Ankara Barosu: Avukatların mesleki faaliyetinin sorgulanması hukuk dışıdır 2020-09-14 11:56:35   ANKARA - Ankara'da 48'i avukat 60 kişinin gözaltına alınmasına tepki gösteren Ankara Barosu, avukatların müvekkilleri ile özdeşleştirildiğini ve yapılan uygulamaların hukuka aykırı olduğunu söyledi.   Ankara merkezli açılan “FETÖ” soruşturması kapsamında 7 kentte yapılan operasyonlarda, 48’i avukat, 7’si stajyer avukat, 3’ü ihraç hakim, biri ihraç hakim adayı ve biri de hukuk fakültesi mezunu toplam 60 gözaltına alındı. Ankara Barosu, avukatların gözaltına alınmasıyla ilgili yazılı açıklaam yaptı.    24 ayrı avukatlık bürosunda polisler tarafından arama yapılacağının bildirilmesi üzerine Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi’nden avukatların görevlendirildiği belirtilen açıklamada, görevlerini icra eden avukatların müvekkilleriyle özdeşleştirilmeyeceği vurgulandı.    Arama ve el koyma işlemlerinde Avukatlık Kanunu’nun 58. Maddesinde ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 130. Maddesi kapsamında belirlenen kuralların açıkça ihlal edildiğini belirten Ankara Barosu, yapılan hukuksuz uygulamaları şu şekilde sıraladı:   “* 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 58/1. maddesi amir hükmü hilafına şüpheli avukatların ev aramaları baro temsilcisi çağrılmadan yapılmış, açık yasa ihlali gerçekleşmiştir. Avukatlardan edinilen bilgiye göre, ev aramaları saat 05.15 sularında başlamış, onlarca adreste şüphelilerin müdafilerine ya da Avukat Hakları Merkezi’ne ulaşmasına izin verilmeden telefonlarına el konulmuştur.   * Gizlilik kararı olan soruşturma dosyasında tespit edilebildiği kadarıyla 3 ayrı arama mahalline henüz baro temsilcisi ya da aramada görevli savcı dahi gelmeden basının geldiği görülmüştür. Basının görüntü almaması konusunda şüpheliler talepçi olmuş ise de görüntü alma işlemine göz yumularak lekelenmeme hakkı ihlal edilmiştir.   * Arama kararında da özel hüküm olmasına rağmen el koyma sırasında 5271 sayılı CMK’nın 130/2 hükmüne riayet edilmemiştir. Gelişigüzel gerçekleştirilen delil poşetlemesi konusunda arama tutanaklarına talepte bulunulmuş, şerh düşülmüştür.   * Dijital veri, bilgisayar, hard disk ve flash bellek imajları mahallinde alınabilecekken, doğrudan el koyma yoluna gidilmiştir. İçeriği tetkik edilip, suçlama ile ilgisinin tespiti halinde el koyma işlemi yapılması gerekirken, bu tespit yapılmaksızın yapılan el koyma işlemi hukuka açıkça aykırı olduğu gibi, el koyulan ya da incelenen eşyalar itibariyle müvekkil-avukat gizliliği ve kişisel veriler noktasında suç, suçlama ya da soruşturma ile hiç ilgisi olmayan 3. kişilerin de hakları ihlal edilmiştir.”   ‘ADİL YARGINLANMA’ İHLALİ   Baro temsilcisi avukatların tüm uyarılarına rağmen yapılan hukuka aykırı işlemler ve hak ihlallerinin Avukat Hakları Merkezi tarafından arama tutanaklarına şerh düşmek ya da ayrı tutanak tutmak suretiyle tespit edildiği aktarılan açıklamada, "Avukatlar hakkındaki arama ve el koymanın özel olarak düzenlenmesinin sebebi, avukatın yargı görevini yerine getirirken bağımsız savunmayı serbestçe temsil etmesi, yaptığı görevin kamu hizmeti olması, sır saklama yükümlülüğü ve her şeyden önce savunma hakkının korunması içindir. Avukat soruşturmaları için getirilen özel hükümlerin avukatlara tanınmış bir ayrıcalık değil, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin korunması için zaruret olduğu bilinciyle hukuka aykırı olarak yürütülen işlemlerle ilgili gerekli yasal başvuruların baromuz tarafından yapılacağını kamuoyunun bilgisine sunarız."   'MÜVEKKİLLERİ İLE ÖZDEŞLEŞTİRİLDİ'   İfade alınması sırasında şüpheli avukatlara yöneltilen bazı sorulardan avukatların görevlerini icra etmeleri nedeniyle müvekkilleri ile özdeşleştirildiklerine dikkat çekilen açıklamada, “Soruşturma dosyası kapsamında şüphelilere sorulan ve kamuoyuna da yansıyan bazı sorular şüpheli avukatların doğrudan mesleki faaliyetleri ile ilgili olup avukatlık görevini icra ederken işlerini yaptıkları müvekkilleri ile özdeşleştirildiklerini ve delillerden yola çıkarak şüpheli/sanığa ulaşılması gerekirken varsayımlarla şüpheli belirleyip şüpheliden delile ulaşmaya çalışıldığını göstermektedir. Havana kuralları başta olmak üzere, avukatlık mesleğinin gereği gibi yürütülebilmesi ve bağımsızlığı amacıyla benimsenen, ulusal ve uluslararası mevzuat ve AİHM içtihatları ile güvence altına alınan ‘avukatın müvekkili ile özdeşleştirilmesi yasağı'nı yok saymak son derece vahim olup, vatandaşın savunma hakkını yok saymak, hukuk devletini yok saymak demektir” diye belirtildi.   GİZLİLİK KALDIRILMALI   Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Avukatın mesleki faaliyetinin sorgulanması için gözaltına alınmasının bir hukuk devletinde tartışmasının dahi yapılamayacağı, hukuk dışı ve suç teşkil eden bir uygulamanın konuşuluyor olması dahi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hiç zaman geçirmeksizin dosyadaki gizlilik kararını kaldırmak, şeffaf şekilde yürüteceği soruşturmayı hızla sonuçlandırmak, hak ihlallerine hemen son vermek ve süreçte sorumluluğu bulunanlarla ilgili resen işlem yapmak ve kamuoyunu aydınlatmak sorumluluğunu yüklemektedir. Ankara Barosu olarak soruşturma sürecini etkin şekilde takip etmeye devam edeceğimizi, yasaya aykırı işlem yapan tüm görevlilerle ilgili yasal yollara başvurulacağını kamuoyunun bilgisine sunarız.”