Dersim’de eylem ve etkinlikler 165 gündür yasak 2020-11-10 11:10:23 DERSİM - Dersim’de her 15 günde bir getirilen eylem ve etkinlik yasağı 165 gündür devam ediyor. Eylem ve etkinlikleri gerekçe gösterilerek sık sık para cezaları kesilen siyasi parti temsilcileri, yasakları keyfi uygulama olarak değerlendirdi.  Dersim’de üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun 5 Ocak’tan bu yana kayıp olması, 3 uzman çavuşun bir kadına tecavüz ettiği yönündeki iddialar ve Pertek’te 15 çocuğun cinsel istismara uğramasıyla kentte toplumsal tepkilerin artmasıyla Tunceli Valiliği, yıl boyunca birçok kez eylem ve etkinlik yasağı kararı aldı. Yılın ilk yasağı, Tunceli eski Valisi Tuncay Sonel tarafından 16 Ocak’ta 15 gün süreyle aldığı karar oldu. Sonel, yasaklarının ardından kenti huzur kenti olarak nitelendirirken, yasaklar kamuoyu tarafından toplumsal refleksin ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar olarak değerlendirildi.   5 AY SONRA BAŞLAYAN YASAKLAR   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Leyla Güven, Musa Farsioğulları ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekilliklerinin düşürülmesinin ardından ikinci yasak kararı da yeni atanan Vali Ali Özkan tarafından 19 Haziran’da alındı. Karar kapsamında, düzenlenecek herhangi bir toplanma, gösteri, yürüyüş, protesto eylemi, oturma eylemi, açlık grevi, stant açmak, çadır kurma, el ilanı, bildiri, broşür dağıtmak, afiş ve poster açmak, meşale yakma ve taşıma, konferans gibi tüm etkinlikler yasaklandı. Bu yasak kararı 15 günde bir tekrarlanarak devam etti.    Yasaklar nedeniyle eylem ve etkinlik yapmaları engellenen siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, sadece Sanat Sokağı’nda sınırlı sayıda kişinin katılımıyla açıklama yapabiliyor. Kent geneli ve Sanat Sokağı’nda açıklama yapanlara da pandemi nedeniyle fiziki mesafe kuralına uyulmasına rağmen yüklü miktarda para cezaları kesildi.   Bu uygulama nedeniyle Ovacık ilçesinde Munzur Gözelerinde “çevre düzenlemesi” adı altında yapılmak istenen projeye tepki gösteren 150 kişiye 3 bin 150’şer lira para cezası kesilirken, Munzur Koruma Kurulu’nun çağrısıyla gözelerde sosyal mesafe sağlanarak oluşturulan insan zinciri eylemine katılan 81 kişi hakkında da soruşturma başlatıldı. HDP’nin Kobanê olaylarının yıldönümüne ilişkin Sanat Sokağı’nda yaptığı açıklamaya katılan birçok kişiye de yine fiziki mesafe gerekçesiyle 3 bin 150’şer para cezası kesildi.    MUHALEFETE YASAK   HDP İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil,  Kayyum atanarak görevden alınana Akpazar (Peri) Belediye Eşbaşkanları Orhan Çelebi, Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Ergin Tekin, yıl boyunca kentte uygulanan yasaklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   HDP İl Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, çocuk istismarı ve doğa olaylarını önlemek için yaptıkları eylemlerin engellemeye çalışıldığını belirterek, yasak kararlarının 6 aydır sürdüğünü söyledi. Eylem ve etkinliklerin, vali ve kaymakamın uygun gördüğü şekilde yapılmasına tepki gösteren Yeşil, “Lütufmuş gibi Sanat Sokağında basın açıklamasına belirli sayıda kişinin katılmasına izin veriliyor. Sesler kısılmak ve insanların sokağa çıkması engellemek isteniyor. Dersim’de bunu yaşıyoruz. Valilik ve kaymakamlık tarafından yapılan etkinlikler serbest ama muhalefetin yapacağı basın açıklamaları yasak” diye konuştu.   ‘SOKAKLARDA OLACAĞIZ’   Yaptıkları basın açıklamalarında fiziki mesafeyi korumalarına rağmen para cezaları kesildiğini söyleyen Yeşil, “Sistem hoşuna gitmeyen durumları cezalandırmayı uygun görüyor. İnsanların oraya toplanıp tepkilerini dile getirmeleri hoşlarına gitmedi. Buna rağmen bizler yılmadık, HDP ve diğer muhalifler olarak sokaklarda olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.    KEYFİ UYGULAMALAR   Yerine kayyım atanan Akpazar (Peri) Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Çelebi, valiliğin 15 gün süreyle getirdiği eylem ve etkinlik yasaklarının gelenek haline getirildiğini söyledi. Çelebi, “İzahı olmayan bir durum. Demokrasinin olduğu yerde, bu keyfi uygulamalar mümkün değil, olmaz. Toplumu psikolojik olarak baskı altında tutmak, kişi özgürlüğünü kısıtlamak ve siyasi faaliyeti engellemek gibi bir durum ortaya çıkıyor. Kesilen para cezaları, açılan soruşturmalarla insanlarım bu tür eylem etkinliklere katılımınım önüne geçmek isteniyor. Bunun demokratik kabul edilecek hiçbir yanı yok. İzmir, Antep, Bursa gibi vaka ve ölüm sayısının çok olduğu illerde valilikler neden eylem ve etkinlik yasağı getirmiyor? Bu durumun bir an önce son bulması gerekiyor” şeklinde konuştu.     ‘BU ANLAYIŞIN YARARI OLMAYACAK’   EMEP İl Başkanı Ergin Tekin de Gülistan Doku’nun kaybolmasından sonra çeşitli eylem ve etkinliklerin yapıldığını ancak miting hazırlıklarına başladıktan sonra yasaklama kararının alındığını anımsattı. Tekin, etkinliklerin engellenmesine pandeminin gerekçe olarak gösterildiğini dile getirerek, “Kendi açıklamalarını, mitinglerini çok rahat bir şekilde yapıyorlar. İşçi ve emekçiler haklarını dile getirdiklerinde engelliyorlar. Halkı baskılama anlayışı hakim. Bu anlayışın halklara, emekçilere, başta işçi sınıfına pek yararı olmayacak” dedi.    MA / Ayşe Sürme