Akademisyen Koçak: Öğrencilerin eyleminin ‘terörize’ edilme çabası boşa düştü 2021-02-03 14:06:58   İSTANBUL- İktidarın “Kayyım rektör” protestolarını “terörize” etme çabalarının halkın sahiplenmesiyle boşa düştüğünü belirten Barış Akademisyeni Hakan Koçak, “Bu bir haysiyet mücadelesidir” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.   Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası 4 Ocak’ta başlattığı protesto eylemleri devam ediyor. Akademisyenlerin de katıldığı eylem ülkenin dört bir yanında sahiplenirken, protesto eylemlerinde öğrenciler polis saldırısına maruz kaldı. Tüm müdahalelere rağmen direnişlerini günden güne artıran öğrencilerin eylemleri iktidar yetkilileri tarafından “terörize” edilmeye çalışıyor.    “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan akademisyenlerden Hakan Koçak ile öğrenci eylemlerini, “kayyım rektör” ve protestoların “terörize” edilmesine dair konuştuk.   GEÇ KALMIŞ BİR İTİRAZ   Protesto eylemlerini yalnızca bir öğrenci eylemi olarak yorumlanmaması gerektiğini söyleyen Koçak, eylemlerin kayyım rektörlere itirazların bütünleşmesi olarak yorumlanması gerektiğini ifade etti. Eylemi “geç kalmış bir itiraz” olarak değerlendiren Koçak, “Olağanüstü hal döneminde yararlanarak, rektörlerin seçimle değil atanarak göreve gelmesi hatırlanırsa maalesef ki alkışlar eşliğinde gerçekleşmişti. Bu bir utançtı. Boğaziçi Üniversitesi’nin özel tarihsel birikimi nedeniyle abartılı bir atamaya haklı bir itiraz geldi. Atanan kişinin öğretim üyesi olmaması ve Boğaziçi dışında olması, liyakatinin yetersiz olması ve AKP’li kimliğinin kamuoyuna çıkması itirazı daha da arttırdı. Bu bakımdan tarihsel birikimiyle Boğaziçi için bir haysiyet mücadelesi oldu” dedi.   YASAYA UYGUN DEĞİL    İktidarın rektörlerin seçimle gelirse akademi ortamını politikleştirdiğini gerekçe gösterdiğini anımsatan Koçak, “Komik olan şu üniversiteler daha fazla politikleşti. İktidarın gerekçesinin dayanaksız olduğu ortaya çıktı. Rektörlük atamaları tek kişini iki dudağı arasına bırakıldı. Sürekli diyorlar ya ‘atama yasaya uygun’ diye, doğru OHAL’den yararlanarak çıkardıkları mevzuata uygun.  Fakat o mevzuatın kendisi zaten akademiye, akademinin öz niteliklerine asli niteliklerine uygun değil” diye belirtti.    İKTİDARIN AMACI   “Kayyıma hayır” derken sadece özel fikirlerini dile getirmediklerini belirten Koçak, üniversitelerin evrensel hukuk normlarında özerk bir yere sahip olduğunu söyleyerek, “Evrensel standartları temel alarak, ‘kayyıma hayır’ diyoruz” diye belirtti.     “Öğrenciler öfkelerine rağmen barışçıl bir şekilde protestolarını sürdürüyor” diyen Koçak, iktidarın protestoları “terörize” etmeye çalıştığını belirterek, iktidarın amacını şu şekilde açıkladı: “Görece özerk, görece akademik standartlara daha yakın akademik ortamları da yok etmek istiyorlar. Tümüyle kendi üniversitelerini yaratmak istiyorlar. Boğaziçi de bunlardan birisi. Buraları tümüyle bir parti meclisine çevirmeye çalışıyor, ondandır ki bir parti üyesini de rektör olarak atadı. Boğaziçi aynı zamanda kültürel çeşitliliğin de olduğu bir ortam. Burayı batının, LGBTİ savunuculuğunun, solculuğun, onlara göre her türlü ‘melanetin’ yuvası olarak gösterip siyaseti kültürel çatışma ortamına çekmek için de Boğaziçi iyi bir imkan. İktidar, cepheleşme yaratma gayretinde.”     İKTİDARIN PARADOKSU   İktidar yetkililerinin protesto eylemlerini “terörize” edilmesi açıklamalarına değinen Koçak, şöyle devam etti: “Terörize ediş belki çok gürültü çıkarabildiği için tutmuş gibi görünüyor, fakat tutmuyor. Herkes uygulamaların üniversitenin akademik yapısını bozduğunun farkında. Bizim bildiride terörize edilmeye çalışılmıştı. Bizleri ihraç ettiklerinde muhafazakar kesimden öğrencilerimiz dahi itirazlarını dile getirdi. iktidar açısından bu bir paradoks.  Genç insanların, gelecek kuşağın, aydınlık kısmın kaybını da beraberinde getiriyor. Bu anlamıyla hiçbir kazanç elde edemezler.”   ŞİDDETE KARŞI DİRENİŞ    İktidarın “terörize” etme çabalarının, Kadıköy’de gerçekleşen eyleme polisin müdahalesinde gözaltına alınan öğrencileri, gözaltı aracına kadar takip eden yurttaşların desteğiyle boşa düştüğünü vurgulayan Koçak, “Artık halkın büyük bir çoğunluğu bunun farkında. Dün akşam polis müdahalesine rağmen halkın gözaltılara tepki göstermesi eylemin meşru olduğunun göstergesidir. Şiddete karşı gösterilen direniş gösteriyor ki insanlar korkmuyor” değerlendirmesinde bulundu.   EYLEMİ SAHİPLENME ÇAĞRISI    “Bu haysiyet mücadelesi” diyen Koçak, “Biz görevlerimizden ihraç edilmeden önce de, şimdi de diyoruz ki; üniversiteler özgür olmalı. Üniversiteler, salt bilim aşkıyla dolu bir ortam olmalıdır. Bunun sağlanması için akademi ‘rektörümüzü kendimiz seçebiliriz’ diyerek öğrencilerin eylemlerini sahiplenmeli” çağrısında bulundu.