İmralı’da tutuklu Aktaş'ın annesi: Tek isteğim ölmeden oğlumu görmek 2021-02-02 10:43:41   DİYARBAKIR - İmralı’da tutuklu bulunan oğlu Veysi Aktaş’ı 6 yıldır göremeyen 73 yaşındaki annesi Faike Aktaş, “Tek isteğim ölmeden önce oğlumu görmek” diyerek, tecridin sonlandırılmasını istedi.    İmralı tecridi ve artan hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevi eylemleri, 68’inci gününde devam ediyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tecrit altında tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na 15 Mart 2015’te “Sekreterya” olarak götürülen Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım da ne aileleri ne de avukatlarıyla görüştürülüyor. Öcalan ile yapılan görüş başvurularının reddedilmesinin yanı sıra Aktaş, Konar ve Yıldırım’ın ailelerinin en son 3 Mart 2020’da yaptığı görüşmenin ardından yaptıkları 45 başvuru da reddedildi. 7 Ağustos 2019 tarihinden bugüne kadar müvekkilleriyle görüştürülmeyen avukatları ise 145 kez Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunmasına rağmen görüşme gerçekleştiremedi.    İmralı'ya sevk edildiği tarihten bu yana ailesiyle sadece 5 Haziran, 12 Ağustos 2019 ve 3 Mart 2020 tarihlerinde yüz yüze görüşebilen Aktaş, İmralı’da tutuklu bulunduğu tarihten bu yana da sadece 27 Nisan tarihinde telefon görüş hakkını kullanabildi.   TEK İSTEĞİ OĞLUMU GÖRMEK   Aktaş’ın 73 yaşındaki annesi Faike Aktaş, anlam veremediği tecridin kaldırılarak yakınlarıyla görüşmelerinin sağlanması gerektiğini söyledi. Oğlunu 6 yıldır görmeyen anne Aktaş, “Var olup olmadığını bile bilmiyorum. İsteğimiz Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve barışın sağlanması. Barıştan daha güzel bir şey olabilir mi? Tek isteğim ölmeden önce oğlumu görmek” diye konuştu.   ‘HUKUKSUZLUK SON BULSUN’   Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, tüm dünyayı etkileyen tecridin ailelerini ayrıca etkilediklerini belirterek, “Yüreğimiz yanıyor. Sesini dahi özlüyoruz. Abimi görmek istiyoruz. Görüş sağlanmıyorsa bile en azından telefon hakkı kullandırılmalı. Gönderdiğimiz mektupların eline ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz. Koronavirüsle birlikte kaygılarımız on kat arttı” ifadelerini kullandı.    CPT’YE TEPKİ    Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin (CPT), Türkiye’ye gelip İmralı Cezaevi’ne gitmemesine tepki gösteren Aslan, “Eğer CPT’nin hak ve hukuk adına bir görevi varsa, Kürtler ve İmralı açısından bugüne kadar görevini yerine getirmemiştir. Gözle görülür bir şey yapmadı daha. CPT, Türkiye’ye geliyorsa, görevini yapsın. Çay, kahve içip gitmesin ya da o ismi kullanmasın” şeklinde konuştu.   ‘BU YÜK HERKESİN’   İmralı’da uygulanan tecridin sonlandırılması için herkese görev ve sorumluluk düştüğünü ifade eden Aslan, şöyle konuştu: “Tutukluların yükü zaten ağır, pandemi var ve daha önce ki açlık grevlerinin sağlık sorunlarından kurtulamamışken, bu yükün sadece tutuklulara bırakılması doğru değil. Bu herkesin görevi ve herkesin görevini yerine getirmesi gerekir. Türkiye’deki demokrat çevrelerinde buna ses vermesi ve demokrat olmalarının görevlerini yerine getirmeleri şart. Yük ağır ve bu yükü herkesin omuzlaması gerekir. Söylemlerimizle, duruşumuzla büyük bir mücadelenin içerisinde olunması gerekir.”   MA / Cengiz Özbasar - Fahrettin Kılıç