Taşdemir: Toplumu saran tecrit kırılmadan sorunlar çözülmez 2021-01-31 09:01:05   VAN - İmralı tecridinin Türkiye toplumunu sardığını ifade eden HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, tecrit kaldırılmadan ülkedeki sorunların çözülemeyeceğini vurguladı.   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit her geçen gün ağırlaştırılırken, buna karşı tepkiler de büyüyor. Tecritle birlikte cezaevindeki hak ihlallerinin son bulması için tutuklular 27 Kasım 2020'de süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. 107 cezaevinde süren ve 13’üncü grubun devraldığı eylem, 66’ncı gününde devam ediyor.     Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, tecrit ve buna karşı başlatılan açlık grevi eylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    CEZAEVLERİNİN DURUMU   Uzun süredir hak ve hukukun askıya alındığı cezaevlerinin “toplama kamplarına" dönüştürüldüğünü dile getiren Taşdemir, koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla çıkarılan İnfaz Yasası’ndan da siyasi tutuklu ve hükümlülerin yararlandırılmadığını hatırlattı. Tutukluların böylece bir kez daha cezalandırıldığını ifade eden Taşdemir, “Tutuklular sadece cezalandırılmakla kalmadı, bir bütün cezaevi mekanizması yeniden inşa edildi. İnsanlar demokratik haklarını ve itiraz haklarını kullanmaktan yoksun bırakıldı. Aile ve avukat iletişimleri engellendi. Her şeye pandemi kılıfı uydurulmaya çalışıldı” dedi.   Taşdemir, izlenen bu politikalarla ile siyasi tutukluların iradelerini kırma ve teslim alma amacı güdüldüğünü ifade etti.   BİAT POLİTİKASI    Baskı politikalarına karşı direnen, özgürlük ve demokrasi talebinde bulunanların tutuklanarak cezaevlerine konulduğunu dile getiren Taşdemir, "İktidar dışarıda hukuksuz bir şekilde aldığını, cezaevlerinde biat ettirmeye çalışıyor. Koğuşlar basılıyor, eşyaları dağıtılıyor, iç görüşler engelleniyor. Aynı zamanda tahliye olması gereken tutukluların, uydurma kararlarla infazları yakılıyor. Ülkenin demokratikleşmesi için mücadele edenler, cezaevlerinde bir kez daha ölümle yüz yüze bırakılıyor” dedi.    CEZAEVLERİ ÜLKENİN AYNASI   HDP’li vekil, “ülkenin aynası” olarak tanımladığı cezaevlerindeki denetimsizlik haline değinerek, şunları söyledi: "Tutuklular tamamıyla cezaevi yönetiminin insafına bırakılmış. Cezaevleri işkenceden tutun her türlü hak ihlallerinin yaşandığı bir alan haline gelmiş durumda. Tutsakların iki talebi var: Hak ihlalleri ve tecrit. Fakat insani hak ve hukuku tanımayan faşizan bir yönelim söz konusu. Tutuklular tamamıyla ülkenin demokratikleşmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü ve Öcalan üzerinde derinleşen tecridin kaldırılmasını istiyor."   TOPLUM TECRİT ALTINDA   İmralı’daki hukuksuzluğun sürekli hale getirildiğini vurgulayan Taşdemir, "infaz rejimi” haline dönüştürülen tecridin bugün Türkiye toplumunu bir bütünen sardığının da altını çizdi. Taşdemir, “Toplum tecrit edilmekte. Hiç kimse demokratik ve özgür bir şekilde kendi duygu, düşüncesini ve itirazlarını ifade edemiyor. Derinleşmiş ve topluma sindirilmiş bir tecrit rejimiyle karşı karşıyayız. Bu rejim, ilk olarak İmralı’da başladı. AKP-MHP iktidarı buradaki hukuksuzluğu keyfi bir şekilde bütün ülkeyi yönetme biçimine dönüştürdü” değerlendirmelerinde bulundu.    KAMUOYUNA ÇAĞRI   Tutukluların sürdürdükleri eylemleriyle “İmralı tecridi kalkmadan ne cezaevlerindeki sorunların ne de Türkiye’deki krizin çözüleceği" mesajı verdiğini söyleyen Taşdemir, demokratik kamuoyunun bu çağrıya kulak verilmesi gerektiğini kaydetti.    Tutukluların muhatabının tek başına HDP, Kürtler, kadınlar veya aileleri olmadığını vurgulayan Taşdemir, “Bu ülkenin geleceğini düşünen, AKP-MHP iktidarının faşizmine esir olmak istemeyen, kendini yurtsever olarak tanımlayan herkesin, bir şekilde bu tecrit rejimine ve açlık grevine duyarlı olması gerekiyor. İmralı rejimi kırılmadığı müddetçe, hiçbirimiz nefes alamaz ve demokratik bir ülke yaşayamayız. Ciddi bir baskı, sömürü ve savaş siyasetinin esiri haline geliriz” dedi.