Melek İpek tahliye edilmedi 2021-04-02 18:30:28 ANTALYA - Çocuklarına ve kendisine sistematik şiddet uygulayan eşi Ramazan İpek’i öldürmekten tutuklanan Melek İpek'in ikinci duruşmasında İpek’in 2 çocuğu psikologlar eşliğinde yaşadıklarını anlattı. Melek İpek'in tutukluluK halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 26 Nisan'a erteledi. Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde kendisine ve çocuklarına sistematik işkence uygulayan eşi Ramazan İpek’i özsavunma kullanarak öldüren Melek İpek hakkında "kasten öldürmek" suçundan açılan davanın ikinci duruşması Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İpek, 18 yıldan 24 yıla kadar hapsi istemiyle açılan davada ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, İpek tutuklu bulunduğu Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde SEGBİS aracığıyla katıldı. Celsede ise; maktul Ramazan İpek'in yakınları ile avukatı, Melek İpek'in ailesi ve taraf avukatlar, tanıklar ile sivil toplum örgüt temsilcileri ve kadın dernekleri hazır bulundu. Duruşmada, 112 Çağrı Merkezi’nden gelen ses kayıtları dosyaya dahil edildi. Melek İpek'in 9 yaşındaki C.İ. ve 6 yaşındaki İ.İ. adlı çocukları da SEGBİS aracığıyla tanık olarak dinlendi. Melek İpek’in küçük kızı İ.İ. adli görüş odasında SEGBİS vasıtası ile uzman nezaretinde konuştu. Dedesi, anneannesi, dayısı ve teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen İpek’in küçük kızı İ.İ., “Babam ile aramız hiç iyi değildi. Ablam ve annemle aramız iyiydi. Babamız bizi dövüyordu. Bana ders olsun diye ablamı dövüyordu. Annem ile babamın arası kötüydü. Annem bir yere gittiği zaman 'neden geç kaldın' diye annemi dövmüştü" dedi. 'SİZİ ÖLDÜRMEYE GELİYORUM, DİYORDU' İpek’in küçük kızı İ.İ. olay gününü şöyle anlattı: "Annem bizi misafirliğe götürmek istedi. Biz gitmek istemedik. Babam sinirlendi. Anneme silahını doğrultu, 'Kelime-i şehadet getir' dedi. Silahı bize de doğrulttu. Babam anneme ateş etti. Cama geldi. Anneme silah arkası ile vurdu. Babam annemi içeriye götürüp dövdü. Banyoya götürüp attı. Annem orada yere düşüp bayılmış. Sonra annemin yüzüne vurmuş. Annemin pek sesi çıkmıyordu. Duyduğumu ve gördüğümü söylüyorum. Ablam benim kulaklarımı kapattı. Sonra babam annemi kelepçeledi. Babamın elinde Rambo bıçağı da vardı. Annemin saçından sürükleyerek başka bir odaya götürdü. Uyuduk. Babam işe gitti. Babama 'Neden böyle yapıyorsun' dedik. O da ‘Biliyor musunuz? Anneniz beni aldatıyor. Sakın sesinizi çıkartmayın' dedi. Ablam hiç uyumadı. Ablam beni uyandırınca annemin yanına koştuk. Annem yatak odasındaydı. Yanına gittik. Annemin yüzünde kan, ellerinde kelepçe vardı. Annem çıplaktı. Bizim oradan örtü istedi. Verdik üzerine örttü. Sonra bizim Semra diye komşumuz vardı. Oraya gittik. Semra komşudan ‘silah burada mı’ dedik ve eve döndük. Sonra annem 'Odaya geçin' dedi. Biz çocuk odasındaydık. Sonra babam geldi. Annem duvardaki tüfeği aldı. Babam merdivenlerden gelirken bağırarak ‘Sizi öldürmeye geliyorum’ diyordu. Sonra annem babama silah doğrultmuş, içeride mermi varmış. Annem babama sıkıp öldürmüş. Bir kere silah sesi geldi. Annem jandarmayı ve ambulansı aradı. Annem bizi babamızın cesedini görmememiz için odadan çıkartmadı. Ambulans ve jandarma geldi. Annemi götürdüler." 'ANNEMİN ELLERİ KELEPÇELİYDİ' Mahkeme Başkanı'nın, "Baban işten geldiğinde, annenizin elleri kelepçeli miydi?" şeklindeki soruya İ.İ., “Evet kelepçeliydi" yanıtını verdi. "Tüfekte mermi var mıydı?" şeklindeki soruya ise İ.İ, “Mermi varmış. Biz tüfeğe mermi koymadık" diyerek, cevabını verdi. Mahkeme Başkanı, İ.İ.’nin bir önceki ifadesinde, "Annem kelepçenin birini açtı? Diğerini açamadı" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine İ.İ, “Onu ablam söylemişti. Ben o sırada odadaydım. Ben görmedim" diyerek, yanıtını verdi. Uzman, ifadesi alınan İ.İ.’nin fiziki ve düşüncesinin diğer çocuklarla paralel olduğunu, kendisine sorulan sorulara anlaşılır yanıtlar verdiğini, beden dili ile sözlü ifadelerinin paralellik gösterdiğini belirtti.İpek'in 9 yaşındaki C.İ. adlı çocuğunu da adli görüş odasında SEGBİS vasıtası ile uzman nezaretinde konuştu. C.İ., babasının annesine ve kendisine sürekli kötü davranıp şiddet uyguladığını ifade ederek, "Babam elinde büyük bir silahla odaya girdi. Annem 'Hayır lütfen çocuklarım var' dedi. Babam sonra ateş etti. Sonra babam annemin kafasına tüfekle vurmaya başladı. Annemin saçından tuttu, içeriye götürdü. Annemin çığlık seslerini duyuyorduk. Eğer biz de odaya gitseydik, babam anneme daha çok vururdu, onun için annemin yanına gitmedik. Gece uyuyamadım. Babam hemen sinirlenirdi, daha çok beni ve annemi döverdi. Annemin daha önce de yüzünde morluk, kan vardı. Annemin ellerindeki kelepçeyi sopayla, bıçakla açmaya çalıştım. Başta kaçmayı düşündük ama kelepçeyi açamayınca kaçmadık. Kaçsaydık babam anneannemlere, dedemlere zarar verirdi, kaçmadık." TANIKLAR DİNLENDİ Tanık olarak dinlenen Ramazan İpek'in kardeşi ve kuzeni Melek İpek'in şiddet görmediğini söyledi. Olay günü Melek İpek'i muayene eden Adli Tıp Doktoru dinlendi. Doktor, Melek İpek'in yaşadığı sistematik şiddet ve olay gecesi yaşadığı işkence göz önünde bulundurularak psikiyatrik rapor alınması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Başka bir tanık da, Melek İpek'in yaşadığı şiddetten kurtulmak için geçmişte intihar ettiğini ve kendisinin hastaneye götürmesiyle kurtulduğunu söyledi. Tanık Ahmet Çoban Melek İpek'i ailesinden dolayı tanıdığını söyleyerek, "10 yıl önce bir olay yaşadım. Melek bana akşam telefon açtı. 'Ahmet amca ben hap içtim. İyi değilim. Beni hastaneye götürür müsün?' dedi. Ben de aracımla geldim. O zaman Melek de eşiyle birlikte Kovanlık köyünde kalıyordu. Yeşilbayır sağlık ocağına götürdüm. Zehirlendiğini söylediler ve hastaneye yönlendirdiler. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüm. Annesini ve babasını çağırdım. Hastane çıkışında eşi beni aradı. Beni tehdit etmeye başladı. 'Sen benim karımı nasıl götürürsün' diyerek küfürlü konuştu. Ben de telefonu suratına kapattım ve sonra evime gittim" dedi. Ramazan İpek'in ablası Durkadın Çelik ise Melek İpek ile Ramazan İpek arasında sorun olmadığını belirterek, "12 yılın 2 yılı bizde kaldılar. İlk zamanlarda eşi köyde, kardeşim bizde kalıyordu. Aralarında birkaç sorunları oldu. Kardeşim boşanmak istedi. Melek hanım boşanmak istemedi" dedi. Mahkeme Başkanı'nın, Melek İpek'in ifadesinde "Ramazan bir gün beni şiddetli dövdü. Kaynanama gittim. Annesi yaralarıma merhem sürdü" sözlerini hatırlatması üzerine Durkadın Çelik, "Hayır böyle bir şey olmadı. Meleğin annemin evine geldiğine de şahit değilim. Ben kardeşimin çocuklarına şiddet uyguladığını da görmedim" diye konuştu. Melek İpek'in komşusu tanık Havva Bengü de "Bir keresinde Ramazan ağabeyin 'Defol git' diye bağırarak Melek'in elbiselerini balkondan aşağıya attığını görmüştüm. Bir seferinde de gözünde morluğa şahit oldum. Fakat işim acele olduğu için ayrıntılarını sormadım. Ancak komşum sormuş. Melek de komşuya, 'Ağzım durmadığı için Ramazan vurdu' demiş'" 'Tanık Ahmet Soyfidan ise Ramazan İpek'in av arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Kendisi ile avda tanıştık ve sonrasında ailece görüşmeye başladık. Biz evlerine gittiğimizde hayatım, canım diye birbirlerine hitap ettiklerini biliyorum. Ramazan'ın Melek'i dövdüğüne şahit olmadım. Ramazan hovardadır. Görüştüğü kadınların fotoğraflarını gösterirdi. Bu yüzden kendisi ile ilişkiyi kesmiştim" diye konuştu. Tanık Raşit Güngör de "Bizim oradan taşınmadan önce kapı komşumuzdu. Ancak diyaloğumuz devam ediyordu. Ramazan'ın Melek'e karşı şiddet uyguladığına zaman zaman şahit oldum. Melek'in kucağındaki 3- 4 aylık bebeğini tokatladığını gördüm. Melek'in elbiselerini yaktığını da gördüm. Melek'i ara sıra yüzü gözü mor görüyordum" dedi. Mahkeme heyeti, Melek İpek'in tutukluluğunun halinin devamına karar verip, celseyi 26 Nisan tarihine erteledi.   DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA Melek İpek'in avukatı Ahmet Onaran, duruşma  sonrası açıklama yaptı. Hızlı ve seri olan bir yargılamanın olduğunu, bugün itibariyle tanıklar dinlendiğini ve duruşmanın 26 Nisan’a ertelendiğini aktaran Onaran. "Farklı kurum ve kuruluşlardan beklenen raporlar dosyaya intikal etti. Dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilerek mütalaanın hazırlanması için bir süreç başladı. Dinlenecek başka bir tanık kalmadı. Bu celsede adli tıp uzmanı detaylı bir şekilde başkan ve heyeti dinledi. Neticede sistematik bir şiddete maruz kaldığı, müvekkilimin anlaşıldı. Olayın öncesinde de anal şiddet öyküsünün olduğu ortaya çıktı. Biz inanıyoruz Melek İpek bu süreci kasten adam öldürmekle her ne kadar yargılanıyorsa, bunu meşru müdafaa sınırlarında veya Türk Ceza Kanunu'nun 27/2 kapsamında o heyecan ve korkuyla yaşadı. Çocuklar da bugün dinlendi. Hepimizin içini burkan olaylar anlattı. Melek mağdur edilen tek kadın değil. O da celse arasında özel bir oturumda dinlendi. Onun da söyledikleri, maktul profilinin değerlendirilmesi Melek'in yaşadığı acıların anlaşılması açısından çok önemliydi. Heyete, mahkeme başkanına teşekkür ediyorum. Dosyaya çok hakimler. Çok iyi çalışmışlar. 26 Nisan'da güzel bir kararın çıkacağına hepimizin vicdanlarını rahatlatacak bir karar çıkaracağına inanıyorum" dedi.