Açlık grevindeki tutuklunun annesi: Sesimi duyun 2020-09-12 09:03:36   İSTANBUL - KOAH ve kalp hastası olan tutuklu oğlu Ekim Polat’ın açlık grevine girdiğini aktaran Songül İlker, “Oğlumu kaybetmek istemiyorum” diye seslendi.    İstanbul’da 2016 yılında tutuklanan Ekim Polat, yargılandığı davada “Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) yöneticiliği” gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklandıktan sonra Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Polat, ilk olarak Bandırma’ya, sonrasında ise Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Cezaevine girmeden önce sağlık problemleri bulunmayan Polat, cezaevinde KOAH’a yakalanıp, kalp hastası oldu. Polat, şu an tek kişilik hücrede kaldığı cezaevinde açlık grevinde.    ‘TALEBİ KABUL EDİLMİYOR’   Polat’ın annesi Songül İlker, oğlunun, karşı hücrede bulunan bir tutuklu tarafından tehdit edilmesi üzerine “yer değişikliği” talebiyle 4 Eylül’de açlık grevine girdiğini aktardı. Oğlunun, hücresinin karşısına daha önce kendisine saldıran bir adli tutuklunun konulduğunu belirten anne İlker, “O tutuklu oğlum için ‘hasmım’ diyormuş. Bunu diyen birisinin karşısına konması ne demek, yönetim buna nasıl izin veriyor? Daha önce de adli tutuklulara oğlum için ‘devlet düşmanı’ dendi. Cezaevine girdiğinden beri tehditler alıyor. Oğlumun orada can güvenliği yok. Karşısındaki tutuklunun ya da kendisinin yerinin değiştirilmesini talep ediyor. Fakat bu talebi kabul edilmiyor” dedi.    Tehditleri gardiyanların yaptığını kaydeden İlker, başgardiyanın “Seni burada gömeriz, kimsenin ruhu duymaz” dediğini iddia etti. Anne İlker, “Bunların teşhir edilmesi ve sessiz kalınmaması gerekir. Benim çocuklarımdan uzak durun, tehdit etmekten vazgeçin” ifadelerini kullandı.    ‘TEDAVİ EDİLMİYOR’   Oğlunun hastaneye götürüldüğünü, fakat tedavi edilmediğini dile getiren İlker, “ Doktor suçunu soruyormuş. O da sen doktorsun seni ilgilendirmez dediği için tedavi edilmemiş. Aylık kullanması gereken büyüme hormonu iğneleri yapılmıyor. Bu sorunlar yetmiyormuş gibi açlık grevine girdi. Kalp hastasının açlık grevi yapması ölüm demektir. Açlık grevinde vitaminleri alamıyor sadece şekerli ve tuzlu su alıyor. Oğlumu sağlam aldılar artık ciddi sağlık sorunları var. Onun üzerinden kirli ellerinizi çekin. İşlemediği bir suç için ceza çekiyor. Tahliye edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.   ‘AJANLIK DAYATMASI SÜRÜYOR’   Karşısındaki adli tutuklunun sürekli tahrik edici davranışlarda bulunduğunu kaydeden İlker, “Artık bu çirkin oyunlarınızdan vazgeçin, o size baş eğmeyecek. Siyasi tutsaklardan uzak durun. Zaten tutsak aldınız. Bu saçma sapan işkencelerle ve baskılarla bu insanları vazgeçiremezsiniz. Çünkü haksız olan sizlersiniz” diye konuştu.   Oğlunun, telefon görüşmesinde kendisine ajanlık dayatmalarının hala sürdüğünü ve baskıların arttığını aktardığını söyleyen İlker, “Oğlum ajanlık dayatmasını kabul etmeyecek. Oğlum yapmadığı bir şeyi kabul etmeyecek ya da başka birine bu suçu atmayacak. Onların istediği gibi davranmayacak. Açlık grevi bir hak arayışı, sadece bu şekilde hakkımızı arayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘HEP BİRLİKTE YENEBİLİRİZ’   “Oğlumu kaybetmek istemiyorum” diyen İlker, şöyle devam etti: “Kalp ritim bozukluğu var, ilacını alamıyor. Tansiyonu da var. Açlık grevinde olmasından dolayı çok endişeliyim. 48 aydır ondan uzaktayım, aylarca görmedim. Herkes oğluma destek olsun. Onun sesini duyurmak için bana destek olsunlar. Bu zulmü hep birlikte yenebiliriz. Sadece onun için değil tüm tutsakları için birlikte hareket etmemiz gerekiyor.”