132 gün açlık grevinde kalan Hasass: Geçmiş eylemlerden farklı 2021-01-29 09:07:07 İSTANBUL - DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde tecride karşı başlatılan açlık grevi eyleminde 132 gün kalan Vedat Hasass, “Bu eylem geçmiş eylemlerden daha farklı” diyerek, taleplerin karşılanması çağrısında bulundu.  İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 21 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevinde artan hak ihlallerinin sonlandırılması talebiyle cezaevlerinde 27 Kasım’da süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemleri başlatıldı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde tecride karşı 8 Kasım 2018’de başlayan ve 200 gün boyunca devam eden eyleme katılan Vedat Hasass, tecritle paralel olarak toplumun baskı altına alındığına belirterek, çözümsüzlüğe karşı açlık grevi eylemlerinin önemine dikkati çekti.    Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu iken 200 gün süren açlık grevine dahil olan Hasass, eyleminin 120’nci günündeyken tahliye olan Hasass, tahliye olduktan sonra eylemini Başakşehir’de bulunan evinde sürdürdü. Toplamda 132 gün eylemde kalan Hassas, açlık grevinde olan her gününü büyük bir direniş gerektirdiğini söyledi. Tecridin sonlandırılması talebiyle başlatılan açlık grevi eylemlerinin “Geleceğe odaklanmış bir talep” olarak yorumlayan Hasass, talebin “barış giden yol” olduğunu söyledi.    ‘BİR HALKIN TUTSAKLIĞI’   Aynı talepler doğrultusunda tekrar başlayan açlık grevi eylemlerini herkesin sahiplenmesi gerektiği çağrısında bulunan Hasass, “Öcalan’ın tutsaklığı, bütün bir halkın tutsak olduğu anlamı taşıyor. Bizlerde buna cevap olmak için açlık grevine girdik. Çünkü insani bir görev bilinci vardı. Bu bilinç doğrultusunda greve dahil oldum. Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekilen bütün eylemler, aslında toplum için yapılır. Uzun süredir hukuk dışı uygulamalar var. İnsanlık suçu işlenen duruma bir cevap niteliğinde eyleme başladık” diye konuştu.   ANNELER GÜÇ KAYNAĞI OLDU   Cezaevi ortamında açlık grevine katılmanın büyük riskler barındırdığı uyarısında bulunan Hasass, dayanışmanın tutuklulara büyük moral verdiğini dile getirdi. Annelerin açlık grevi eylemleri sürecinde gerçekleştirdikleri eylemleri hatırlatan Hasass, “Annelerin eylemi güç kaynağımız oldu. Bizlerin bir amacı vardı. Gün geçtikçe amacımıza yaklaştığımızı hissediyorduk. Bu his bize moral ve mutluluk veriyordu. Annelerin eylemi de amacımızı hem güzelleştirdi hem de sonuç alıcı bir şey olmasına neden oldu. İnsanlar ölmesin diye yıllardır mücadele eden, emek harcayan anneleri gördükçe daha motive oluyorduk” ifadelerini kullandı.    ‘ÖCALAN NEZDİNDE TOPLUMA BASKI’   Hasass, tecride karşı açlık grevi eylemlerinin başlatılmasının nedenini şöyle açıkladı: “Sayın Öcalan nezdinde tüm topluma baskı yapılıyor. Tutuklularda insani görevini yerine getiriyor. Tecrit ortadan kalkana kadar devam edeceklerdir. Çünkü toplum üzerindeki baskıların son bulması istiyorlar.”    PANDEMİ BÜYÜK RİSK   Koronavirüs pandemisinin açlık grevi eylemini olumsuz etkilediğini ifade eden Hasass, “Pandemi sürecinde insan dışarıda bile sağlıklı kalamıyor. Bu durum gözetilmeli. Açlık grevindeki arkadaşlar büyük risk altında. Sağlık konusunda zaten cezaevlerinde imkan yok. Salgından kendilerini koruma altına almaları çok zor. Salgın riskine karşı ölümle burun buruna olan cezaevlerindeki tutukluların talepleri için acilen bir şey yapılmalı” şeklinde konuştu.    ‘GEÇMİŞTEN FARKLI’   “Bu süreçteki eylemler, geçmiş eylemlerden daha farklı” diyen Hasass, taleplerin bir an önce karşılanması için yetkililere çağrıda bulundu.    MA / Naci Kaya - Rojin Altay