Savaş ve mültecilik 'kimsesizler' mezarlığını büyütüyor 2021-03-27 09:06:15 MALATYA - Savaşta yaşamını yitirenler ile cenazesi teslim alınmayan göçmenlerin defnedildiği Malatya’daki "Kimsesizler" mezarlığı her geçen gün büyüyor. Mezar taşlarındaki numara en son 385’te kalırken, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin cenazesi ailelerine verilmiyor.  Farklı illerde çıkan çatışmalar ve 2015-2016 yılları arasında uygulanan sokağa çıkma yasakları sırasında yaşamını yitiren yüzlerce kişinin cenazesi halen Malatya kimsesizler mezarlığında bekletiliyor. Otopsi işlemleri için Malatya Adli Tıp Kurumu’na (ATK) getirilen cenazeler daha sonra Şehir Mezarlığı’nda bulunan kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Ayrı bir parselde defnedilen insan sayısı resmi olarak açıklanmazken, mezar taşları üzerine yazılan numara sayısı 385’te kalmış. Mültecilere ait bazı mezar taşları ise Arapça numaralandırılmış.    ZORLUK ÜZERİNE ZORLUK ÇIKARTILIYOR    Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin aileleri, savcılığa yaptığı başvuruya rağmen cenazeler teslim edilmiyor. Teşhis gerçekleşse dahi DNA örneği alınıp sonuç bekleniyor. Cenazeler teşhis edildikten sonra, DNA sonuçları eşleşen ailelere başvurdukları il ve ilçe belediyelerince cenaze nakil araçları verilmiyor. Bu nedenle aileler kendi çabalarıyla kiraladıkları araçlarla cenazeleri memleketlerine götürmek zorunda kalıyor.    BİR KİŞİ REFAKAT EDEBİLİYOR    Bir yıldan fazladır etkisini devam ettiren salgınla birlikte ailelerin maruz kaldığı hak ihlalleri daha da arttı. Salgın döneminde cenazelerini almaya gelen aileler kimi zaman kentte bir hafta bekletiliyor. Cenazeyi taşıyan araca 21.00’den sonra başlayan sokağa çıkma yasağından dolayı izin kağıdı düzenlenirken, aileden bir kişinin refakat etmesine izin veriliyor. Başka araçların takip etmesi ise “Sokağa çıkma yasağı” gerekçesiyle yasaklanıyor. Cenaze nakil sürecinde yaşanan engellemeler cenaze defni sırasında da sürüyor. Mezarlıklar polis ya da jandarma tarafından ablukaya alınıyor, birinci derece yakınlarının dışında kimse alınmıyor.    Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA DER) Malatya Temsilcisi Emrah Ağçelik, ATK’ye getirildikten sonra kimsesizler mezarlığına defnedilen cenazeler ve ailelerin karşı karşıya kaldığı zorlukları anlattı.    ‘YILDIRMAK İÇİN YAPILIYOR’   Aileler cenazeleri almaya geldiklerinde engellemelerin Adliye’de başladığını belirten Ağçelik, “Erken gelseler bile işlemler keyfi bir şekilde geçiştiriliyor. Aileler geldiği zaman Adliye’de kaydı açılıyor, dosya numarası savcılığa gidiyor. Savcılıkta ifade alınıyor, ‘Niye gitti, ne oldu?’ gibi sorular sorulduktan sonra savcılık izin verirse Adli Tıp’a geçiliyor. Orada polislerin baskısı ile karşı karşıya kalıyorlar. Savcılık tarafından gönderilmelerine rağmen Genel Bilgi Taramasına (GBT) tabi tutuluyorlar. Bunlar aileleri yıldırmak için yapılıyor” diye konuştu.   ‘YENİ HAK İHLALLERİ’   Salgınla birlikte cenazelerin teslim edilmesine ilişkin yeni şekillenen hak ihlalleri olduğuna dikkati çeken Ağçelik, “Son dönemde yaşanan çatışmalarda Dersim’de 5 kişi yaşamını yitirmişti. Aileler Şubat ayında cenazelerini almaya geldiklerinde benzer sorunlarla karşı karşıya kaldılar. İşlemler erken bitmesine rağmen saat 17.00’den sonra cenazenin kent dışına çıkarılmasına izin veriliyor. Cenazeyi taşıyan araca sadece izin belgesi verilirken, bir kişi refakat edebiliyor” diye belirtti.    ‘AİLELER MÜCADELE ETMELİ’   Söz konusu uygulamaları “Cenaze üzerinden aileyi baskı altına alma politikaları” olarak yorumlayan Ağçelik, şöyle devam etti: “Kimsesizler mezarlığı için ayrılan parsel dolmuş durumda, 385 cenaze var. Resmi rakamlar açıklanmadığı için tam bilmemekle birlikte tahminlerimize göre çatışmalarda yaşamını yitirmiş ve kimsesizler mezarlığına gömülmüş 150’den fazla cenaze var. Bu verilerin kamuoyu ile paylaşılması lazım.”    Ailelere cenazelere sahip çıkma çağrısında bulunan Ağçelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Aileler cenazeleri almak için mutlaka mücadele etmeli. Malatya’ya geldiklerinde MEBYA DER olarak onlara her konuda yardımcı olacağız.”    MA / Emrullah Acar