40 yıllık kesintisiz süren mücadelenin adı: Osman Akdağ 2020-11-05 09:46:04 BATMAN – Kürt mücadelesine verdiği 40 yılının 17'sini cezaevinde geçiren, birçok kentte göç etmek zorunda bırakılan siyasetçi Osman Akdağ, Kuzey ve Doğu Suriye'de yakalandığı salgın nedeniyle yaşamını yitirdi. Babalarına hasret bir şekilde yaşadıklarını belirten çocukları, “Hayatının her anı bizim için onurdur” dedi. Kürt yazar ve siyasetçi Osman Akdağ (Laleş Wezrînî), 72 yaşında Kovid-19 nedeniyle tedavi gördüğü Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrika Hemko kentinde 30 Ekim’de yaşamını yitirdi. 1949 yılında Batman’ın Hasankeyf ilçesine bağlı Difnê köyünde doğan Akdağ, 1980’lerde Kürt özgürlük mücadelesiyle tanıştı ve yaklaşık 40 yıldır mücadele etti. Akdağ, 1980 darbesinden sonra yaşamı boyunca toplam 17 yıl cezaevlerinde kaldı. Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi başta olmak üzere birçok cezaevinde kalan Akdağ, 1983 yıllında cezaevinden çıktıktan sonra devam eden baskılardan kaynaklı 11 çocuğu ile birlikte İzmir’e göç etti. Akdağ İzmir’de, birçok kez gözaltına alınıp tutuklandı.    GÖÇ VE CEZAEVİ   İzmir’de geçirdiği 14 yılın ardından İstanbul’a yerleşen Akdağ, 2011 yılında İstanbul’dan ailesiyle beraber tekrar Batman’a yerleşti. Yıllarca Demokratik Toplum Hareketi (DTH), Demokratik Toplum Partisi (DTP) ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) gibi partilerde çalışmalarını sürdüren Akdağ, 2011 yılından bu yana da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis üyeliği yaptı. Son olarak “İstanbul KCK Ana Davası”ndan da yargılanan Akdağ hakkında 4 ayrı dava daha açıldı. Yargılandığı davalar nedeniyle bu yılın başında Batman’dan Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrika Hemko kentine giden Akdağ, Kovid-19’a yakalandı. Akdağ, kentin hastanesinde Kovid-19 tedavisi gördüğü sırada yaşamını yitirdi. Akdağ’ın cenazesi Dêrika Hemko’da toprağa verildi.   Akdağ, biri roman, ikisi şiir olmak üzere üç Kürtçe kitap yazdı. “Hasret û Nalîn” ve “Keştiya Şemalê” şiir kitapları ile “Evîna Laleş û Sinem” adlı romanı, Hüseyin Çelebi Edebiyat Ödüllerine 2 kez layık görüldü.   2 ÇOCUĞU YAŞAMINI YİTİRDİ   İşkence, sürgün, gözaltı ve tutuklama ile geçen ömründe Akdağ’ın iki çocuğu PKK’ye katıldı. 1992’de PKK’ye katılan Metin Akdağ (Ceng), 1994 yıllında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 1997’de PKK’ye katılan Sakine Akdağ (Binevş Ceng) ise 18 Mart 2018 yıllında Şırnak’ın Gabar Dağı’nda çıkan çatışmada yaşamını yitirdi.   DİYARBAKIR’DA 3 YIL SÜREN İŞKENCE   Akdağ’ın kızı Safiye Akdağ, babasının yaşamının mücadeleyle geçtiğini belirterek, son nefesine kadar davasında ısrar ettiğini söyledi. Babasının 70’li yılların sonunda Kürt özgürlük mücadelesi ile tanıştığını kaydeden Akdağ, “80 darbesinde gözaltına alınan babam, cezaevinde 3 yıl boyunca işkence gördü. Yüzünü yakmışlardı. Aradan kaç yıl geçmesine rağmen hala yüz kenarında yanıkların izi duruyordu. Bunca işkence ve tutukluluğa rağmen bir kez olsun bile geri adım atmadı. Sürekli bir direniş halindeydi. 11 çocuğunu da bu ruhla yetiştirdi. Bizim evde hiçbir zaman normal bir sohbet yoktu. Her sohbet bir platformdu. Birbirimize güç veriyorduk. İşkence, göç, tutuklama bizim için savunduğumuz değerlere daha sıkı bir şekilde sarılmamızın gerekçesi oluyordu” diye konuştu.   ‘HALKIN HİZMETİNDE OLUN’   17 yıl cezaevinde kalan ve sürekli sürgün hayatı yaşayan babalarına hasret kalarak yaşadıklarını dile getiren Akdağ, “Yaşamının her anı bizim için onurdu” ifadelerini kullandı. Hakkında açılan dosyalardan kaynaklı Rojava’ya göç eden babasının burada da mücadeleye devam ettiğini kaydeden Akdağ, “Babam oradayken bizi arıyordu. Bize halkın hizmetinde olmamız ve hiçbir zaman mücadeleden geri adım atmamamız gerektiğini söylüyordu. Her şart ve koşulda mücadeleden taviz vermeyen babam, aynı kararlılığı bizden de bekliyordu. Bizde sözünü yerine getireceğiz ve mücadeleden geri adım atmayacağız” şeklinde konuştu.   ‘HASRET Û NALÎN’   Akdağ, babasının talebi üzerine Derika Hemko Şehitliği’ne defnedildiğini aktararak, babasının yaşamını yitiren iki çocuğu için yazdığı “Hasret û Nalîn” şiirini okudu.   MA / Fethi Balaman