DAD: Kutsal mekanların doğallığı korunmalı, heykel dikilmemeli 2020-08-05 09:00:30   İSTANBUL - DAD Eş Genel Başkanı Saime Topçu, kutsal mekanların doğallığını koruması gerektiği inancıyla Nazmiye'de sanatçı Hasret Gültekin'in heykelinin dikilmesine rızalık göstermediklerini söyledi.    Dersim'de Düzgün Baba Ziyaretgahı’nda bulunan Cemevi’nin bahçesine Madımak Katliamı'nda yaşamı yitiren Hasret Gültekin'in heykelinin dikilmesi, tepkiler üzerine heykelin kaldırılmasıyla başlayan tartışmalar sürüyor. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Saime Topçu, Düzgün Baba Ziyaretgahı’nın kutsal bir mekan olması nedeniyle her türlü heykelin dikilmesine karşı olduklarını belirtti.    Heykelin dikilmesi fikrinin önceki yıllara dayandığını belirten Topçu, 3 yıl önce bir iş insanı ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi tarafından heykelin dikilmesi yönünde karar alındığını söyledi. Kararın dönemin Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu tarafından da kabul gördüğünü ifade eden Topçu, ancak yeni yönetimin bu duruma rıza göstermediğini kaydetti. Yeni yönetimin, ısrarlar karşısında heykelin dikilmesini kabul ettiğini dile getiren Topçu, heykelin ilçede yoğun bir tepki alması üzerine Düzgün Baba Cemevi tarafından kaldırılarak, özel bir yerde muhafaza altına alındığını söyledi   ‘HEYKEL DİKİLMESİNE RIZAMIZ YOK’   DAD’ın olayla bağlantısının olmadığını altını çizen Topçu, “Bize heykel olayı ile ilgili Düzgün Baba Cemevi tarafından ziyaret gerçekleştirildi. Sivas’ta katledilen şehidimiz, canımız Hasret Gültekin’in heykeli ve 33 canın adının yazılmasıyla ilgili biz de Düzgün Baba bizim kutsalımızdır, buna rızalığımız yoktur dedik. Yine de söylüyoruz. Kabe Müslümanlar için neyse, Kudüs Hristiyanlar için neyi temsil ediyorsa, bizim için de Düzgün Baba böyle kutsiyeti olan bir yer. Ve biz nerede olursa olsun, kutsalımız olan hiçbir yere bu tür heykellerin dikilmesinden yana değiliz. Doğru bulmuyoruz ve buna da rızalığımız yoktur. Olmadı, olmayacak” dedi.   ‘OLAY FARKLI MECRALARA ÇEKİLDİ’   Olayın farklı yönlere çekildiğini ifade eden Topçu, “Maalesef yol birlikteliğinde ikrar verdiklerimiz, yola erkana uymayan söylemlerde bulundular. İthamlarda bulundular. Çiğ söz söylediler. Biz bunları kabul eden bir yerde değiliz. Bunları tartışmayacağız. Ve biz yol dili, edep erkanı düsturu neyi gerektiriyorsa, bu manada açıklamalarımızı yapıyoruz. Bu manada da devam edeceğiz” diye konuştu.   DAR MEYDANI’NI TERK ETTİLER   Topçu, PSAKD Genel Merkezi tarafından yapılan çağrıyla Düzgün Baba Cemevi’nde Dar Meydanı kurulduğunu, pirlerin, anaların, inanç kurumlarının, halkın ve PSAKD Genel Merkezi Uzlaştırıcı Komisyonu grubunun katılım gösterdiğini belirterek, PSAKD yöneticilerinin çağrıyı kendileri yapmalarına rağmen, meydanı terk ettiklerini ifade etti.   HEYKEL NAZIMİYE’DE DİKİLECEK   Dar Meydanı’nda gerçekleştirilen tartışmalar sonucunda heykelin Nazımiye’de uygun bir yere dikileceği kararının alındığını, böylelikle ortada tartışılacak bir husus kalmadığını dile getiren Topçu, “Orda bulunan canlarımız rızalaşmışlardır, ikrarlaşmışlardır. Bu rızalaşmadan sonra da büyük bir Cem yapıp, basına ve kamuoyuna bir deklarasyon yayınlamıştır” ifadelerini kullandı.    'KUTSAL ALANLARIN DOĞALLIĞI BOZULMAMALI'   Heykelin dikildiği mekanın insanların yalınayak ve başı açık bir şekilde gittiği kutsal bir yer olduğuna işaret eden Topçu, şu hususlara dikkat çekti: “Bu nedenle tartışmayı bir yerlere çekip, fayda sağlamayı uman bir sistem ve onun uzantıları var açıkçası. Bu bir projedir. Düzgün Baba bizim kutsalımız. İnançların, kutsalların olduğu hiçbir yerde biz bunları tasvip etmiyoruz. Muratları burada Hasret Gültekin’i üzerinde bir tartışma yaratmaktı. Ama tartıştırmayacağız. İnanç merkezlerimizin hiçbirinde bu tarz heykellerin konulmasından yana değiliz. Çünkü kutsiyeti olan bir yerdir. Doğal kalmalıdır. Biz oraya başı açık, yalın ayak yürürüz. Oraya bu heykel konulursa, yarın birileri gelir başka birilerinin heykelini koyar. Bunun önünü alamayız. İnanç merkezlerimize değil heykel, doğallığının bozulmaması için hiçbir şeyin konulmamasından yanayız. Bu anlamda da rızalık vermedik. Vermeyeceğiz de.”    MA / İdris Sayılğan