‘Egemenlerin çıkarları halkların yararına değil’ 2020-10-21 11:18:31   ANTALYA - Sol Parti Antalya Örgütü, Doğu Akdeniz'de enerji arama faaliyetlerini sürdüren Türkiye egemenlerinin çıkarları ile halkların yararının birbiriyle uzlaşmadığını belirtti.     Sol Parti Antalya Örgütü Enerji Çalışma Grubu, Doğu Akdeniz’de süren gerilime ilişkin “AKP’nin Dış Politika Çıkmazında Doğu Akdeniz Sorunu: Enerji Sorunu, Paylaşım Kavgası ve Demokratik Enerji Programı” başlıklı yazılı açıklama yaptı. Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinin “emperyalist tekeller” tarafından kontrol edildiği belirtilen açıklamada, “2011 yılından itibaren bölgede yaşanan altüst oluşun ve Mısır, Suriye, Libya ile diğer ülkelere dönük emperyalist müdahalelerin tek sebebi bu olmamakla birlikte enerji rezervlerinin ve koridorlarının kontrolü de önemli etkenler arasındadır” denildi.    Açıklamada, Türkiye halklarının yararı ile Türkiye egemenlerinin çıkarlarının birbiriyle uzlaşmadığı ifade edilerek, şöyle denildi: “Türk egemen sınıfları ve onun siyasal temsilcileri, milliyetçi histeriyi körüklemek ve 'pastadan olası maksimum payı almak' için bölge halkları ile savaş dâhil her türlü politikayı ısıtmaktadır. Türkiye halkları ve diğer bölge halkları arasında bir çıkar çatışması olduğu yönünde bir ön kabule dayanan bu propaganda, sonuç olarak tüm toplumu ve muhalif kesimleri de AKP’nin neo-Osmanlıcı politikalarına yedekler pozisyona düşürme tehlikesi barındırmaktadır. Türkiye emekçi halkının yararı, her türlü savaş ve gerginlik politikalarını kategorik olarak reddeden ve temelde Doğu Akdeniz’deki yeraltı kaynaklarının tüm bölge halkları arasında ortak kullanımını öneren bir modelin gerçekleşmesinden geçmektedir. Bu konuda emperyalist merkezler ve uluslararası tekellerin devre dışı bırakıldığı 'bölgesel bir konsorsiyum' oluşturularak adım atılabilir.  Toplum yararını gözeten enerji politikaları ve uygulamalar, yine toplum yararını gözeten alternatif kalkınma ve sanayileşme politikaları ile birlikte düşünülmeli ve böyle bir toplumcu program, ilgili kesimlerin aktif katkılarına imkân veren demokratik katılım mekanizmalarında tartışılarak geliştirilmelidir."