MATUHAY-DER: Tutukluların halayına omuz verin 2021-02-04 09:04:10 İSTANBUL -  İmralı tecridinin tüm cezaevlerine yayıldığını hatırlatan MATUHAY-DER Eşbaşkanı Hüsnü Taş, tutukluların "baskılara karşı halay" olarak tanımladığı açlık grevi eylemine omuz vermeye çağırdı.  İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 21 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde başlayan süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi 70’inci gününde devam ediyor. Yüzlerce cezaevinde 5’er günlük dönüşümlü giren eylemin taleplerini ve cezaevlerinde artarak devam eden hak ihlallerini Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) Eşbaşkanı Hüsnü Taş değerlendirdi.   ÖÇ ALMA POLİTİKASI    Pandemi süreciyle birlikte cezaevlerinde hak ihlallerin arttığını dikkati çeken Taş, “Pandemiyi bahane ederek cezaevi içinde cezaevi yaratma politikası son hızıyla devam ediyor” diye belirtti. Hak ihlallerinin yoğunca yaşandığı cezaevlerinde hasta tutukluların sorunun kangrenleştiğini belirten Taş, hasta tutukluların acilen tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Böylesi bir süreçte dahi hasta tutukluların tahliye edilmediğini tahliye edilen hasta tutukluların ise ölüm sınırda olduğunu Taş, bu durumun toplumun vicdanını zedelediğini belirterek, bu durumu “öç alma” politikası olarak değerlendirdi.   ‘SUÇ İŞLİYORLAR'   Cezasını bitirmiş onlarca tutuklunun halen cezaevinde tutulduğunu dile getiren Taş, “Örneğin; Düzce T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yakup Vadi cezasını bitirmiş olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevi idaresi eğer ‘pişman olursanız’ sizi tahliye edeceğiz yaklaşımı içinde. Cezasını bitirmiş bir tutsağın cezaevinde tutulması suç teşkil ediliyor. Her gün suç işliyorlar” diye belirtti.   TECRİT YAYILDI   Eylemin taleplerinden birinin Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu anımsatan Taş, tecridin uluslararası güçler tarafından uygulandığını belirtti.  Tecridin devam ettirilmesindeki ısrarı, Öcalan’ın misyonundan kaynaklandığını altını çizen Taş, gelinen aşamada tecridin Öcalan ile sınırlı kalmadığını bütün cezaevlerine yayıldığını aktardı. Tüm tutuklular gibi Öcalan’ında yasal hakları olduğunu kaydeden Taş, “Sayın Öcalan’ın yasal hakları çiğneniyor” dedi.   BARIŞ İÇİN    Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde dönem dönem açlık grevi eylemlerinin yapıldığını anımsatan Taş, tutukluların tecridin kaldırılmasındaki ısrarı 2012’deki 68 gün süren ve Öcalan ile diyalog ile sonuçlanan “Çözüm sürecini” örnek göstererek, “Çözüm sürecinde insanlar yaşamını yitirmedi. Tecridin kaldırılmasındaki ısrar bundan ötürüdür. İnsanların yaşamlarının yitirmemesi, yani barışın sağlanması içindir” diye belirtti.   Taş, tecrit politikalarının tekrardan devreye girmesini ise “Sayın Öcalan halkları birleştiren faşist zihniyeti gerileten bir tutuma sahip olduğu için bugün tekrardan tecride tabi tutuluyor” diye açıkladı.   Taş, tecrit uygulamalarının tekrar devreye konulmasına rağmen CPT’nin geçen hafta cezaevlerine gerçekleştirdiği ziyaretlerinde İmralı’nın yer almamasına da tepki göstererek, “CPT bu politikasının devam ettirirse bizler için bağımsız, tarafsız bir kuruluş olmadığını meşruluğunu tartışırız” ifadelerini kullandı.   Eyleme ilişkin tutuklulardan dernek olarak birçok mektup aldıklarını ve tutukluların eylemlerini “baskılara karşı halay” diye tanımladıklarını belirten Taş, tutukluların cezaevlerinde başlayan halaya herkesi davet ettiklerini aktardı. Taş, “Çok coşkulu bir eylem olduğunu söylüyorlar. Taleplerinde kararlı olduklarını, tecrit son bulana kadar eylemlerine devam ettireceklerini belirtiyorlar” diye aktarımlarda bulundu.   AİLELER KAYGILI   Tutuklu yakınlarıyla da sık sık diyalog halinde olduklarını dile getiren Taş, ailelerin eylemin süresiz dönüşmüşüz bir evreye evrilmesinden kaygılandıklarını ifade ederek, daha önceki açlık grevinde yaşananlara dikkati çekti.  Taş, “Eylemin bu evreye evrilmeden sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin ellerini taşın altına koymaları gerekir. Gelişecek olumsuz bir durumdan hükümet ve Adalet Bakanlığı sorumludur. Cezaevinde çıkacak her tabutun birinci dereceden sorumlusu Adalet Bakanlığıdır. Ölüme götürecek politikalar yürütüyorlar. Bu politikalarında Türkiye’ye hiçbir hayrının yok. Barış, demokrasi ve adaletin gelişebilmesi için Öcalan’ın aktör olduğunu ve doğru temelde bir diyalogun kurulması gerekir” diye belirtti.   'SESLERİNE SES KATIN'   Dernek olarak tutukluların seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Taş, “Açlık grevine ilişkin yapmak istediğimiz eylemleri engelliyorlar. Derneğimiz basılarak, üyelerimiz tutuklandı. Kurum ve aile üzerinde büyük baskı var. Tüm bunlara rağmen tutukluların haklı taleplerini sahipleneceğiz” diyerek, herkesi tutukların baskılara karşı başlattığı halaya omuz vermeye davet etti.    MA / Naci Kaya