Konuk: Hasta tutuklulara fiili idam uygulanıyor 2020-12-13 09:30:12   ANKARA - Cezaevinden tahliye olan Mahmut Konuk, ATK raporlarına rağmen tahliye edilmeyen hasta tutuklara “fiili idam” ve “düşman hukuku” uygulandığını belirtti.    Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdiği “İşimi geri istiyorum” eylemi nedeniyle 22 Ağustos'ta tutuklanan Mahmut Konuk, 9 Aralık’ta tahliye oldu. İhraç edildikten sonra işyeri olan Dikmen Toplum Sağlığı Merkezi önünde her Pazartesi oturma eylemi yapan Konuk, cezaevinde de eylemini sürdürdü. Konuk, Pazartesi günleri tutulduğu Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde, “Dört duvar arasından gökyüzüne. İşimizi geri alacağız”, “40 yıllık emeğimi ve özgürlüğümü gasp edenler iki elim yakanızda. İşimi geri alacağım” yazılı dövizlerle oturma eylemi yaptı.    Salgın döneminde tutuklanan 64 yaşındaki Konuk’un diyabet, prostat, kolesterol, tiroid, kuru göz sendromu gibi çoklu kronik hastalıkları bulunuyor. Cezaevine girmeden önce de Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’nde aktif çalışma yürüten Konuk ile cezaevindeki hak ihlalleri ve hasta tutukluların sağlık durumlarına dair konuştuk.   GÖZALTINDA ZEHİRLENDİ   Gözaltına alındıktan 4 gün sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde verilen yemekler nedeniyle zehirlendiğini söyleyen Konuk, “İnsanın yiyebileceği yemekler değildi. Zorunlu olarak açlık grevine başladım. Şeker hastası olduğum halde bir süre su ve tuz tükettim” dedi.   25 GÜNDE 5 DİSİPLİN CEZASI   9 gün gözaltında tutulduğunu ve ardından tutuklanarak Sincan L Tipi Cezaevi’ne gönderildiğini aktaran Konuk, “Sincan’da kaldığım 25 gün boyunca beş disiplin cezası aldım. Avukat görüşlerim keyfi olarak engellendi. Şeker hastası olmama rağmen Sincan’da diyet yemek verilmedi” diye belirtti.   KANSER ARTIYOR   Sincan’da tutulduğu sırada “kampüs içinde başka bir yere sevk edileceksiniz” denildiğini ancak Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildiklerini ifade eden Konuk, “Hesaplarımızda paralarımız vardı ama bize verilmedi. Yol boyunca aç karna gönderdiler. Adana’da, cezaevi girişinde saatlerce aç karna bekletildim, zorla çıplak arama dayatıldı” ifadelerinde bulundu.    Kanserojen madde içeren melamin tabaklarda yemek verildiğini söyleyen Konuk, “Melamin tedavülden kalkalı 20 sene oldu. Melaminin üretildiği malzemeyle tarımsal gübre aynı malzemeden üretiliyor. Kanserojen maddeler yemeklerle birlikte çözünmeye başlar. Melamin tabaklarda yemekler verildiği için cezaevlerinde kanser oranları artıyor” diye konuştu.   HASTANE SEVKLERİ   Cezaevlerinin salgına karşı korunaksız olduğuna dikkati çeken Konuk, “Hastane sevklerinde iki asker kolunuza giriyor ve onların nefesini soluyorsun. 20-25 yaşındalar onlara bulaşsa onları etkilemeye bilir ama kronik hastalığı olan, benim gibi yaşlı tutukluları etkiler. Bu uygulamalar yüzünden hastaneye gitmedim. Diyet yemeği almak için bile dilekçe yazmak zorunda kaldım. Adalet Bakanının cezaevlerine dair çizdiği pembe tablolar doğru değil” şeklinde konuştu.   FİİLİ İDAM    ATK raporlarına rağmen hasta tutukluların cezaevinde tutulduğunu ifade eden Konuk, şöyle konuştu: “Bu fiili idam etmedir. Kendi yasalarını tanımıyorlar. Bu içerideki mahkûmları düşman olarak görmektir, düşman hukukudur. ‘Ölürse ölsün deniliyor’, ‘biz idam etmedik hastalıktan öldü’ diye bakılıyor. Hasta tutsakların yasa gereği tamamının bir an önce serbest bırakılması gerekiliyor. Kovid-19 insanın direncini kırdığı için büyük ölçüde tahliyelerin gerçekleşmesi lazım. Bunu adli tutuklular, uyuşturucu tacirleri, mafya babalarını çıkardılar. Milyonlarca insanın oy verip seçtiği siyasetçiler, avukatlar, sanatçılar, muhalif gazeteciler neden içeride?”   Konuk, “Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin iç güvenlik amiri işkenceci Esat Oktay Yıldıran’ın ruhu cezaevlerinde dolaşıyor. Zulüm, zorbalık, yağma ve talan düzenine karşı çıktıkları için insanlar cezaevinde tutuluyor. Organize suç liderleri içeride olsa belki bize bir özgürlük alanı doğar. Ancak ülkeyi mafyalar dizayn ediyor. Hakkını arayan insanlara cezaevi yolu açık oluyor” dedi.    MA / Emrullah Acar