Ev hapsi alan öğrenciler: Kayyımlar gidecek, biz kalacağız 2021-02-04 12:28:30   İSTANBUL - Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP’li kayyım Melih Bulu’ya karşı gerçekleştirdikleri protestolarda gözaltına alınmalarının ardından ev hapsi cezası alan öğrenciler, “İktidarın yoksulluk, işsizlik, baskı ve tacizleri nasıl evlere sığmıyorsa, bizim de faşizme karşı mücadelemiz sokaklara taşacak. Kayyımlar gidecek, biz kalacağız” dedi.   Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan AKP’li kayyım rektör Melih Bulu’ya karşı protestolar bir ayı aşkın süredir devam ediyor. Birçok üniversiteye de yayılan direnişte öğrenciler, özerk üniversite taleplerini her defasında yineliyor. Öğrencilerin, tutuklanan 2 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisine dikkati çekmek ve kayyımları üniversitelerinde istemediklerini ifade etmek için üniversitenin Güney Kampüsü kapısında 1 Şubat’ta gerçekleştirmek istediği basın açıklamasına polis müdahale etti. 159 kişi gözaltına alınırken 10 öğrenci ev hapsi ile serbest bırakıldı.    2 Şubat’ta ise Kadıköy’de bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirmek isteyen öğrencilere polis yine müdahale etti. Gözaltına alınan 228 kişiden birçoğu sabaha karşı emniyet ifadelerinden sonra serbest bırakılırken, 51 öğrenci ise dun Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. 12 öğrenciye ev hapsi cezası verilirken, 39 öğrenci adli kontrol talebi ile serbest bırakıldı. Ev hapsi verilen öğrenciler ajansımıza konuştu.    ‘KOLUMU KIRMAYA ÇALIŞTILAR’   Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin protestolarına destek verirken gözaltına alınmasının ardından ev hapsi cezası alanlardan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Ela Deniz Albayrak, sokakta yürüdükleri esnada gözaltına alındığını belirterek, polis tarafından hakaret ve küfürlere maruz kaldıklarını söyledi. Yaka paça, uyarı yapılmadan gözaltına alındıklarına dikkati çeken Albayrak, “Alınırken üzerimdeki mont kafama doğru çekildi, kafam montla kapatıldı ve gözaltı aracına gidene kadar nefes alamadım. Biri montu kafama doğru geçirirken, bir diğeri de pantolonumu çekip çıkarmaya çalıştı. Kafam kapalı bir şekilde kolum kırılmaya çalışılarak gözaltı aracına götürüldüm. Nefes alamıyorum dememe rağmen uzun bir süre kafamı açmadılar. Gözaltı aracının önünde kafamı açtılar. Gözaltı aracına yaslayıp, kafamı defalarca araca vurarak ters kelepçe yaptılar ve tekme tokat aracın içine attılar. Saatlerce ters kelepçeli bekletildik. Doktor kontrolünden çıktıktan sonra düz kelepçe yapmalarını söylediğim için gözaltı aracına bindirilmeden önce 3 çevik kuvvet polisi yine beni araca dayayıp kafamı ekip aracına vurdular, bir tanesi de o esnada saçlarımı yoldu” dedi.   KAYYIMLAR GİDECEK    Albayrak, ülkenin dört bir yanında kayyım siyaseti ile yönetildiğinin altını çizerek, atanan tüm kayyımların hukuksuz olduğunu dile getirdi. “Gözaltı aracında nefes alamadığımı söylememe rağmen kafamı açmadılar” diye konuşan Albayrak, gözaltı aracının içinde de işkencenin devam ettiğini ifade etti. “2911 gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet” ettikleri gerekçesiyle savcılığa çıkarıldıklarını paylaşan Albayrak, “Somut hiçbir delil olmamasına rağmen arşiv kayıtlarımız incelendiği için 100 kişi içerisinden bu şekilde ayıklandığımızı öğrendik ve hepimiz ev hapsi aldık. 2911’e dair somut hiçbir delil olmamasına rağmen arşiv kayıtlarımız incelenerek ev hapsi verilmiş olması bizlere gösteriyor ki ev hapsi yeni bir siyasi faaliyetin önünü kesme aracı olarak karşımıza çıkıyor. İşçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, öğrencilerin, devrimcilerin, ezilen tüm kesimlerin mevcut hareketini bastırmak için gözaltı, tutuklama ve siyasi soykırım operasyonları yapan siyasi iktidar ev hapisleriyle de bizlere görünmez kelepçeler takmaya çalışıyor. Fakat yoksulluk, işsizlik, baskı ve tacizleri nasıl evlere sığmıyorsa faşizme karşı mücadelemiz sokaklara taşacak. Kayyımlar gidecek, biz kalacağız” diye konuştu.   KARAR SİYASİ   Ev hapsi alanlardan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hivda Selen ise, ifade esnasında savcının “Suç teşkil ediyorsunuz. Dışarı çıktığınızda insanları kışkırtabilirsiniz” dediğini aktardı. Ev hapsine çarptırılmasını kabul etmeyen Selen, özgürlüklerinden mahrum bırakıldıklarına işaret etti. Selen, “Ev hapsi verilmesi bilinçli ve siyasi bir adımdır. O kadar öğrenci içerisinden örgütlü kişilere ev hapsi vermeleri rast gele bir karar değildir” diye vurguladı.   ‘SOKAKTAN ÇEKİLMEYECEĞİZ’   Boğaziçi protestolarının tek başına üniversitelerin değil ülkenin tamamının gündemi olduğunu söyleyen Selen, kayyımların iradelere ve belediyelere de bilinçli bir politika ile atandığına dikkati çekti. Selen, “Bu direniş gün geçtikçe büyüyor, partilerimiz de, milletvekillerimiz de bu eylemlerin destekleyicisi. Halk artık özgürlük istiyor. Bu özgürlüğü elde edebilmek için en ufak bir sorunda bir araya gelebiliyor. Biz bu direnişi daha da alevlendirerek kendimizi bir an olsun sokaklardan geri çekmeyeceğiz. Verilen ev hapsi kararları ile bizi baskılayabileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar” diye belirtti.   Son olarak tüm ezilenlere çağrıda bulunan Selen, birlik olmanın tam zamanı olduğunu hatırlattı.