'Boğaziçi'nde olduğu gibi tutsakların da sesi olmalıyız' 2021-02-22 09:01:03 İSTANBUL - Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişine destek veren sanatçılar, “Boğaziçi'ne ses çıkaranlar, tutsakların da sesi olmalıdır” diye seslendi.  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanan Melih Bulu’ya karşı öğrencilerin başlattığı protestolar sürürken, öğrencilerin direnişine destek de büyüyor. Direnişe sahne alarak destek veren müzik grubu Bandista ve sanatçı Ferhat Tunç, öğrencilerin itirazının toplumun iradesinin tanınması ve özgürlük taleplerine ses olduğunu söyledi.    KORKUTMA ÇABASI   Hakkını soran, özgürlükleri için mücadele eden insanların bastırılmaya, korkutulmaya ve kamuoyunda haksız duruma düşürülmeye çalışılmasının çok yaygın bir tutum olduğunu ifade eden Bandista, öğrencilerin meşru taleplerinin yanında olduklarını ve herkesin bu haklı direnişe sahip çıkması gerektiğini ifade etti.    ‘TOPLUM İRADESİ HİÇE SAYILIYOR’   Mevcut temsili demokrasinin yollarıyla seçilmiş yönetimlerin toplumun iradesini hiçe sayarak düşmanlaştırıldığını dile getiren Bandista, bunun yönetim erki ve dünya kaynaklarının merkezileştirilme çabası olduğuna işaret etti. Bandista, “Bu uygulamalar toplumun mevcut idari sisteme az da olsa var olan güvenini yıpratmakta. Toplumu her seviyede topyekûn yeniden merkezi olarak inşa etme, alanlarını kapama çabasının bir parçasıdır” dedi.   ‘YARIN OLMAZ HEMEN ŞİMDİ’   Bandista, öğrencilerin haklı direnişlerinin mevcut adaletsizliği görünür kıldığını belirterek, dünyanın her yerinde insanların bu adaletsizliklerin farkında ve karşısında olduğuna dikkat çekti. Öğrencilerin özgürlük ve adalet isteyen herkes tarafından haklı bulunduğunu vurgulayan Bandista, “Sendikalar, odalar, partiler, demokratik kitle örgütleri tarafından yeterince destek gösterildiğini göremiyoruz. Bu durum, yerleştirilmiş korku ve baskı rejimiyle, toplumsal ataletle ilgili olabilir. Katlanmak, saklanmak, kul olmak nereye kadar? Şimdi düşmezsek yollara, caddelere, sokaklara ne zaman? Yarın olmaz hemen şimdi” diye konuştu.   ‘ÜÇ MAYMUN ÖLDÜ’   Öğrencilerin iradeleriyle toplumsal hareketin üzerindeki ölü toprağı kaldırdığını ifade eden Bandista, “Üç maymun öldü. Artık her şey ortada toplumun, diğer kesimlerinin elindedir. Öğrencileri yalnız bırakmayarak, en azından kendi alanlarında otoriter uygulamaların normalleşmesini engellemeye yönelik davranmalarını arzularız. Biz öğrencilerin meşru taleplerinin yanındayız ve destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘SÖZ SAHİBİ ÖĞRENCİLER OLMALI’   Sanatçı Ferhat Tunç ise toplumun en zihni açık, atılgan, sorumlu hisseden kesimin gençler olduğunu ve Boğaziçi'ndeki gençlerin de bu rollerine uygun davrandığını söyledi. Eğitim kurumlarında söz sahibi olması gereken kişilerin öğrenciler olduğunu dile getiren Tunç, “Bu da özerk üniversiteyle mümkün olabilir. AKP-MHP iktidarının son dönemde kendi alanlarını genişletmek için yaptığı gibi kayyım atamasıyla değil. Gençler gelecekleri için oradalar ve geleceklerinde rolü olacak kişilerin iktidar yanlısı olmasını istemiyorlar. Daha doğrusu sırf iktidar yanlısı olduğu için birinin üniversitelerinde başa gelmesine itiraz ediyorlar” şeklinde konuştu.    ‘ÖNÜNE GEÇMELİYİZ’   Kürtlerin "Sıra herkese gelecek" uyarısının bugün toplumun karşısına çıktığını ifade eden Tunç, “O meşhur hikâyedeki gibi, eğer birinin zulme uğramasına sessiz kalırsanız, arkası kesilmez. İktidar kendisine ait olmayan hiçbir yer kalmasın istiyor. Seçmenin iradesinden öğrencinin iradesine kadar her şeyi gasp ediyor. Toplumu umutsuzluğa sevk etmek istiyor. Bunun önüne geçmemiz lazım” dedi.   ‘YANDAŞLARINA UTANMAMAYI ÖĞRETTİ’   Tunç, şunları söyledi: “Bir insanın, akademiyle ilişkili bir insanın bunca itirazdan sonra hâlâ sorumluluk hissetmemesi kabul edilir değil. Ama bu sorumsuzluk örneğini de iktidardan alıyorlar. İktidar yandaşlarına utanmamayı, sorumsuzluğu öğretti. Demokratik kamuoyunun bu noktada rol üstlenmesi gerekir. Boğaziçi'ne ses çıkaranlar, tutsakların da sesi olmalıdır. Tutsaklar için sözünü söyleyenin, Boğaziçi'ni de görmesi lazım.”   MA / Berna Kişin