'Açlık grevi talepleri meşrudur, ses verilmeli' 2020-12-22 09:08:09 İSTANBUL - MATUHAY-DER, İstanbul Tabip Odası ile Görülmüştür İnisiyatifi, tutukluların başlattığı açlık grevi eylemlerindeki taleplerin meşru olduğunu belirterek, yetkililerin ses vermesini istedi.  PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin son bulması, cezaevlerindeki hak ihlallerin son bulması için tutukluların 27 Kasım’da başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemleri 26’nci gününde farklı grupların katılımıyla sürüyor. Başlatılan açlık grevi eylemlerine ilişkin konuşan Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) Eşbaşkanı Hüsnü Taş, eylemle birlikte cezaevinde ciddi hak ihlalinin yaşanmaya başladığını kaydetti.    HAK İHLALERİ ARTTI   Birçok ailenin cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin kendilerine başvurduğunu belirten Taş, özellikle eylemle birlikte koğuşlarda aramaların artığını aktardı. Silivri 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Muhummed Abay adında tutuklunun ailesini arayarak, aramalar sırasında tutuklu bulunan İlhan Erdem, Yakup Şahin ve Nimet Enüçük'ün radyolarına el konulduğu bilgisini verdiğini belirten Taş, “Bizzat cezaevi kantinin tutuklulara parayla sattığı radyoları suç unsuru yaparak 3 tutukluya 11 günlük hücre cezası verilmiş. Ayrıca dilekçelere hiçbir şekilde cevap verilmiyor. Keyfi bir şekilde yapılıyor bunlar. Eylemi sabote etmeye çalışıyorlar” dedi.    Açlık grevi eylemi nedeniyle birçok cezaevinde benzer uygulamaların yaşandığını dile getiren Taş, yapılan bu baskınların hukuksuz olduğunu vurguladı. Hükümetin açlık grevindeki siyasi tutukluların taleplerine cevap olmasını söyleyerek, "Yoksa bedeli çok ağır olur ve hükümet de altından kalkamaz. Bu aşamaya gelmemesi için bir an önce bir çözüm bulunması lazım” diye konuştu.    'TALEPLER MEŞRUDUR'   Görülmüştür İnisiyatifi kurucusu Adil Okay da, tutukluların taleplerinin meşru olduğunu belirterek, daha önceki açlık grevi eylemlerinde taleplerin karşılamaması üzerine yaşamını yitiren tutuklulara dikkati çekti. Okay, “Devletin tüm yurttaşlarına ve tutuklulara eşit davranması gerekiyor. Biz ölüm orucuna dönüşmesini ve kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Yetkililerin, açlık grevinde bulunan tutukluların meşru taleplerini ve seslerini duyması gerekir” diye belirtti.    Öcalan üzerinden Kürt halkına yönelik topyekun savaş politikası hayata geçirildiğini ifade eden Okay, "Özel olarak Kürtlere karşı her alanda bir yönelim var. Siyasal iktidar barış yerine savaş narası atıyor. Topyekun saldırılara karşı topyekun mücadele etmek gerekiyor” diye konuştu.    ‘YAŞAMDAN YANAYIZ’   İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da, açlık grevlerine ses verilmesini isteyerek, açlık grevine katılanlarının sağlık durumlarından endişeli olduklarını söyledi. Küçükosmanoğlu, "Biz yaşamdan yanayız. Temel ilkemiz budur. Aynı zamanda kişinin kendisi için verdiği karar saygı gösterme gibi temel bir değerimiz var. Cezaevlerinde bu eylemleri yapan kişilerin sağlık kontrollerinin düzenli olarak yapılması, hekimleri ile görüştürülmesi, alması gereken sıvı, tuz, şeker ve vitamin takviyelerinin düzenli ve uygun miktarda yapılmasının sağlanması gerekiyor” diye kaydetti.    'YETKİLİLER SES VERMELİ'   Salgına rağmen cezaevlerinde kapasitelerinin çok üstünde tutuklunun kaldığını ifade eden Küçükosmanoğlu, havalandırmaların yetersiz,  temizlik ve hijyen malzemelerinin ise yeterli sayıda verilmemesi, bunun üzerine başlayan açlık grevlerinin büyük risk teşkil ettiğini ifade etti. Küçükosmanoğlu, “Bu durumlar salgının yayılmasına zemin hazırlıyor. Bir açlık grevcisi için bu risk daha da artıyor. Ek olarak önemli bir soruna yol açabilir. Bunların yaşanmaması için yetkililerin tutukluların taleplerini dinlemesi gerekiyor. Hukuka ve insan haklarına uygun bu talepler karşılanmalı” ifadelerine kullandı.    MA / Mehmet Aslan