iktidarın değişme ihtimaline dayanarak bunu söylemek gerekiyor ki;  bu muhalefet var olan sorunu iktidara gelirse çözebilecek durumda değil” diye belirtti.    ESAS PROBLEM DEMOKRATİK DEVRİM   Yargının durumu, özgürlüklerin kullanılamaması meseleleri dikkate alındığında muhalefetin bunları tersine çevirecek, yeniden hukuk devleti temeline oturtabilecek hem ideolojik anlayıştan hem de kadrolardan yoksun olduğunu sözlerine ekleyen Yağmurdereli, “Onlar da sağcı politikaların takipçisi. Ama Türkiye’nin uzun vadeli de bir problemi var. Türkiye’nin esas ana problemi demokratik devrim problemi. Yani inançlar üzerindeki, kimlikler üzerindeki tahakkümün devam ediyor olması hem de bu tahakkümün şiddet yoluyla sürdürülüyor olması. Muhalefetin bu problemi çözme konusunda hiçbir projesi olmadığı gibi bu demokratik devrim noktasındaki sorunları çözme noktasında da bir niyeti de yok. Öyle anlaşılıyor. Dolayısıyla yakın gelecekte bir seçim olsa da iktidar değişse de Türkiye’de pek fazla bir şeyin değişmeyeceği anlaşılıyor. Demokrasi güçleri hem muhalefet alanında hem de iktidara geldiklerinde bu işi yapacak olmaları halinde bu ülkenin önü açılabilir. Bunun dışında yakın gelecek karanlık görünüyor. Dikkati çektiğimiz nokta bu. İkicisi de; bu tablonun değişebilmesi için de gençlerin çok daha fazla siyasete yakın durmalarını talep ettik. Çağrının özelliği bu” diye konuştu.    EN ÖNEMLİ HUSUS: DEMOKRASİ İTTİFAKI   Dilbilimci ve yazar Necmiye Alpay da bildirinin en önemli noktasının demokrasi ittifakına yapılan çağrı olduğunu dile getirdi. Alpay, “Belki bu Millet İttifakı’nın bir çağrısı gibi algılanabilir Ama umarım öyle algılamış olanlar olmaz. Çünkü zaten burada kastedilen Millet İttifakı değil. Daha temel hak ve özgürlükler, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve demokratik bir parlamenter düzen, bunun gibi daha geniş daha kapsamlı nüfusun büyük çoğunluğunun taleplerini içeren, Kürt sorununun çözümünü de içeren bir metin benim gözümde. Onun için imzaladım. Tabii her şeyi düzeltmesi beklenemez ama önemli bir çağrı” diye anlattı.   Bildirinin yayınlanmasının ardından gelen tepkileri değerlendiren Alpay, şöyle devam etti: “Kendine sol diyen ve ‘yetmez ama evetçilere’ takan bir grup var. Bence demokrasi kavramını doğru düzgün düşünmemiş kesimler bunlar. Onlardan saldırı ve hakarete varan tepkiler geldi. Benim şahsıma gelmedi. Kimi kastediyorlarsa isim de vermiyorlar zaten. Böyle keskin devrimcilik yapmaya çalışan bir kesim var. ‘Yetmez ama evetçilere’ saldırmayı görev bilen bir kesim var. Bunu dışında iyi karşılandı.”    FARKLI DÜŞÜNCELERİN DEMOKRASİ BULUŞMASI   Gazeteci ve yazar Aydın Engin, demokrasi ittifakı derken kastedilen şeyin imzalarda kendini gösterdiğini, bazı temel konularda demokrasi ana ekseninde oluşan bir birliğin kastedildiğini ifade ederek, metnin parlamenter demokrasi, Kürt sorununun barışçıl çözümü, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, bağımsız yargı gibi bazı temel konularda ülke yurttaşlarına Türk, Kürt, Yahudi, Ermeni ve diğer halklara demokraside buluşmaları mesajı verdiğini belirtti.    Engin, bildiriyi imzalayan Ahmet Türk’ten Yaşar Okuyan gibi MHP’den milletvekili seçilmiş ve bakanlık yapmış bir Türk milliyetçisine, Fehmi Koru gibi dini çizgideki bir gazeteciye kadar bu güne kadar benzeri görülmemiş bir birlik oluştuğunu ifade etti. Engin, “İmzacılar metindeki ilkelerde buluşabildiklerini söylüyorlar. Bunun Türkiye için çok önemli ve çok değerli olduğunu düşünüyorum” dedi.   ‘İTTİFAKIN SINIRLARI GENİŞLETİLMELİ’   Engin, bildiriye gelen tepkileri ise şu sözlerle değerlendirdi: “Ulusalcılar diye tabir edilen bazı Türk milliyetçilerinin kafası ‘yetmez ama evet’ cümlesine takılıp kalmış. Hiçbir şey yapmadan sadece internetten şövalyelik yapan bir kesim ‘ama bu kişi var, ama şu kişi var’ gibi abuk sabuk bir takım tepkiler de gösterdi. Ama onun ötesinde çok büyük bir destek de gördük. Hatta bu çağrıyı hazırlayanları şaşırtacak bir destek oldu. Bundan sonra bir adım atılması lazım. Ama bu adım 101 Aksaçlı’ya düşen bir adım değil artık. Ne güzel olur, 101 genç, 101 üniversiteli, 101 işçi, 101 akademisyen, 101 Kürt, 101 kadın gibi yeni yeni herkes kendi çağrısını yaprak demokrasi ittifakının sınırlarını genişletecek bir atılım yapsalar ne güzel olur. Umarım önümüzdeki günlerde buna da ulaşılır. Bu da demokrasi adına epey yerlerde sürünen umutlarımızın yeniden yeşermesine yol açar.”   MA / İdris Sayılğan