50 mülteci çocuktan sadece 5’i uzaktan eğitime katılabildi 2021-03-16 15:34:38   İZMİR - Mülteci çocuklarının uzaktan eğitime erişim oranı ve sorunları üzerine bir araştırma yapan Konak Mülteci Derneği, eksiklikler ve yetersizliklerin çocuk işçiliğini arttırdığını kaydetti.   Konak Mülteci Derneği, mülteci öğrencilerin pandemiden kaynaklı uzaktan eğitime erişim oranlarını ve karşılaştıkları engelleri tespit etmek amacıyla İzmir'in Basmane semtinde yaptığı anket çalışmasını kamuoyuyla paylaştı. AB Programı'nın desteğiyle hazırlanan anketin raporunda, ortaya çıkan sonuçlara dair çözüm önerileri de sıralandı.   Suriyeli 50 hanede çocuk ve ebeveynleriyle 18-30 Ocak’ta yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen ankette, 26’sı kız, 24’ü erkek çocuğa ulaşıldı. İlkokul, ortaokul ve liseye giden öğrencilerin katıldığı ankette, sadece 2 lise öğrencisi bulunuyor.   UYGUN ORTAM YOK   Evde ders saatleri esnasında çocukların tek başına kullanabileceği alan olup olmadığı sorusuna sadece 7 aile “evet” cevabını verirken, 43 aile bu ortamın olmadığını belirtti. 27 aile internete ulaşabilirken, 8’i komşularından faydalandığını 15’inin ise bu olanağa sahip olmadıklarını dile getirdi.   SÜREKLİ KATILAN SAYISI 5   Uzaktan eğitimde dersleri takibini 30 aile ulaştığını, 20 aile ise ulaşamadığını cevabını verirken, sadece 5 aile her zaman katılım sağladığını ifade etti. 10 aile “genellikle”, 6 aile “bazen” 9 aile ise “nadiren” derslere katılım sağladığının cevabını verdi. Ders takibinin 22’si cep telefonu, 5’i tablet, 1’i de bilgisayar üzerinden yapıldı.   3’Ü DESTEK ALDI   “Herhangi bir kurum bilgisayar ya da tablet desteğinde bulundu mu?” sorusuna cevap veren 3 aileden biri belediyeden, biri Milli Eğitim Bakanlığı'ndan biri ise sivil toplum kuruluşundan tablet desteği aldığını belirtti. 31 aile okul yönetimi ya da öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde kendileriyle hiç temas kurmadığını dile getirdi.   YETERSİZLİKLER   Düzenli ders takip edilememenin nedenlerine 25 aile “Yeterli sayıda cep telefonu, bilgisayar, tablet olmaması”, 19 aile “internetin olmaması ya da yetersiz olması”, 17 aile “dil engeli”, 16 aile “evdeki koşulların dersleri dinlemek için uygun olmaması” ve “öğretmenlerin ilgisizliği”, 14 aile “EBA'ya erişim sorunu” olarak sıraladı. Ailelerin 26’sında televizyon bulunmuyor.   TRT EBA TAKİBİ DÜŞÜK   Sadece 14 aile TRT EBA’yı takip ettiklerini söylerken, takip etme sıklığına 4 aile “genellikle”, 6 aile “bazen” ve 4 aile de “nadiren” cevabı verdi. 30 ailelerden sadece 5 aile verilen eğitimin yeterli olduğunu düşünüyor.   DERSLERİ ANLAYAMIYOR   Verilen eğitimi yeterli bulmayan 25 ailenin 19'u “ev ortamı”, 12'si “dersleri anlayamama”, 10 aile “dil engeli”, “öğretmenle iletişim eksikliği”, “teknik bilgi eksikliği”, 7 aile “kırtasiye kitap eksikliği” ve 5 aile “uzaktan eğitime uyum sorunu” gerekçesini sundu.   ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ ARTTIRDI   Pandemi sonrası iş ve gelir kaybına uğrayan ailelerde, çocukların da ev içi emeğe ya da hane bütçesine katkı sağlaması ile ilgili beklentileri arttırdığı tespit edilen araştırmada, bu durumun mülteci çocuklar arasında çocuk işçiliği oranlarının artmasına zemin hazırladığı ifade edildi.   ANA DİL DESTEĞİ    Okul çağındaki mülteci çocukların tamamının öğrenimlerine devam etmesini sağlamak için çocukların, yaşıtlarıyla aynı imkanlara erişebilmeleri ve akademik başarılarının artırılması amacıyla ana dillerinde desteklenmeleri gerektiğine vurgu yapılan raporun öneri kısmında, “Bu amaçla halihazırda hazırlanmış olan eğitim materyallerine daha çok çocuğun erişebilmesine yönelik çalışma yapılması ve yeni eğitim materyalleri üretilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra uzaktan eğitim döneminde daha da belirginleşen eşitsizliklerin giderilebilmesi için, mülteci çocukların internet, televizyon, tablet, bilgisayar gibi teknik ekipman eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir. Sınıfında mülteci öğrenci bulunan öğretmenlerin ise, çocukların özel ihtiyaçları hakkında bilgilendirilmesi, bunun yanı sıra mülteci öğrencilerin yaşamakta oldukları sosyoekonomik sorunlar ve uyum sorunlarına ilişkin psikososyal açıdan desteklenmeleri önem taşımaktadır. Sınıfında mülteci çocukların bulunduğu öğretmenlerle yapılan bazı çalışmalarda öğretmenler mülteci çocukların eğitiminde kendilerini yeterli hissetmediklerini, eğitim ortamlarını mülteci çocukların ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemediklerini ve müfredatın mülteci çocukların eğitimi açısında yeterli olduğunu düşünmediklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca, mülteci çocukların uyum sorunlarının çözümüne yönelik olarak öğrencilerin Türkçe öğrenmeleri açısından desteklenmelerini ve okula destek derslerine katılımlarının sağlanması gerektiğini ifade etmişlerdir” denildi.   Raporda ayrıca, mülteci çocukların uluslararası sözleşmelerden doğan hakları ve Türkiye’nin altına imza attığı protokollerin gereğini yerine getirmesi gerektiği hatırlatıldı.