DAD'dan Hızır Muhabbeti: Hızır doğanın ta kendisidir 2021-02-10 17:26:26   ANKARA- DAD’da düzenlenen Hızır Muhabbeti’nde konuşan Ana İlkin Yüksel, “Hızır doğanın ta kendisidir” diyerek yöresel kültürlerin gençlere aktarılması gerektiğini belirtti. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, Hızır Muhabbeti yaparak çerağ uyandırdı. Düzenlenen sohbette Hızır’ın farklı yörelerde nasıl karşılandığına dair bilgiler paylaşıldı. Pandemi nedeniyle kısıtlı sayıda katılımın olduğu sohbet öncesinde ilk olarak Kureyşan Ocağı mensubu Ana İlkin Yüksel Çağlayan, "Kim ki dardadır, kim ki hastadır, kim ki kimsesizdir sen gel ya Hızır" diyerek çerağ uyandırdı. ‘HIZIR, DOĞANIN TA KENDİSİDİR’ Dersim'de Hızır'ın nasıl karşılandığını dair konuşan Çağlayan, “Özümüze dönebilmek için sık sık bir araya gelmeliyiz. Yöresel kültürümüzü gençlerimize öğretmeliyiz. Hızır, kış aylarında karşılanır. Çünkü kışın zorlukları vardır ve bizler dağ bölgelerinde yaşayan insanlarız. Oraların yoksulluğu, karı, odunsuzluğu, susuzluğu olur. O günlerde insanların sığınacağı bir gönül gerekir. Öyle olunca da Hızır babamıza sığınılır. Biz Hızır'a sığınınca bereketiniz, huzurumuz oldu. Çünkü Hızır, toprağın, havanın, suyun, ateşin kendisi; yani Hızır, doğanın ta kendisidir. Doğanın insanları olduğumuz için de terk etmedik. Hızır günlerinde dedelerimiz hazırlıklarını yapar, niyaz ederdi. 4 hafta boyunca oruçlar tutulurdu. Yapılan lokmadan bir parça damın üzerine konulurdu. Bir kuş gelip onu alırdı. Hangi yöne giderse o kuş, o yöne gelin gidilirdi ya da o yönden köyümüze gelin geleceğine inanılırdı. Bu kültür zamanla kayboldu” dedi. ‘YAN YANA DURABİLİYORUZ' Kantarma Sinemilli Ocağı'ndan ve aynı zamanda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Eşbaşkanı  Perihan Pakize Sinemillioğlu da "Osmanlı'dan kaçmak için hep uçsuz bucaksız bölgelere yerleşmişiz. Aleviler olarak ne yaşadıysak hep insan olduğumuz için yaşadık. Hep darda olanın yanında durduğumuz için çektik. Hep yan yana durduğumuz, haksızlıklara karşı olduğumuz için kötülükler yaşadık. Ama her şeye rağmen bugün burada yine yan yana durabiliyorsak bu çok büyük bir kıymet. Onun için diyorum ki Hızır yardımcımız olsun. Biz bütün kötülüklerin karşısında durmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. ‘HIZIR KÜLTÜRÜ’ Sarı Saltuk Ocağı’ndan Ankara Dersimliler Derneği Başkanı Yaşar Kılavuz da kendi yöresindeki Hızır kültürünü anlattı. Kılavuz,"Hızır'in eve geleceğine inanılırdı. Tutulan oruçların son gününde gençlerin biraz daha susamak için tuz yerdi. İnsanlar, Hızır'ın gelmesini dört gözle beklerlerdi. Perşembe günü orucun son günü olurdu ve o gün cem tutulur, kurbanlar kesilirdi. Daha sonra Hızır'ın olmazsa olmazı kavuttur. Buğdaylar kavrulur, el değirmeninden çekilir diğer gün de misafirlere, yoksullara paylaşılırdı. Dersim yöresinde Hızır inancı daha farklı. Hızır, Hazreti Ali, Hazreti Muhammed'den daha sık kullanılır ve yardıma çağrılır. Yani Hızır'ın, Muhammed ve Ali'den bir adım daha önde olduğu söylenir” şeklinde konuştu. ‘TÜM BU DARLIĞA HIZIR YETİŞSİN’ Sohbette söz alan Hatice Çevik ise şunları söyledi: "Hızır demek insanlık için en büyük değerlerden birisidir. Hızır’a tanrısal bir kavram yüklenmiştir. Çünkü mazlumun, çaresizin, hasta olanın imdadına yetişendir. Hızır, dün de vardı bugün de var. Bugün belki daha da çok gerekli. Çünkü şehirlerde mazlumların direnişi, darlığı var. Tüm bu darlığa Hızır yetişsin. Hızır evrenseldir. Nerede bir insan, nerede bir canlı darda ise Hızır'ı çağırdığında Hızır onun darına yetişir. Hızır başka inançlarda, farklı isimlerle anılabilir ama özünde aynı değeri, umudu taşır.” Kendi yöresinde Hızır'ın nasıl karşılandığını anlatan Vartolular Derneği Başkanı Özgür Yetiş Aslan, "Hızır'ın özellikle çocukluğumda çok derin izleri var. Annem ile yaşadığım çok önemli bir dönem var. Hayvanların eritilmiş kuyruk yağından, Amerikan bezinden çerağ yapılır ve dürülür mum haline getirilirdi. O mumlar müsahibimizin mezarında, köyün çeşmesinde, evimizin kapı eşiğinde, hayvan barınağının bir köşesinde ve adak adadığımız, lokmalarımızı dağıttığımız ziyarette niyaz edilerek yakılırdı” diye belirtti. Yapılan sohbetlerin ardından "Birbirimize Hızır olmalıyız” diyen çerağlar sırlandı. Ardından lokmalar pay edildi. Program Zakir Murat Yılmaz ve İmam Bakır’ın seslendirdiği deyişler ile son buldu.