Zapatista kahvelerini Batman’a taşıdı 2020-09-14 09:03:24 BATMAN – Tiyatrocu Deniz Tüzün, belediyeye atanan kayyımla çalışmayı reddettikten sonra Meksika'daki Zapatista kolektifinin kahvelerini Batman’a taşıdı. Batman Belediyesi Tiyatrosu'nun 2016'da atanan kayyım tarafından kapatılmasının ardından çalışmayı reddeden tiyatrocu Deniz Tüzün, sömürgeciliğe karşı verdikleri mücadeleyle tanınan ve devletsiz olmalarına rağmen oluşturdukları kolektiflerle ortak üretim yapan Zapatistaların ürettikleri kahve çeşitlerini Batman’a taşıdı. İşsiz kaldıktan sonra kahve dükkanı açan Tüzün, Meksika'nın Chiapas Eyaletinde kolektif ve organik olarak yetiştirilen kahveleri kente getirmenin yollarını aradı. Daha sonra Zapatistaların oluşturduğu kolektifle irtibata geçen Tüzün, kolektifi, kapitalist üretim ve tüketimin çarkından uzak, çocuk işçiliğinin olmayacağı, satışın yapılacağı yerde hak gaspının olmayacağına ikna ederek, kahve satışının yapılmasını sağladı.   İhraç edilmesiyle yeniden bir tiyatro grubu ve mekanının kurulmasını beklemenin kendisi için güç bir süreç olduğunu dile getiren Tüzün, "Maalesef Kürdistan'da sanat yaparak hayatımızı idame ettirmek çok zor. Hele ki tiyatro alanında bu daha da güçleşiyor. Tiyatronun kapatıldığı dönemde ben dahil bir çok tiyatro oyuncusu zor günler yaşadı. Aileme de bakma yükümlülüğüm vardı. Hayatımı bir şekilde kazanmam gerekiyordu. Bunun üzerine de ne yapabilirim sorusu sonrası kendim de çok kahve tüketen biri olduğum için bir kahve dükkanı açmaya karar verdim" diye konuştu.   'HAK GASPI YAŞANIRSA SATIŞI KESİYORLAR'    Kahve dükkanı açma fikrinin ardından Türkiye'de "Zapatista Kahve Kolektifi" ile tanıştığını ifade eden Tüzün, yetiştiriciye ait ilkelerin kendisini etkilediğini söyledi. Kürt halkının Zapatistalara yabancı olmadığını ifade eden Tüzün, "Her ne kadar bugün ismini söylerken çoğu kişi zorlansa da, ideolojik olarak Zapatistalara yabancı olmadığımızı düşünüyorum. Meksika'nın Chiapas Eyaletinde kahveyi yetiştirenler öncelikle bunu kolektif olarak ve organik bir şekilde yetiştiriyor. Kapitalist üretim ve tüketimin çarkından uzak satış yapılmasına özen gösteriliyor. Binlerce kilometre ötede yaklaşık bin 800 metre rakımda yetişen kahveleri, yetiştirenlerin bazı şartları bulunuyor. Öncelikle aracılar olmamasına özen gösteriliyor. Meksika'dan kahveler direk olarak kolektif tarafından satın alınıyor. Kahve yetiştiricileri ve kolektif kahvelerin satışının yapıldığı yerlerde kesinlikle çocuk işçi çalıştırılmasına müsaade etmiyor. Kahve satışlarının yapıldığı yerlerde emekçilerin hak gaspı yaşamasına da izin verilmiyor. Hak gaspı yaşandığının fark edildiği anda öncelikle kahve satışı kesiliyor, ardından ise mekan ve kişiler ifşa ediliyor. Bu pratikler kahve yetiştiricilerinin bunu sadece para kazanmak adına yapmadığının en net göstergesidir" ifadelerini kullandı.   MAKİNE KULLANILMIYOR   Türkiye’de birçok mekanda gravür kahve servis edildiği bilgisini paylaşan Tüzün, “Biz de ise üçüncü nesil demlikler ile demlenen kahveler bulunuyor. Bunların temel özelliği ise kesinlikle makine olmamasıdır. Tarladan çıkan organik ürün buraya gelene ve müşteriye sunuluna kadar, kesinlikle makine değmiyor" diye belirtti.    Çayın çok tüketildiği bir coğrafyada kahve dükkanı açarken tereddütlerinin olduğunu ifade eden Tüzün, şöyle konuştu: "Kahve dükkanını açarken çok tereddütte bulundum. Ama her şeye rağmen burayı açtık ve bir lezzeti Batmanlılara sunduk ve beğenildi de. İlk açtığımızda demlikleri görenler şaşırıyordu. Menümüzde sadece kahveler bulunuyor. Kentti yeni lezzete alıştırmak zor oldu, ama başardık."    YÖRESEL TATLAR   Dükkanı ilk açtığında kahvenin kilosunu 80 TL'ye aldığını, dövizde yaşanan artış nedeni ile maliyetlerin çok yükseldiğini belirten Tüzün, tüm bunlara rağmen zam yapmamaya özen gösterdiğini söyledi. Tüzün, dünya kahvelerinin yanı sıra yöresel tatlara da yoğunlaştıklarını belirterek, şunları söyledi: "Menengiç, Türk Kahvesi, Kürt Kahvesi, dibek gibi yöresel tatları da müşterilerimize sunuyoruz. Bunları sunarken de şuna özen gösteriyoruz. Çoğu yerde yapıldığı gibi makinelerde değil pişirme tekniği ile kahveyi yakmadan sunmalıyız. Örneğin bir karışım olan Kürt kahvesini ve diğer kahveleri taş ocakta fincan içinde pişirerek müşterilere ikram ediyoruz."    MA / Metin Yoksu